MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sevdası fırsatçılık ve ganimet avcılığıdır. Erdoğan’ın makam tutkusu hakikaten sorumsuzluk örneğidir. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın görev paylaşımının yeni bir düzenlemeyi gerekli kıldığı ifade edilmektedir" dedi.
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
Türkiye’nin yaşadığı onca mesele ortadayken kişisel hedeflerin peşinden koşmak, bencilliğin ve egoizmin peşine düşmek kimseye yarar sağlamayacaktır. Bu siyaset de değildir, devlet adamlığı hiç değildir. Bu yüzden iç ve dış politikada yaşanmadık mesele kalmamışken, hala sistem değişikliğine kafa yormak; yeni ünvanların peşinde koşmak manasızdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sevdası fırsatçılık ve ganimet avcılığıdır. Erdoğan’ın makam tutkusu hakikaten sorumsuzluk örneğidir. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın görev paylaşımının yeni bir düzenlemeyi gerekli kıldığı ifade edilmektedir.
Elbette AKP’nin kendi görüşü sanal gündemdir. Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetki ve görev sahaları anayasada belirtilmiş, flu bir husus bırakılmamıştır. Erdoğan ve Davutoğlu, anayasayı açıp okudukları takdirde her şeyi öğrenebilecektir.
Gördüğümüz kadarıyla Erdoğan’ın başkanlık talebi tedavisi olmayacak kadar kronikleşmiştir. Erdoğan başkan olursa, cumhuriyetin kuruluş esasları yıkılırsa, her şey güllük gülistanlık olacak buna da Yeni Türkiye denecektir. Alttan alta işlenen budur. Medya ve devlet gücüyle kabullendirmek istenen budur.
Elbette bu iddiaların hiçbir yanı yoktur. Mesele Türkiye’yi değil, Erdoğan’ın geleceğini güvence altına almaktır. Mesele, Erdoğan’ın kişisel tatminin doyurulmasıdır.
Davutoğlu geçtiğimiz ay katıldığı programda başkanlık tartışmalarına ilişkin olarak parlamenter sistem mi başkanlık sistemi mi tercihini ortaya koyamamıştır. Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında problem çıkarmay yönelik bir sistem var demiştir. Davutoğlu yüzde 49,5 oy almış bir partinin genel başkanıdır. Başbakan hangi sistemle yönetildiğimiz bilmiyor ve idrak edemiyorsa bu vahim bir kırılmadır.
Davutoğlu Erdoğan ile hangi problemleri yaşamaktadır. Bakanlar Kurulu listesi oluştururken fikri alınmamışsa çıkıp bunu Türk milletiyle paylaşacak cesareti göstermelidir. Tokmağın Saray’da olmasına nasıl izin vermektedir.
1 Kasım’dan bu yana Davutoğlu bütün olaylarda gecikmeli ortaya çıkmış, önce Erdoğan’ın konuşmasını beklemek durumunda kalmıştır. Davutoğlu’na Türkiye’yi yönetmesi konusunda yetki verilmiştir. Erdoğan’ın aldığı destek başka taraflara çekilmemelidir. Halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı sözleriyle başkanlık sistemini dayatmak işgüzarlık olarak görülecektir. Buna kimsenin hakkı yoktur.
Ülkemizin birinci gündem maddesinin başkanlık olmadığını söylemek isabetli bir yaklaşımdır. Sistemin fiilen değiştiğini Rize’de ilan eden Erdoğan, bu gerçeği hazmetmeli, hassasiyetle oynamamalıdır.
Elbette devleti yönetenlerin başka tellerden çalması doğru değildir. Ancak kimin neyi ne zaman çaldığı bir yana hukuk devletinde herkesin sorumluluğu açık seçik belirlenmiştir. Erdoğan’ın rahatsızlık duymasına gerek yoktur. Erdoğan yeri ve zamanı geldiğinde 13 yıldır Türkiye'nin ilkleri yaşadığını söylemektedir. Bu ilkler yaşanırken, devletle arasında hangi sorunlar yaşanmıştır da yeni bir sistemin temelleri kazılmaktadır? Bu kadar kandırmaca nerede görülmüştür? Aklının ambarında ne varsa uçakta gazetecilere dökmüştür.
Kaynak: DHA