Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre savaş veya savaş tehdidi durumunda, Türkiye savaş gemilerinin boğazlardan geçişi engelleme hakkına sahip. KRT'de Çağlar Cilara'nın yayınına telefon bağlantısı ile katılan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Rusya'ya boğazlar üzerinden gözdağı verdi. 

Hatta, gazeteci Cilara'nın, "Türkiye'nin boğazları kapatacak gücü var mı diyorsunuz" şeklindeki sorusuna ise 'bu nasıl bir cümle' diyerek çok sert tepki gösterdi. Rusya'nın Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığı iddialarının ise iftira olduğunu söyledi.

Külünk, İstanbul boğazının Rusya'nın dünyaya açılan kapısı olduğunu hatırlatarak, "Putin herhalde biraz daha dikkatli konuşmak zorunda" dedi ve şu sözleri ifade etti:

"İstanbul boğazı Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları içerisinde bir boğazdır. Türkiye muz cumhuriyeti değildir, herkesin öyle her ağzına geleni söyleyerek Türkiye'yi itham edeceği ülke değildir. Putin'i aklıselim davranmaya davet ediyorum. İstanbul boğazı bizim sınırlarımız içinde değil mi? Rusya'nın dünyaya çıkışında en stratejik alanlardan biri değil mi, Putin herhalde biraz daha dikkatli konuşmak zorunda. Avrupa'da da sesler yükseliyordu, neden sustu bu sesler, çünkü Avrupa'daki aklıselim, Türkiye'nin stratejik önemini farkeden aklıselim, Türkiye'siz bu süreci taşıyamayacaklarını gördükleri için, Türkiye'siz bu iş asla olmaz dedikleri için sustular. Aynı şey Rusya için de geçerlidir. Rusya şunu iyi bilmeli, Türkiye'siz asla bu coğrafyada Rusya rahat olamaz, bu mümkün değil. Rusya kendi hava sahasını ihlal eden bir yabancı uçak gördüğünde onu güllerle mi karşılıyor, havada ona resepsiyon mu düzenliyor. Türkiye bir adamlık yapmıştır. Ölen Rus pilotun Rus yetkililerine teslimindeki merasime dikkat edin. Bu bir asalettir. Bu Türklerin bu topraklardaki bin yıllık varlığında devlet olma kültüründeki asalet perspektifidir." 

"RUSYA MAKSADINI AŞARSA..."

"Türkiye Cumhuriyeti kararlarını kendisi verir, bağımsız bir ülkedir, menfaatleri neyi gerektiriyorsa gerektiğinde yapacak kadar da güçlü iradesi olan bir ülkedir. Türkiye, süreci dikkatle takip ediyor, Rusya'nın bu krizi maksadını aşar bir şekilde tırmandırmasından vazgeçmesini bekler, dolayısıyla Rusya bu anlamda krizi tırmandırmaya ve Türkiye'nin hukukunu yok saymaya devam ederse elbette Türkiye kendi bağımsız ülke olma hakkını, hukukunu koruma noktasında üstüne düşeni yapmaktan imtina etmeyecektir" 

TÜRKİYE'NİN BOĞAZLARI KAPATMAYA GÜCÜ YETER Mİ?

Programın sunucusu Cilara'nın, "Türkiye'nin boğazları kapatacak gücü var mı diyorsunuz" şeklindeki sorusuna ise sert yanıt veren Külünk, "Bu soruyu bir Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşının sormasını da üzüntüyle karşılıyorum, nasıl bir cümle bu, Türkiye'nin gücü buna yetebilir. Biz en zor şartlar altında bağımsızlık savaşını başarmış bir milletin evlatlarıyız. Ayağımızda çarık, sırtımızda palto yokken Çanakkale'deki imanımızla bir büyük mücadeleyi kazanmış milletin çocuklarıyız. Türkiye 20 yıl önceki Türkiye değil. Türk halkı bağımsızlık karakterini her şeyin önüne alan, bağımsızlık iradesi çok güçlü bir halktır. Bu halk bağımsızlığı uğruna hiçbir zorluğa katlanmaktan imtina etmez. Bizi doğalgazla kimse tehdit etmesin. Biz, bu ülkenin bekası uğruna her türlü çileye göğüs gerebilecek kadar, bu ülkenin insanlık için ne ifade ettiğinin farkında olan bir büyük iradenin mensuplarıyız. Milletimizin bekası ve varlığı için, bu toprakların gücü için ne yapılması gerekiyorsa o yapılır" şeklinde konuştu.

"RUSYA'NIN İDDİALARI İFTİRADIR"

Metin Külünk açıklamalarına şöyle devam etti:

"Putin, kendi ülkesindeki başarısızlığını örtebilmek için izlediği irrasyonel politikalarla dikkatleri bir başka noktaya çekip, ülkesindeki siyasi mevcudiyetini devam ettirme çabası içerisinde. Putin bu anlamda yanlış bir güzergah seçti. Bu yanlış güzergah dostluğunun kendisi için son derece önemli olan Türkiye ile hasımlığı seçmesi aslında Putin'in tükenmişlik sendromudur. Bahsettiği iddiaların hepsi bir iftiradır. Bu anlamda kendisine en net cevabı ülkemizin Başkanı Sayın Erdoğan tarafından verilmiştir. Bu cevap Putin'e yeterdir." 

"PUTİN'E RUSYA'NIN OSMANLI'YA KARŞI AYAKLANDIRDIĞI ERMENİLERİ HATIRLATIRIZ"

"Türkiye ile bu derece hasmane tutum izlemek isteyen Putin'e Çerkes soykırımını hatırlatırız. Putin'e Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandırdığı Ermenileri hatırlatırız, Putin'e Ahıska zulmünü ve ihanetini hatırlatırız, yerlerinden yurtlarından edilmiş Ahıskalı kardeşlerimizi hatırlatırız. Eğer Putin terörle işbirliği arıyorsa Çeçenistan'daki terörist başını hatırlatırız, eğer terörle işbirliği arıyorsa PKK terör örgütü ile kurduğu ilişkileri hatırlatırız, eğer Putin aynaya bakmak istiyorsa kendi Sovyet tarihini hatırlatırız. Bütün bu hatırlatmaların ötesinde Putin'in aklıselim limanına gemisini bağlaması Rusya ve Putin için çok önemli. Putin'in görmediği birşey var kendi ülkesinde. Rusya halkı dünya ile bütünleşmeyi isteyen bir halktır. Yani Putin'in despotik politikaları ile düşüncelerinden ve beklentilerinden vazgeçecek bir halk değildir. 89 Berlin duvarı öncesi Rus halkı yoktu. Rus halkı Antalya'yı farketmiştir, Rus halkı Viyana'da alışveriş etmeyi farketmiştir, Rus halkı İstanbul'da Laleli'den temin ettiği giysilerin kalitesini farketmiştir. Temenni ederimki bu yanlıştan Putin dönecektir. Türkiye ile Rusya bu coğrafyada birlikte olmak gibi doğal ittifakın iki ülkesidir."