Teklifte, CHP’yi muhtemel kapatma davasından kurtarmaktan ziyade, AKP’nin özellikle kendisini korumaya yönelik “Odak cinliği” yatıyor.
İktidar partisinin Meclis’e sunduğu ve parti kapatmaları zorlaştırdığını savunduğu anayasa değişikliği teklifi dün Meclis Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı.
Ancak teklifte, CHP’yi muhtemel kapatma davasından kurtarmaktan ziyade, AKP’nin özellikle kendisini korumaya yönelik “Odak cinliği” yatıyor.
Hatırlanacağı üzere; AKP ve siyasi mirasını devraldığını söylediği partiler (FP,RP,MSP) hakkında Yargıtay Başsavcılığı tarafından “laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmak” iddiasıyla kapatma davası açılmıştı. MSP, RP ve FP, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından laikliğe aykırı eylemlerin odağı oldukları gerekçesiyle kapatılmıştı.
“Odak kanıtları” arasında da bu partilerden Refah Partisi’nin hükümetteyken yaptıkları eylem ve işlemler önemli yer tutmuştu. AKP ise bir oy farkla kapatılmaktan kurtulmuş, onun yerine hazine yardımının kesilmesi yaptırımıyla kurtulmuştu.
İDARE VE İŞLEMLER
AKP’nin birkaç gün evvel Meclis’e sunduğu teklife göre, idarenin eylem ve işlemleri partinin odak olup olmadığının tespitinde dikkate alınmayacak. Yani Yargıtay Başsavcılığı, iktidar partisinin bakanlıklar ve onlara bağlı kuruluşlarda (MİT, Polis, Jandarma dahil) yaptığı hiçbir eylem veya işlemi kapatma davasında “odak delili” olarak kullanamayacak.
SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ
Örneğin, iktidar partisinin Milli Eğitim’de tümüyle sünni din-şeriat kurallarını uygulaması ve Alevilere yönelik ayrımcı uygulamaları şiddetlendirmesi de o partinin “laikliğe-hukuka aykırı eylemlerin odağı” olduğu suçlamasına konu edilemeyecek.
Başbakan veya Bakanların laikliği demokrasiyi reddeden anti-demokratik ayrımcı uygulamaları demeçleri, çıkardıkları genelgeler, yönetmelikler, verdikleri idari kararlar demokrasi ve laikliğe ne kadar aykırı olursa olsun, parti aleyhine odak suçlamasında kullanılamayacak.
ALİ KIRAN BAŞ KESEN VALİLER
Aynı şekilde iktidar partisine göbekten bağlı, hükümetin militanları gibi çalışan valiler ile kaymakamların anti-demokratik ve anayasaya aykırı uygulamaları ile işledikleri suçların faturası da iktidar partisine kesilemeyecek.
Yargıtay Başsavcılığı, vali ve kaymakamlar ne kadar ağır suç işlerse işlesin, bakanın başbakanın onayıyla da olsa bu eylem ve işlemleri iktidar partisi aleyhine kullanamayacak.
Böylece, iktidarda olan parti veya iktidarı paylaşan koalisyon ortakları, tam kadrolaştığı idarenin-idarecilerin eylem ve işlemleri nedeniyle sorumlu tutulamayacak, yani kapatma davalarından ömür boyu kurtulabilecek.
İLK HEDEF KÜRT PARTİLERİ
AKP’nin parti kapatmalarla ilgili teklifinde muhalefet partileri korunmuyor. Çünkü o partiler iktidar değiller, dolayısıyla idarenin eylem ve işlemleriyle ilgileri yok.
HDP hakkında “bölücü faaliyetlerin odağı olmak” veya CHP hakkında şimdi tartışıldığı üzere “partiler yasasının gelirler ile ilgili hükümlerine aykırılık” gibi suçlarla kapatma davası açılabilecek.
Teklifin aynen kabul edilmesi, diğer yandan kapatma davası açılmasının Meclis iznine bağlanması (beşte üç üyenin oyuyla) nedeniyle iktidar partisine ilave koruma sağlıyor.
Meclis’teki parti sayısı bu durumda önem kazanıyor. Örneğin iki partili Meclis’te, bu iki parti de dokunulmaz hale geliyor, buna göre bu partiler aleyhine hiç dava açılamayacak.
HDP Meclis’e giremez üç parti (AKP, CHP, MHP) grup kurarsa, bu partilerden herhangi birine kapatma davasına izin için diğer iki partinin tam anlaşması ve üyelerinden hiçbir fire vermemesi gerekecek.
Çünkü, kapatmaya izin verecek Meclis’teki komisyon, grubu bulunan partilerin vereceği 5’er üyeden (toplam 15 üye) oluşacak. Davaya izin içinse üçte iki çoğunluk şartı aranacak.
Buna göre, üç partili bir Meclis’te herhangi partiye kapatma davasına izin için 10 üyenin ‘kapatma davası açılsın’ yönünde oy kullanması gerekecek. Ancak, AKP’nin icat ettiği bu kural, meclis dışında kalan partiler üzerinde sallanmaya devam edecek.
AKP’nin parti kapatmalarla ilgili teklifinde muhalefet partileri korunmuyor. Çünkü o partiler iktidar değiller, dolayısıyla idarenin eylem ve işlemleriyle ilgileri yok.
HDP hakkında “bölücü faaliyetlerin odağı olmak” veya CHP hakkında şimdi tartışıldığı üzere “partiler yasasının gelirler ile ilgili hükümlerine aykırılık” gibi suçlarla kapatma davası açılabilecek.
Teklifin aynen kabul edilmesi, diğer yandan kapatma davası açılmasının Meclis iznine bağlanması (beşte üç üyenin oyuyla) nedeniyle iktidar partisine ilave koruma sağlıyor. Meclis’teki parti sayısı bu durumda önem kazanıyor.
Örneğin iki partili Meclis’te, bu iki parti de dokunulmaz hale geliyor, buna göre bu partiler aleyhine hiç dava açılamayacak.
HDP Meclis’e giremez üç parti (AKP, CHP, MHP) grup kurarsa, bu partilerden herhangi birine kapatma davasına izin için diğer iki partinin tam anlaşması ve üyelerinden hiçbir fire vermemesi gerekecek.
Çünkü, kapatmaya izin verecek Meclis’teki komisyon, grubu bulunan partilerin vereceği 5’er üyeden (toplam 15 üye) oluşacak. Davaya izin içinse üçte iki çoğunluk şartı aranacak.
Buna göre, üç partili bir Meclis’te herhangi partiye kapatma davasına izin için 10 üyenin ‘kapatma davası açılsın’ yönünde oy kullanması gerekecek. Ancak, AKP’nin icat ettiği bu kural, meclis dışında kalan partiler üzerinde sallanmaya devam edecek.
Kaynak: Adnan Keskin/Taraf Gazetesi