Saadet Partisi Genel Başkanı
Mustafa Kamalak ve ekibi gerçekten
takdire şayan.

Ellerinde medya ve ekonomik güç
olmamasına rağmen, ağzında bir
damla su taşıyan karınca misali
doğru tarafta kalmaya devam
ediyorlar.

Eski arkadaşlarının nasıl
doğru yoldan çıktıklarını il il ilçe ilçe
dolaşarak hızlı hızlı anlatıyorlar.
                  ***
Çorlu’daydı en son…

Hedefinde Tayyip Erdoğan ve
adamları vardı yine:
“10 yıl önce mi ülkemiz daha bir huzur,
barış, kardeşlik içindeydi, yoksa bugün mü?
Eğer bugün diyecekseniz her gün bu
şehit cenazeleri nereden geliyor?
10 yıl önce mi hırsızlık, yolsuzluk ve
hukuksuzluk fazlaydı yoksa bugün mü?
Ne dersiniz? 10 yıl önce mi Türkiye
komşuları ile, Suriye, Irak, Libya ve
kendileri uğruna imparatorluğu feda
ettiğimiz Almanya ile ilişkilerimiz daha
iyiydi yoksa bugün mü? Her şey ortada…”

Kamalak ayrıca;
toplumda herkesin birbiriyle kavgalı
olduğuna vurgu yaptı:  
"Bir birimize hakaret ederek bir birimizi
aşağılayarak, kalbini kırarak bir yere
varabilir miyiz? Kavga ile gürültü ile mesafe
kaydetmemiz mümkün mü? Geniş bir aile
düşünün herkes kavga ediyor, huzur olur mu?"
 
Biz doğruları anlattık ama,

Saadet Partisi Lideri Mustafa Kamalak
iktidarı ne zaman uyarmaya kalksak
bizleri bir yerlerle bağdaştırmaya kalktılar.
Esedçi dediler, Ergenekoncu dediler,
balyozcu dediler, paralel dediler.

Geçmişte önlerine gelen subayları
cezaevlerine attılar. Elbette suç işleyenler
cezasını çekmeli. Kurunun yanında yaşı da
yakmayın dedik defalarca. Ama dinlemediler.
Bakın haklı çıktık. Biz uyardıkça bizi
kıskanıyorlar dediler…

Derler Hocam derler.

Onların değirmenine su taşımayan
herkes suçlu.

Ya Yahudi’sindir.
Ya Komünist.
Ya Alevi.
Ya Paralel.
Ya ABD Ajanı…

Ya ya ya şa şa şa Tayyip Erdoğan
çok yaşa derseniz sorun yok.

Yahu inanın ben yazarken sıkıldım.
Mustafa Kamalak bütün bunları nasıl
anlatıyor helal olsun.

Bitirirken şunu söylemek isterim;
Kimse tehlikenin farkında değil.
RTE ve adamları mevcut anayasal sistemi
değiştirme derdindeler.

Yakmadan yıkmadan, bunu
engellemek gerekiyor. Meselenin
iki köprü, iki yol olmadığını üstüne
basa basa anlatmak gerekiyor.

CHP-MHP başta olmak tüm siyasi
partilere büyük görevler düşüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu anlatıyor,
Mustafa Kamalak anlatıyor,
MHP de kurultayı bitirince anlatacak…

Aksi takdirde bugünleri bile arayacağız.