Ayşegül KASAP | RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE

Eylemin başladığı akşamdan bu yana, yaklaşık dört gündür Artvin’de olduğunu söyleyen Akkuş, Artvin’de yaşanan direnişi, Davutoğlu görüşmesinin perde arkasını ve Cerattepe-Erdoğan ilişkisi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Halk arasında Don Kişot olarak da bilinen Akkuş’un Karşı Gazete’ye açıklamaları…

4 gündür neler yaşadınız? Neler oldu? Kısa bir özetler misiniz?

Cerattepe’ye, İlk 92 yılında gelmiştim. Gazetecilik yaptığım dönemlerde… Sonra peyder pey gelip gittim.

ÇOK SAĞLAM BİR DİRENİŞ VAR, HÜKÜMETİN İŞİ BU SEFER ÇOK ZOR

Mevcut hükümet bu işi acımasızca ve fütursuzca götürüyor. Burada güçlü, sabırlı ve inatçı bir direniş olmasaydı gelmezdim. Yani yerel kendi toprağına sahip çıkıyorsa orada olmak lazım. Düşünün; ben tek başıma gelmişim, en fazla eylem yapıp giderdim. Ama öyle değil, burada çok sağlam bir direniş var. Yılların birikimi ve deneyimi var Artvin’de… O yüzden mevcut hükümetin işi cidden bu sefer çok zor. Burada inanılmaz bir güzel direniş duvarı örülüyor. Biz buraya bir tuğla koymaya geldik. Bir tuğla koyabilirsek ne mutlu bize… Yine söylüyorum; mevcut hükümetin özellikle Artvin’de işi zor. Ve buradaki bu direniş dalgası, özellikle ekoloji alanlarıyla mücadele eden, bu ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaşacaktır, oraları etkileyecektir. Belki de hükümet bundan korkuyor. Ama tsunami başladı.



DAVUTOĞLU’NUN YAPTIĞI OYALAMA TAKTİĞİ

Davutoğlu’nun ‘Cerattepe’yi mahkeme kararına bıraktık’ açıklaması da bu korkunun neticesi mi?

Elbette. Bunlar hep oyalama taktikleri… Ben hep neticeye bakarım. O makinalar yukarıdan inip, Artvin tabelasının olduğu yerden gittiğini görmeden ben inanmam. Bunlar hep oyalama taktiği…

Halk makinalar gidene kadar direnecek mi? Ne öngörüyorsunuz?

Kesinlikle halk sonuna kadar direnecek.

Bu direniş zaferle sonuçlanacak mı sizce?

Bundan emin olmasak zaten buraya gelmezdik. Ben kaç gündür buralardayım. Bundan eminiz. O yüzden buraya destek vermeye geldik.

Size şunu söyleyeyim; bu topraklar, gelecek kuşaklar adına çok önemli, çok değerli… Bunu ve bu mücadeleyi önemsiyoruz. Bu topraklar kaderine terk edilemeyecek kadar değerli bizim için.

DAVUTOĞLU’NA SORMAK LAZIM KENDİSİ İNANIYOR MU?

Davutoğlu ile görüşme sonrası yapılan açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Valla Davutoğlu’na sormak lazım kendisi inanıyor mu? Çok başlı bir hükümetten bahsediyoruz. Tek başına karar verse, belki cidden gidip o masaya oturulur. Ama çok başlı bir yerde, aslında çok başlı da değil tek başlı ama işte Davutoğlu elinden geldiğince oyalamaya çalışıyor. Sokaktaki insan bugün şunu konuşuyor; Ankara’daki bu tür çabalar sokağın gazını almak.

HÜKÜMET TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE KADINA ŞİDDET UYGULADI

Sokağın gazını almayı düşünüyorsun, e o zaman birkaç gün önce bu kadınlara gaz atmayacaktın. Öyle değil mi? Artık sokak gazla doldu. Bu gaz alınmaz. Öte yandan, bir hükümet düşünün kadına yönelik şiddeti önleme adına yasalar çıkartıyor. Öte yandan bütün dünyanın gözü önünde acımasızca, vahşice şiddet uyguluyor. Bütün dünyanın gözü önünde… Ayakları, kolu kırılan kadınlar var. Gözüne mermi isabet eden çocuk… Yazık günah değil mi bunlara?

ERDOĞAN BU İŞİN CERATTEPE’SİNDE

İddia edilen 17 Aralık tapelerinde Cengiz İnşaat ve Erdoğan arasında geçen konuşmalar var… Erdoğan bu işin neresinde ?

Erdoğan bu işin Cerattepe’sinde. Madenin içinde…

“GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER”

Erdoğan varken, Davutoğlu gerçekten istese bile halktan yana insiyatif kullanabilir mi?

Bakın niyet bu olsaydı, o gün Türkiye’nin en huzurlu kentinde sis bombaları, plastik mermiler, coplar, taşlar havada uçmaz, o kadınlar da yerlerde sürüklenmezdi. Niyet belli.

Yol boyunca gezdiğimizde görüyoruz. Artvin halkı yukarılara bir şeyler asmış; “Geldikleri gibi gidecekler” … Cidden geldikleri gibi gidecekler.

BEDENİN BEYNİNE OPERASYON YAPILIYOR ŞUANDA

Artvin’e geldikleri gibi giderlerse , Artvin’in bu zaferi tüm Türkiye’de gerçekten bir kırılma noktası olur mu?

Tabiki içten içe bir kırılma olur. Bu coğrafyayı bir beden gibi düşünün. Bedenin beynine operasyon yapıyorsunuz şuan. Ve bilim insanları diyor ki; Cerattepe’nin olduğu havzada inanılmaz yer altı suları var. Biz şunu yaşıyoruz; İzmit’te Dilovası’nda anne sütünde bulunan ağır metale rastlanıyor. Bakar mısınız? Çılgın yönetmenlerin hayallerini zorlayacak bir senaryo bu. Yani çocuğun anasından emdiği süt burnundan geliyor. Yani zehir emiyor. 15-20 yıl sonra buradaki sular zehirlenecek ve buradaki çocuklarında anasından emdiği süt burnundan gelecek. Biz buna izin vermek istemiyoruz.

KOLLUK KUVVETLERİNİN ARASINDA PROVOKATÖRLER VAR

Provokatörler var deniyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eylemleri izlediğinizde, aslında belki de kolluk kuvvetlerinin arasında provokatörler var. Bu kadar acımasızca kadınlara ağza alınmayacak küfürler edip şiddet uygulanması akıl alır gibi değil.

Bu insanlar güvenlik kuvvetlerinin arasına özellikle sokuluyor. Ben buradan özellikle rica ediyorum, hani diyorlar ya aranıza kimseyi sokmayın. Ben de buradan rica ediyorum, güvenlik kuvvetleri de aralarına bunları sokmasın madem öyle. O zaman daha rahat uzlaşılır, en azından eylem eylem gibi olur.

KARSIGAZETE.COM.TR