Eren Erdem: "Bir partinin genel başkanının azledilmesinden ziyade Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne yönelik bir darbe girişimi."
KARŞI GAZETE | RÖPORTAJ
Karşı Gazete'de her hafta yayınlanan Eren Erdem röportajında bu haftanın konusu doğal olarak Davutoğlu...
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Davutoğlu'nun "başarılarını anlattığı koltuk bırakma açıklamasını" bakın nasıl değerlendirdi...
-Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklaması farklı şekillerde yorumlanmaya çok müsait... Tek metin ama birkaç anlam çıkarılabilir... Siz nasıl yorumladınız bu açıklamayı?
"MİZAH KONUSU YAPILACAK BİR DURUM DEĞİL"
Bu süreç ve yaşanan olay, sosyal medyada mizah konusu yapılan bu durum, Cumhuriyet tarihinin en önemli süreçlerinden biridir ve mizah konusu yapılacak basitlikte bir konu da değildir.
28 ŞUBAT'TAN SONRAKİ POST- MODERN DARBE: "SARAY DARBESİ"
28 Şubat'tan sonra Türkiye'nin yaşadığı yeni bir post-modern darbedir. Özellikle Davutoğlu'nun açıklamaları bu kongrenin kendi kararı olmadığı, zaruret olarak ortaya çıktığını yönündeki ifadesi ve Erdoğan açıklaması ile arasındaki çelişkiler bunu gösteriyor. Bu süreç bir partinin iç meselesi olarak da değerlendirilemez, bu parlamentoya yapılmış bir müdahaledir. Bir partinin genel başkanının azledilmesinden ziyade Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne yönelik bir darbe girişimi olarak değerlendirilmelidir. Bu darbe, "4 Mayıs Saray Darbesi" olarak kayıtlara geçecektir.
"GÖREVİ, İRADESİ DIŞINDA ALINDI"
Bu darbenin akabinde Davutoğlu yaptığı açıklamada, Başbakan olduğu süre içerisinde ortaya koyduğu çalışmaları vurgulamıştır. Ne kadar başarılı bir Başbakan olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Her ne kadar biz başarılı olmadığını düşünsek de bu açıklaması; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın görevinin, kendi iradesi dışında bir irade ile ondan alındığını ortaya koymaktadır. Buna biz siyaseten "darbe" diyoruz.
"USUL 28 ŞUBAT, RUH 12 EYLÜL"
Bundan sonraki süreçte bu darbenin devamı olacaktır. Usul olarak 28 Şubat, ruh ve prensip olarak 12 Eylül menşeili bu darbe Türkiye'yi en az 50 yıl geriletecektir. Bu darbeye karşı olmaya devam edeceğiz. Biz demokrasiye inanan siyasetçiler olarak bu darbenin karşısında demokrasi mücadelesini yükseltmeyi sürdüreceğiz.
-Erken seçim konuşuluyor... Sizce böyle bir olasılık var mı?
YÜZDE 49 İLE İKTİDAR OLAN PARTİ HANGİ GEREKÇE İLE ERKEN SEÇİM TALEP EDEBİLİR?
Eğer böyle bir plan varsa erken seçimle ilgili, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Erdoğan'ın oyuncağına dönüşmesi anlamına gelir. Yüzde 49 gibi bir oyla iktidarda olan bir parti bugün Davutoğlu'nun ifadeleriyle yüzde 50’yi geçmesine rağmen Hükümeti deviren bir Cumhurbaşkanı hangi gerekçe ve hangi gerçekçi referansla bir erken seçim talep edebilir ki?
Çoğunluk AKP'dedir. Üstelik her istedikleri kanunu geçirebilmekteler. Böyle bir talep gündeme geldiği takdirde milletimiz bu piyese ve bu piyesi yazanlara en sert cevabı verecektir.
- BBP Genel Başkan'ı Mustafa Destici, İsrail'de gözaltına alındı... Bir siyasetçi olarak siz bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz?
"BBP BAŞKANI DESTİCİ'NİN İSRAİL'DE GÖZALTINA ALINMASI, TÜRKİYE'YE HAKARETTİR"
Destici, benim fikirlerince katılmadığım, dünya görüşüne inanmadığım bir siyasetçidir ama İsrail Devleti'nin bu tavrını kınıyorum! Bir etkinliğe katılmak için gittiği söyleniyor... Bir Türk siyasetçiye böyle bir uygulama Türkiye'ye yönelik bir hareket olarak görülmeli. Düşüncelerine katılmasak da, kendisine geçmiş olsun diyoruz.
"BİZ İSRAİL'İN DOSTUYUZ" DİYENLERİN TAVRINI MERAKLA BEKLİYORUM...
Bu hareketi, devlet terörüyle özdeşleşmiş bir anlayışın standart vandallığı olarak gördüğümü ifade ediyorum. İsrail Devleti bu hadsiz ve şizofrenik tavrını sürdürdüğü sürece Ortadoğu'daki tepkilerin odağı olmaya devam edecektir. Tabi bu hususta en büyük tepkiyi de "biz İsrail'in dostuyuz." diyenlerden bekliyorum. Bu arkadaşlarımız, dostları tarafından bir Türk siyasetçisinin gözaltına alınmasını nasıl karşıladılar merak ediyorum... Nasıl bir tavır ortaya koyacaklarını da görmeyi bekliyorum...
Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr