24 Şubat 2015 - 6:30
Sosyal medyaya uzun süre ayak direyenlerdenim. Gezi’ye dek Twitter, haberleşme yasaklarına dek Facebook hesabı olmayan biriydim. Ne var ki hesap açtıktan sonra elimden geldiğince aktif kullanmaya özen gösterdim. Her kanaldan beslenmeye çaba sarf eden bir okuryazar olarak da çeşitli görüşlerin sözcülerini takip etmeye çalışıyorum. Özellikle meşhur meçhul Fuat Avni’yi aksatmadan izliyorum.
Ne zamandır aklımdaki soru işaretleri, aralarından sıyrılan bir tanesinin çevresinde asılı kalıyor: Fuat Avni ne diyor?
Yerel seçimlerden önce AKP’nin iki (ya da üç) ana fraksiyona bölündüğünü yazmaya başladı. Parti sapasağlam(!) bir imaj çizmeye devam ediyor.
Muhteremi “tiran” diye anmayı benimsedi. Öyleyse totaliter bir yöneticinin ilkin isteyeceği şey korkuyu salıvermek değil midir? Bu hitap, tek adamlık özlemindeki birini yeriyor mu, ona hizmet mi ediyor?
Hizmet Hareketi, cemaat, paralel yapı ve sair biçimlerde anılan oluşuma mensup emniyet görevlilerine operasyonlar yapılacağını yazdı. Verdiği gün ve saatte operasyonlar yapıldı. Önceden yazmış olması neyi değiştirdi?
Bu oluşumun bankasıyla ilgili yazdıkları, iddia ettiği gibi hukuksuz bir işlemin önüne geçebildi mi? Bankanın önünde eylem yapan insanları konsolide etmek, hatta belki teşhis etmek dışında bir işe yaradı mı? Bankanın rekor zarar açıklaması önlenebildi mi?
HSYK seçimleriyle ilgili yazdıkları nedeniyle seçimin seyri etkilendi mi?
Kumpaslar ve pazarlık unsurlarıyla ilgili yazdıklarını okudukça siyasal bir değişim gözlemliyor muyuz; yoksa acaba fikre alışıyor muyuz?
Şimdilerdeyse ülkenin en büyük bankalarından biri hakkında ortaya attığı iddialar (ki şüyuu vukuundan beter) kimi harekete geçirdi, geçirecek?
Ülkenin cumhurbaşkanı, kimliği meçhul bir muhalifini meydanlarda anarak reklam etmiş; “sosyal medya kullanmayanlar da bilsin ki benim, ailem ve kurucusu olduğum parti hakkında vahim iddialar yazarak ünlenmiş biri var,” demiş olmuyor mu?
Öte yandan Muhtereme bu denli yakın olduğunu dile getiren Fuat Avni, Rusya’yla yapılan anlaşmanın ayrıntılarını, pazarlık unsurlarını neden anmıyor?
Güney Amerika’da yaşayan müslümanların konuk edildiği konferanslarda kime mesaj verildiğini neden yorumlamıyor?
Gelenektir, bu ülkede Amerika’ya diklenen, dirsek çeviren, kazık atan oy alır! Yalnızca bir şarkıyla milliyetçi oyları cebine koyan Muhteremin, Batı ile ters düştüğünü üstün körü bir dille yazmak oy kaybettiriyor mu, kazandırıyor mu?
Sözün kısası, “bir muhalif olarak Fuat Avni” yerine “bir yandaş olarak Fuat Avni” okuması yaptığımda neden daha başarılı buluyorum? Fuat Avni’nin katma değeri nedir?