Prof. Dr. Öner Samanlı
Siyaset Bilimi Uzmanı
karsigazete.com.tr
Gazeteci - Yazar
AKEPE; 3 Kasım 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk olarak katıldığı genel seçimlerde yüzde 34,28 oy oranıyla tek başına iktidara gelmişti.
İşte o yıllarda iktidar olan AKEPE ülkeyi sıfır terörle devir almıştı, oysa bugün ülkemiz kan gölüne döndürülmüş durumdadır.
Sözde ana muhalefetin lideri; çıkıyor haber kanallarında “Ülke iyi yönetilmiyor” diyor.
1 Kasım 2015 seçimlerinin sonrasındaki AKEPE ise, tanımlamanın doğruluğunda “Ali Kıran Baş Kesen” tutumların odağı durumundadır.
Kimseyi iplemiyorlar. Hukuku tanımıyorlar. Kendi bildiklerini doğru sanıyorlar.
Bir zamanların AKEPE hatibi, ağır ağabeylerden Bülent Arınç bile 17 Şubat 2016 günü yaşanan
“Ankara Saldırısı” sonrası vicdanıyla hesaplaşarak, AKEPE yandaşlığı süreçlerindeki günahlarından arınmaya çalışıyor.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç
“Görevlerinin ifasında zaaf gösteren makamlar varsa şayet, mutlaka gereği yapılmalıdır” diyerek katliam hakkında yazılı Twitter açıklamasını yapıyor.
Bundan önceki yakın süreçlerde yaşanan katliamlı faciaların, 17 Şubat 2016 günü yaşanan Ankara’da TBMM, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Bakanlıklar ve askeri lojmanlar yakınındaki katliamlı faciayla bir tutulması çok büyük yanlışlık olur.
Öncekilerin güvenlik öncelikleri ile bu katliamın yaşandığı bölgenin güvenlik önceliği stratejik ölçekle çok farklıdır.
Bu katliam: Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisine, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetlerine, üstelik askerin merasim sokağında büyük bir ders olarak emperyalist güçlerin illegal piyonlarınca verilmiştir.
BU KATLİAMIN MESAJI AKEPE’YEDİR!
Bu katliamın mesajı AKEPE’ye ve onun kuklası olanlaradır!
Bu katliamın esas (müsebbibi muhatabı)sorumlusu da bulunduğu makamın verdiği yetki ile “Başkumandan” görünendir!
ŞEHİTLERİN TAMAMINA YAKINI ASKERİ PERSONELDİR!
Bugün büyük Türkiye’nin imajını, kıçı boklu üç beş çapulcu sürüsüne çizdirenler, TC’nin saygın itibarını rencide ettirenler, Dünya lideri “Mustafa Kemal Atatürk’ün
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” mesajını, kendince
“Yurtta Savaş, Cihanda Savaş” haline getiren(ler) bu katliamının failleridirler.
SORUMLULAR: SEÇEN AKEPE’LİLER, SEÇİLEN AKEPE’LİLERDİR!
Bugün Serok Ahmet hoca efendi, basına yaptığı açıklamasıyla, Ankara'da 28 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı düzenleyen teröristin Suriye uyruklu Salih Necar olduğunu iddia etmektedir.
Akıllara durgunluklar vermenin yeri ve zamanı yoktur.
Akıl tutulması da öyle ay ve güneş tutulması gibi belirli zamanlarla belirlenemez.
Bugünün iktidarı tamamen arsızlıkların, yolsuzlukların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınmayı yeğlemiş, kendi düşüncesine ters düşen kişilere, kurumlara, ülkelere saldıran, saldırganlığının tanısı henüz konulamamışsa da aşı gerektirdiğini belli eden bir durumdadır.
Şam’da, Halep’te Cuma namazını birkaç saatte kılacaklarını söyleyenlerin yönettiği koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı kurumsal olarak, yurttaşları da onursal olarak çok yıpratılmış ve ezikliklere yem edilmiş durumdadır.
Bunlar artık siyaseten aklın makul sınırlarını aşmış kişilerin birlikte oldukları bir camiadadırlar ve o camiayı temsil eden siyasi bir işgalci parti olmuşlardır.
Millet korkutulmuştur, sindirilmiştir.
Bizler gibi sayılı vatansever yurttaş da zaten ne kadar doğruları yazsa, çizse de iplenmeyen durumdadır.
Millet korkunun yanı sıra, okuma özürlüsü, seyretme tutkulusu haline getirilmiştir.
Bugünün iktidarı siyasi ve yönetsel terörizmin uygulayıcısıdır, kadrolarıysa aktörleridir.
SALİH NECAR’IN BU KATLİAMI YAPIP YAPMADIĞINI ŞU ANDA KİMSE KANITLAYAMAZ!
Türkiye Cumhuriyeti’nin iç itibarını geçelim, çok daha da kötüsü dış itibarı sıfırlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda sınır komşularının hiç birisi ile dostluğu ve dayanışması yoktur.
AKEPE iktidarı; geçen ve süregelen 14 yıl boyunca kendi çöplüğünde öten horoz misalidir.
AKEPE iktidarı; çevremizdeki güçsüz ülkelerden sonra kapitalist ve emperyalist dünya devi ülkeleriyle de kavgalı olmuştur.
Diyarbakır Sur’da bir eve girmeyi aylardır becer edemeyen sözde kahramanlarımız
“hangi ağabeyleriyle (?)” Suriye’ye girip de PYD/YPG ile mücadele edeceklerdir?
