Hani mitinglerde toplanma yerinde güvenlik önlemi almak gerekmiyordu! İçişleri Bakanı, yasayı bilmiyor mu?
KARŞI GAZETE | ÖZEL
MIZRAK, ÇUVALA SIĞMADI!
Cumhuriyet'in en kanlı terör eylemi olarak tarihe geçen Ankara Barış Mitingi'ne düzenlenen bombalı saldırı konusunda çok çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı.
Eski vali ve CHP Milletvekili Ali Serindağ, Karşı Gazete'ye yaptığı açıklama ile İçişleri Bakanı Selami Altınok'un 'toplanma yerinde güvenlik önlemi almamak, zafiyet değildir." sözlerini bir kez daha tartışmaya açtı.
ÖNLEM ALINIRKEN TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNA UYULMAMIŞ!
Valilik görevi süresince birçok mitingin güvenlik önlemlerini alan, miting alanlarında hangi hazırlıkların hangi mevzuata göre yapılması gerektiğini ezbere bilen Serindağ, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nda yazan şu ifadeye dikkat çekti:
"Madde 20 – ...... ilan olunan yol ve yönlere uyulmak şartıyla, yürüyüşe geçmek için seçilecek toplanma yeri ile izlenecek yol ve dağılma yerinin belirtilmesi zorunludur."
Yasanın 20. maddesinde toplanma yerinin belirtilmesinin bir zorunluluk olarak yer aldığının altını çizen Serindağ, gazetemize şu değerlendirmeyi yaptı:
"MİTİNG ALANI, TOPLANMA YERİ VE DAĞILMA YERLERİ BİR BÜTÜNDÜR, AYRILAMAZ!"
" 'Toplanma yerinde güvenlik önlemi alınmaz, güvenlik zafiyeti yok' diyen İçişleri Bakanı, yanlış yönlendirilmiş. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre toplanma yeri, yürüyüş güzergahı, dağılma yönü ve yerleri hepsi bir bütündür. Alınan güvenlik önlemlerinin de bir bütünlük arz etmesi gerekir. Miting alanı bu yasada bu ifadelerle belirlenmiştir, güvenlik önlemleri tüm bu alanları kapsamalıdır. "
"DAVUTOĞLU GALİBA OLAYLARIN ETKİSİNDE, BU ARA YANLIŞ ŞEYLER SÖYLÜYOR..."
Başbakan Davutoğlu'nun, İçişleri Bakanı'nın bu sözlerine katılmasına anlam veremediğini ifade eden eski vali Serindağ, Davutoğlu'nun muhtemelen olayların etkisi ile art arda 'yanlış' açıklamalar yaptığını söyledi.
Davutoğlu'nun kimlikleri bilinen diğer canlı bombalarla ilgili olarak "eylem gerçekleştirmeden bir canlı bomba yakalanmaz" dediğini ve ayrıca Suruç katliamını gerçekleştiren canlı bomba için de 'adalete teslim edildi' açıklaması yaptığını hatırlatan Serindağ, şöyle konuştu:
ÖLEN BOMBACI NASIL ADALETE TESLİM EDİLİYOR?
"Davutoğlu'nun yakalandığını ve adalete teslim edildiğini söylediği Suruç bombacısı Abdurrahman Alagöz'ün, Suruç katliamını gerçekleştiren canlı bomba olduğu açıklanmıştı; Alagöz zaten canlı bomba olduğu için o patlamada parçalandı ve öldü. Ölen birini adalete teslim etmek ne demek!
CANLI BOMBA OLMAK ZATEN SUÇ!
Bir de şimdi ikinci yanlış açıklama yapılıyor; 'eylem yapmadan canlı bombacıları yakalayamayız' ne demek? Bunlar terör örgütü mensupları. Bir terör örgütü mensubunu güvenlik güçleri haber alır da, işlem yapmaz mı? Bir ihbar, duyum geldiğinde 'ne yapalım suç işlemedikleri için işlem yapamayız' denilebilir mi? Terör örgütü mensubu olmak zaten suçtur... Ceza kanunda yaptırımlar var. Sayın Başbakan'ın söyledikleri hukukta hiç yeri olmayan, bir başbakana yakışmayan sözler."
"SURUÇ'UN SORUMLULURI BULUNSAYDI, ANKARA KATLİAMI OLMAZDI"
Suruç katliamıyla ilgili olarak basında yer alan bilgilere göre dosyanın hala savcılığa intikal ettirilmediğinin de ortaya çıktığını vurgulayan Ali Serindağ; "Suruç dosyası hala polisteymiş, üç aya yaklaştı demek ki o tarihten bu yana bir şey yapmadılar, yapılabilseydi Ankara saldırısı bile önlebilirdi..." diye konuştu.
Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr