İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Bugünlere gelmek kolay olmadı. Pek çok engel gördük hatırlayın. Toplumsal huzur bozmak için sayısız girişimce bulunuldu. Ama bunlar hedeflerimize engel olamadı. Eskiler derlerdi ki: Önce Refik, sonra Tarik… Yani önce arkadaş, sonra yol…
Bizim yoldaşlarımız milletimiz. Türkiye’nin gücü istikrar ve güvenden geliyor. Bunlar sihirli iki durumdur. 230 milyar dolardan kurdaki artışa rağmen 800 milyar dolara çıktı. Bu nasıl oldu biliyor musunuz? Milletimizin güveni ve inancı sayesinde oldu. Biz imkanları hazırladık, sizde başarı hikayesi ortaya çıkardınız. Biz pasör olduk, Biz pas attık siz golü attınız…
İhracata dayalı bir ekonomi yürüteceğiz dedik. 36 milyar dolarda, 158 milyar dolara çıktık. Dünyada gidilmedik nokta kalmadı. Sadece kendinize karşı değil, aynı zamanda tüm millete karşı sorumlusunuz. Şahsi kariyeriniz için değil, ülkemizin hedefleri de büyüyecek. Daha çok yatırım yapın lütfen…
Risk almadan başarı sağlamanız mümkün değildir. Ekonomi risktir ama yaşam da risktir. Bu riski göze alacağız ve yatırımlarımızı yapacağız. Terörden korkmayacaksınız, terörü korkutacaksınız.
Bütün mesele o adımları atmamız, lütfen daha çok yatırım yapın, lütfen daha çok kazanın ve bu halkayı büyütün. Önümüze kurulan tuzakları ancak böyle aşabiliriz. Özellikle sizleri yeni Türkiye yolunda birlikte yürümeye davet ediyorum. Ülkemiz yeni bir yol ayrımına giriyor.
"ESKİ TÜRKİYE MİADINI DOLDURDU"
İstikrar ve güven… Bu iki sihirli kavram.. İstikrar yoksa kalkınma olmaz
Eski Türkiye tüm kurumları, tüm uygulamaları tüm alışkanlıklarıyla artık miadını doldurdu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye’den rahatsız olanlar başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır.
Mecbur da değiller. Ama onların derdi bize yer kalır mı? 1970, 1990 model seçim vaadleriyle halkın karşına çıkanlarla bu iş olmaz.
Ellerini ovuşturanlar bu ülke için ancak kriz üretebilirler.
ASGARİ ÜCRET
Asgari ücret açık artırmaya çıktı. Asgari ücret ne demek? Bu rakamın altına inemezsin. Üzerine çıkarsan çık seni tutan yok ama 1000 liranın altına inemezsin. Milleti aldatmanın ne anlamı var. 1500, 1800, 5000 diyorlar. O zaman 5000 diyene oy gitmesi lazım o zaman.
Bunu anlatmam lazım, milletim bunu görmeli. 12 seneye dönüp bakın.
194 liradan, 1000 liraya gelindi. Bu ülkeden en önemli devrim paramızdan altı sıfırın atılmasıdır. Çünkü bir milletin görünüşü o banknota bağlıdır.
“1 MİLYONA TUVALETE GİDER OLDUK”
1 liraya tuvalete giderken, 1 milyona tuvalete gider olduk. Heyy gidi günler heyy!! Ne hale getirdiler bizi. Paradan altı sıfır attık, paramız değer buldu.
Bunlar bu tür heveslerin içerisindeler. Buralara durup dururken gelmedik. Kolay olmadı. Şimdi doğan sigortalı doğuyor, istediği hastaneye gidiyor.
En önemli hayalimdi, şehir hastaneleri geliyor. Bu hastanelerde artık dışarıdan hastalar da gelip tedavi olacak.
Havalimanları 26’ıydı 53 oldu, 21 tane daha açılacak. Tüm engellemelere rağmen, yakmalara rağmen açacağız havalimanını.
“YERİ GELDİ BAYRAĞI YAKTILAR”
Sonra da Kürtlerin tek temsilcisiyiz diyorlar. Temsilcisi olsa onlara hizmetin gider, biz hizmetçisiyiz, biz ayrım yapmadık.