TSK’ milletin güvenini yitirmiştir. Daha gerçek tanımlamayla TSK’nin itibarı ve yüksek moral gücü AKEPE iktidarı ve Aksaraydakinin esas gayesiyle tüketilmiştir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR DURUMUNDADIR!
Geçen yılın ikinci altı aylık periyodunda ülkemizi terk eden patriot füzelerinin gidişinden bile nem kapamayan, stratejik bir kazanım çıkartamayan AKEPE iktidarı şimdi fırtına obüs toplarıyla Suriye mevzilerine atışlar yapmakla askere idman mı yaptırmaktadır?
Tıpkı yalancıların, arsızların, hırsızların bol keseden atmaları gibidirler…
Atın atın diyoruz ya, atma Recep din kardeşiyiz demode olmuştur.
Atın, Recep Efendi aşkına atın, bol bol atın fırtınaları da, 20-30 kilometre öteleri toz ile dumana katın!
Rusya füzelerini İncirlik’e kilitlemiş durumdadır bu nedenle fırtınalarla avunuyoruz. Göklerden yıldırımları çakamıyoruz.
Maçamız büzük, savaş uçaklarımızı iktidarsızlaştırmışız…
PYD -YPG için, ABD onlar terörist değildirler, benim askeri kolumdur diyor.
Oysa uzun efendi ve avenesi, hükmeden AKEPE’lileri, yakın süreçlere kadar onları besliyor, yardımlar yağdırıp, saraylarında ağırlıyordular..
Nasıl unutabiliriz ki; o domuz görünümlü Salih Müslim’i.
KARANLIK GÜÇLERİN PLANLARINI ÇÖZEBİLECEK İSTİHBARAT GÜÇLÜ OLMALIDIR!…
Karanlık güçlerin oyunları….
Karanlık oyunların oynandığı sahnelerdeki o karanlık güçlerin oyunlarını ancak siyasete yamanmamış, güdülmeyen istihbarat örgütleri çözebilir.
Amerika’nın Marshal yardımlarıyla biti kanlanmış bu milletin sözde siyaseten hükumet adamları tabii öncelikli olarak Sam amcalarının yol ve yöntemlerini izleyeceklerdir, şirinlikler yapıp, yanaktan makaslar vereceklerdir.
Kaygılar kaygan zeminlerde yok olup unutulmaktadır. Türk milletinin en kötü davranış bozukluğudur bu durum.
KATLİAMLARI MEŞHUR BİR ÜLKEYİZ!
Unutturulmak istenilse de, unutulamıyor işte.…
11 Eylül Amerikan ikiz kuleleri katliamı film senaristlerine ayakkabılarını ters giydirecek boyutuyla bir anlak fırtınasıydı.
Katliam, Amerikan Kontrgerillasında odaklanmıştı.
Bizim de;
1 Mayıs 1977’de 1 Mayıs katliamımız, 19-26 Aralık 1978’de Maraş katliamımız, Mayıs-Temmuz 1980’de Çorum olaylarımız,
2 Temmuz 1993’de Sivas katliamımız, 28 Aralık 2011’de Uludere katliamımız, 11 Mayıs 2013’de Reyhanlı katliamımız,
20 Temmuz 2015’de Suruç katliamımız, 10 Ekim 2015’de Ankara Gar katliamımız ve şimdi de 17 Şubat 2016’da, Ankara Genelkurmay Merasim Yolu, katliamımız var.
SAM AMCA BİZİM KATLİAMLARIMIZ SİZİN KATLİAMLARINIZI DÖVER!
Sadece sizi dövmekle kalmaz Rusya’yı döver, İran’ı döver, İsrail’i döver, Yunanistan’ı döver, Irak’ı döver, Suriye’yi döver…
Fırtına obüslerimiz Türk dehasıdır, 25 kilometrede tozu dumana katarak döver!
Şaka mı yapıyorsunuz Putin kardeş (?) Hazar Denizinden atıp Suriye’den tutuyormuşsunuz sizin karpuzları, sizinkiler dövmüyor da öpüyor mu?…
Türkiye Cumhuriyeti askeri gücüne önemli bir tavsiyem var!
Hollywood'un ünlü aktörü Sylvester Stallone'nin kaleme alıp oynadığı "The Expendables" (Cehennem Melekleri) filminin kadrosunu TBMM ile Genelkurmay arasındaki “Merasim Yolu”nda konuşlandırsanız vallahi ne katliam olur ne de terörist kalır…
Ayrıca ABD’nin aklını çelmek için de iyi bir şirinlik olur.
Önemli olan sırtımızı dayayacağımız bir müttefikin olması. ABD’yi, YPG - PYD güçleri benim askeri kolumdur demesinden vazgeçirmek için; “Amerika Dostumuz, Feda Olsun Postumuz!”
11 Eylül “ABD İkiz Kuleleri”, masum zavallı insanlar…
17 Şubat “Ankara Genelkurmay Merasim Yolu”, masum zavallı askerler…
Mekânlarınız ışıklarla donansın!
NASİHATLE:
Ayeti Kerime(8:15) -Ey iman edenler! Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkalarınızı dönmeyin. Ayeti Kerime(8-18) –Gördünüz ya, Allah kâfirlerin kurduğu tuzağı işte böyle boşa çıkarır.
https://twitter.com/onersamanli?lang=tr
https://www.facebook.com/profesoronersamanli?fref=ts
https://www.facebook.com/onersamanli?fref=ts
