Bir süre önce külliyeleri yıkılan İsmailağa Cemaati içindeki hükümet karşıtı grup olarak bilinen Marifet Derneği Başkanı Muhammed Keskin, isim vermeden hükümeteyüklenerek Türkiye'de Vehhabilik, Selefilik gibi akımların ciddi tehlike boyutuna ulaştığını iddia etti.

Bu akımları "sapık cereyanlar" olarak isimlendiren Muhammed Keskin, son zamanlarda da "Kur'an İslamı" adı altında yeni bir "fitne" ortaya çıktığını iddia ederek "bununla İslam ulemasının asırlardır üzerinde hassasiyetle titreyip korudukları ve geliştirdikleri hadis-i şerif, fıkıh, tefsir gibi tüm İslam mirasını toptan inkâra kalkışmaktadırlar" diye yazdı.

Marifet Derneği Başkanı Muhammed Keskin, grubun yayın organı olarak bilinen Marifet Dergisi'nde kaleme aldığı baş yazıda hükümete yüklendi.

Bir süre önce yıkılan külliyeye de değinen Keskin, "Bu tarz hadiseler İslam tarihi içerisinde hep olagelmiştir. Önemli olan bu imtihanları geçebilmek ve din hizmeti hedefinden vazgeçmemektir" dedi.

Bu konu ile ilgili kendilerine çok iftiralar atıldığını öne süren Keskin, "Evet! Yıkılan üç-beş bina telafi edilebilir, yerine başkaları da yapılabilir. Fakat Allah (Celle Celalühü) dinimize, milletimize, vatanımıza zeval vermesin. Zira bunlar bir kere gitti mi bir daha telafi edilmesi zor değerlerdir" ifadelerini kullandı.

"BU SAPIK CEREYANLAR YETMEZMİŞ GİBİ..."

Türkiye'de Vehhabilik ve Selefilik akımlarının tehlikeli boyutlara vardığını iddia eden Muhammed Keskin, kimdi de Peygamber'in hadislerini inkar eden ve sadece Kur'an'a inandığını söyleyen "Kur'an İslamı" diye yeni bir akımın ortaya çıktığını hatırlatarak "Bu ise ümmetin bölünüp parçalanması cihetinden evvelkilerden çok daha fazla tehlike arz etmektedir" diye yazdı.

Marifet Derneği daha önce de birçok bu konularda hükümeti uyarmış ve gevşek davranmakla suçlamıştı.

Keskin şunları yazdı:

"Bu gün cennet vatan Türkiye'mizin maruz kaldığı ehlisünnet karşıtlığı, Vehhabilik, Selefilik gibi akımlar ciddi manada tehlike olarak karşımıza çıkmakla kalmıyor, bizleri sonra gelecek nesiller hakkında endişelere sevk ediyor.
Bugün Suriye, Irak gibi çoğunluğunu ehlisünnetin oluşturduğu İslam toprakları, ne yazık ki Şii zulmü içinde yanıp tutuşmaktadır. Bu zulmün ülkemize de sıçramasından Allah-u Teâlâ'ya sığınırız.

Bu malum sapık cereyanlar yetmezmiş gibi şimdi de sözüm ona "Kur'an İslamı" adı altında yeni bir fitne ihdas ettiler ki; bununla İslam ulemasının asırlardır üzerinde hassasiyetle titreyip korudukları ve geliştirdikleri hadis-i şerif, fıkıh, tefsir gibi tüm İslam mirasını toptan inkâra kalkışmaktadırlar. Bu ise ümmetin bölünüp parçalanması cihetinden evvelkilerden çok daha fazla tehlike arz etmektedir.

İşte bizlerin gaye ve hedefi, birbirimizle didişme yerine bu gibi zararlı akımların önünde adeta Zûlkarneyn şeddi mesabesinde olan ilim talebeleri yetiştirmek, böyle aydın nesillerin yetişeceği ortamlar ve imkanlar temin etmeye çalışmaktır."

BİZİM DAVAMIZ LİDER OLMAK DEĞİL

Yazısının sonunda "liderlik" ve "makam" göndermesinde bulunan Keskin, yazısını şu sözlerle sonlandırdı:

"Bizim davamız, baş olmak, lider olmak, layık olmadığımız makama ayak uzatmak değildir. Bizlerin de hidayetine vesile olan, üzerinde bulunduğumuz bu yolu, asli safiyeti üzere muhafaza ederek ona adam yetiştirmektir. Sevgili Mürşidimizin rızalığı üzere, nihayette Allah'ımızın rızasına kavuşarak ahirete varmaktan başka derdimiz yoktur. Rabbim her şeyi hakkıyla bilendir."

Kaynak: Odatv.com