Yer geldi bayrağı yaktılar, biz de tek millet tek bayrak dedik yola devam ettik. Bizi birbirimize bağlayan bağ budur.
Biz bu ülkede kimseye ayrımcılık yapmadık. Sanayi arkadaşlarım da var 79 senede bu yolda 6100 km yol yapılmışken 17 bin km yol yaptık. Ülkem hamdolsun hızlı trenle bizim dönemimizde tanıştı. Marmaray asrın en önemli projesiydi gerçekleştirdik. Avrasya tüneli bitiyor.
“BİZ ORAYI SÖKE SÖKE BİTİRECEĞİZ”
Boğazın altında olduğu için kimse görmüyor. 3. köprü bitecek, geliyor. Bütün bunlar bir aşkın, sevdanın, dertli olmanın gereğidir.
Biz havalimanı yapıyoruz, onlar engellemeye çalışıyorlar. Biz orayı söke söke bitireceğiz.
Biz geldiğimizde Sabiha Gökçen çalışmıyordu. Çalıştırdık… Atatürk Havalimanı ise yetmiyor, yetişmiyor artık. Yeri geliyor yukarıda dolaşıp duruyoruz. 3. havalimanını açacağız.
Bugün 1 Mayıs. Kardeşim 1 Mayıs’ı engelleyenler kimdi, biz engellemedik Biz geldiğimizde tatil değildi, kutlama falan yapacağız.
“İLLA NEDEN TAKSİM DİYORSUN”
Şimdi takmışlar kafaya ille de Taksim. Devlet size yerler gösteriyor. Kendine güveniyorsan Maltepe’ye, Yenikapı’ya… İlla neden Taksim diyorsun da huzuru kaçırıyorsun.
“BİR AVUÇ KİFAYETSİZ MUHTERİS…”
Bakıyorum ellerinde değişik değişik bayraklar, örgütler, molotoflar bütün huzursuzluğa rağmen hala çalışıyorlar. Bir olacağız, birlik olacağım bunun başka çıkışı yok. Bunun adı vatana ihanetti. Bir avuç kifayetsiz muhteris seçim öncesi ülkemizi germek için çalışıyor. İnşallah seçimlerde milletimiz iradesini ortaya koyacaktır.
“BU SİSTEM BUGÜNKÜ TÜRKİYE’Yİ TAŞIMIYOR”
Türkiye bir an önce yeni anayasasını hazırlamalı ve başkanlık sistemine geçmelidir. Bu sistem bugünkü Türkiye’yi taşımıyor, taşıyamaz.
Parlamenter sistem şu an bekleme odasında duruyor. Artık yeni bir döneme girdi Türkiye. Çünkü Türkiye kendini geleceğe taşıyacak sistemin içinde.
Kasım’da G-20 toplantımız var, 10 tanesi başkanlık sistemiyle yürütülüyor. Biz niçin geri kalanların sistemleriyle ilgileniyoruz.
Yeni sistem devreye girdiğinde eski sistem bekleme odasından arşiv odasına alınacak.
"BUNLARDA SAPKINLIK VAR"
Muhalif basın yayın organlarına el koymaktan, işadamlarına tehditten daha birçok şeye söylemekten çekinmiyorlar. Suriyelileri geri göndermek gibi zıvanadan çıkardılar.
Zalim ESED’e Suriyeli kardeşlerimizi teslim etmek zihniyetiyle bunlarda sapkınlık var. Bu milletin tarihinde yok, inanç değerlerimizde yoktur.
Ruslar 144 Azeri kardeşimizi şehit etti, İnönü zihniyeti de seyretti. Şimdi aynı zihniyet devam ettiriyor.
Dünyalarımız bu kadar farklı. Biz başkanlık sistemi deyince onların aklına sanırım CHP’nin milli şefi geliyor. Denetim mekanizması parlamentodur.
Bir başka ülkede tek kamaralardır, benim de teklifim budur. Daha çabuk netice almak için, hız önemli. Kargadan başka kuş tanımayanların aklına başkanlık sistemi deyince diktatörlük geliyor. Yeni Türkiye’yi adım adım inşa edeceğiz…"