Savcının son duruşmada, 1993-1995 yılları arasında yaşanan 13’ü Şırnak’ın Cizre ilçesinde olmak üzere 21 gözaltında kayıp ve keyfi infazla ilgili dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atağ’ın da sanıklara beraat istemesi nedeniyle kaygılı olan aileler yaptıkları açıklamalarda “adalet” talebini tekrarladı.

MAĞDURLAR KONUŞTU

Eşi gözaltında kaybedilen Hanım Candoruk, eşini kaçırmakla suçladığı korucubaşı Atağ’a sırf cesedin yerini söylesin diye 1994’deki yerel seçimde oy verdiğini, buna rağmen cesedin yerini öğrenemediğini söyledi.

Yakınlarını kaybeden ailelerin yaptığı toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, Başbakanlık’la ilişkili kamu kurumu olan Türkiye İnsan Hakları Kurumu 2. Başkanı Aydın Bingöl ile Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Bitlis Barosu temsilcileri, İnsan Hakları Ortak Platformu, İHD, TİHV, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Uluslararası Af Örgütü temsilcileri katıldı.

 
Kayıp İzzet Padır’ın oğlu Harun Padır: Babamla ve amcamla birlikte gözaltına alındık. Beni bıraktılar ama onları kaybettiler. 3 ay sonra beni yine gözaltına alan Temizöz ekibine onları sorduğumda ‘Bir daha onları sorarsan akıbetin aynı olur’ dediler.

Kayıp Ömer Candoruk’un eşi Hanım Candoruk: “Eşimi Kamil Atağ’ın adamları aldılar ve kaybettiler. Eşimin nerede olduğunu Atağ’a sorduğumda tehdit etti beni. Tacize uğradım. Evimin önüne gelen birileri ‘Bir daha eşini sorarsan seni karakola götürür, aklımıza geleni yaparız’ dedi. O devlet nasıl bir devlet ki benim eşimin cenazesini Kamil Atağ’dan alamıyor? Kamil Atağ, 1994’de belediye başkanlığına aday olduğunda yolda gördüm. Eşimin cenazesinin yerini sordum. O da ‘Bana oy verin, söyleyeceğim’ dedi. Biz de ona oy verdik ama yine söylemedi. Kamil Atağ bunları devletin silahı omzunda olduğu için yapabildi. Bunu biliyoruz.”
 
Özdemir’in soyadını değiştirmek zorunda kalan oğlu Hamit Özmen: “Bu dava başladığında bizi vatandaş yerine koyduklarını sandık, sevindik. Bu ülke geçmişini temizlemek istiyorsa bu davalarda beraat çıkmamalı. Bu ülkenin Başbakanı hâlâ beyaz Toros’lardan bahsediyorsa adalet aramamız boşuna. Bir dönüm noktasındayız. Temizöz ve diğerleri beraat ederse yüzyıllarca utançla yaşayacağız. Böyle olursa ne huzur olur ne kardeşlik."

 Kaynak: cumhuriyet.com.tr