2 Kasım 2015 - 01:40
Prof. Dr. Öner Samanlı
karsigazete.com.tr
Siyaset Bilimi Uzmanı
Yazar Gazeteci
2011 seçimlerinde politik mesajları ile iktidar olma oylarını alan AKEPE, bu kez 1 Kasım 2015 seçimlerinde toplum üzerinde yarattığı korku ve baskı algısıyla iktidar olma oylarını aldı.
Bu yazının yayına girdiği saatlerde; AKP: %49.3 oy oranı ile 313, CHP: %25.5 oy oranı ile 134, MHP:12. oy oranı ile 42, HDP: %10.7 oy oranı ile 61 milletvekili çıkartmış durumdadır.
AKP; CHP’nin çoğunluk oyları aldığı Ege ve Trakya bölgeleri ile HDP’nin oyları silip süpürdüğü, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi hariç yurdun her yerinde çoğunluk olarak kazanan parti olmuştur.
54 Milyon 49 Bin 851 seçmenin oy kullandığı 1 Kasım 2015 milletvekili Genel Seçimlerinin mutlak kazananı AKP’dir.
Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu ‘da rüştünü ispat etmiştir.
Atanmış-lıktan, seçilmiş-liğe terfi etmiştir.
7 Haziran 2015 seçimlerindeki oy oranını 8 puan arttırmıştır.
AKP: Ardahan, Kars illerinde HDP’nin blok oylarına ortak olmuştur. Yine Zonguldak, Mersin, Eskişehir ve Çanakkale’de CHP’nin oylarının üstüne çıkmıştır.
Kesin olamayan sonuçlara göre, CHP Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İzmir, Aydın ve Muğla'da birinci parti olurken, HDP ise; Tunceli, Muş, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkâri, Van, Ağrı, Iğdır ve Bitlis'te birinci parti olmuştur.
MHP ise kesin olamayan sonuçlara göre hiçbir ilde birinci parti olamamıştır.
MHP'nin 7 Haziran seçimlerinde birinci parti olarak çıktığı tek il Osmaniye'de de MHP birinci parti olamamıştır. Böylece geçmiş yazılarımız da önererek yazdığımız; "Devlet Bahçeli, acilen Bahçe'ye gitmelidir" nasihatimiz, kesin şeklini almıştır. Nasihat kipinden emir kipine geçiş netleşmiştir.
AKP 63 ilde birinci parti olmuştur.
Şiddet, baskı, hukuksuzluk ve yolsuzluk yaparak millet üzerinde dayatma ve çirkefliklerle korku salan AKP’nin bu tavır ve uygulamaları ile oylarının artması kesinlikle ülkemizdeki muhalefetsizliğin olmasındandır.
7 Haziran ila 1 Kasım 2015 tarihleri arasında 400 yurttaşımız çeşitli olaylar sonrasında ölmüştür.
1 Haziran 2013 Gezi olaylarına kadar kardeşlikten söz eden AKP’nin o zamanki lideri ani bir u dönüşüyle 74 milyonun başbakanı olmak yerine ülkeyi kaotik bir ortama sürüklemiş, 7 Haziran seçim sonuçları sonrasın da AKP yenilgisini kabullenmediği için de, hiçbir şekilde hükumet kurulmasına izin vermeyerek bugünkü zaferin mimarı olmuştur.
Altın tepsi içerisinde AKP’ye 1 Kasım 2015 seçim sonuçlarıyla iktidarı sunanlar, CHP, MHP, HDP’dir. AKP’nin en büyük destekçisi de MHP olmuştur.
Oy oranları toplamı AKP’den fazla olan muhalefet, azınlık olan AKP’ye TBMM Başkanlığını da kaptırmıştır.
CHP her ne kadar çok emek sarf etmiş olsa da, CHP’nin MHP ile koalisyon yapmak arzusuyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “sen başbakan ol” demiş olmasına rağmen, MHP ve Genel Başkanı, hiçbir koalisyona katılmayacağını beyan ederek AKP’nin bugünkü başarısına payanda olmuş bir yegâne partidir.
Bu tür ayak oyunları ile 17-25 Aralık yolsuzluklarının da hesabını sorması beklenilen ve arzu edilen CHP+MHP+HDP koalisyonunun gerçekleşmesine destek vermemiştir.
7 Haziran 2015 de 7.5 milyon oy alan MHP, 1 Kasım 2015 günü yapılan seçimde 5.5 milyon oy alarak milletvekili sayısının yarısına inmiştir.
MHP ve Bahçeli’nin bu ayak diretmesi sonrasında, Tuğrul Türkeş, MHP’den ayrılmıştır. Sinan Ogan, Meral Akşener gibi isimler küstürülmüştür. Bunlar MHP’ye oy kaybı olarak dönmüştür.
Ülkemizde; 5 milyon 300 bin ihracat yapan firma bulunmaktadır. Bunların ancak; 175 kadarı ileri teknolojik sistemleri kullanmaktadırlar. Oysa ileri ithalat, ülkemizdeki üretim ve sanayi açısından değerlendirildiğinde, hükumetsizlik süreçlerindeki döviz hareketleri tavan yapmış, Merkez Bankasınca, döviz kurları kontrol edilemez olmuştur.
7 Haziran 2015 seçim sonuçları sonrasında Türkiye seçmeninin AKP yolsuzluklarına, hukuksuzluklarına, baskın rejimine hesap sormasını istemiş olmasını önemsemeyen MHP, milletin iradesine önem vermemesinin bedelini seçimler öncesindeki milletvekili sayısının yarısını kaybederek ödemiştir.
7 Haziran 2015 seçimlerinde, muhalefetçe iradesinin önemsenmediğini fark eden Türkiye seçmeni, her şeye rağmen ve her şeyi göze alarak, “deveye diken” misali yeniden yüzünü AKP’ye dönmüştür.
1 Kasım 2015 seçimiyle oylarını koruyan HDP’si, iktidarla yapacağı işbirlikleri karşılığında barış sürecinde söz sahibi olmuştur.
Türkiye’de, 1 Trilyon dolar yatırımı olan yabancı sermaye tedirgindir. Bu tedirginlikleri ortaya koyan AKP’dir. Buna rağmen AKP çoğunluklu hükumet olacaktır. Yabancı sermayenin bundan sonraki rotası hükumetin yeni yol haritasıyla şekillenecektir.
Seçim kazanmak başka bir şeydir, ülkeyi yönetmek başkadır.
7 Haziran 2015 de elindeki hükumet kurma yetkisini kullanamayan CHP-MHP-HDP’ye seçmen önemli bir ders vermiştir.
Cin şişeden çıkmıştır. Ne zaman, nerede ve ne yapacağından kimsenin bilgisi yoktur.
Seçmen muhalefet partilerinden olayların olduğu yerlerde olmalarını, aykırı ve hukuk dışı olan hükumet uygulamalarının önünde diklenmelerini, AKP engellemelerine rağmen TBMM’yi çalıştırmalarını, beklemiş ancak hayal kırıklığına uğramıştır.
Örneğin neden tüm muhalefet partilerinin milletvekilleri zorla kapatılıp da işgal edilen Bugün, Kanalturk gibi televizyonlarının ve gazetelerinin önüne destek de bulunmak üzere yığılmamıştır.
135 milletvekili o gazetenin televizyonun kapısının önünde neden etten bir duvar olmamıştır?
Seçmen; kırgınlığı ve kızgınlığıyla 1 Kasım 2015'de dersini, CHP-MHP-HDP'ye vermiştir.
Söylediğimiz üzere şişeden çıkmak istemeyen cini, CHP-MHP-HDP elbirliğiyle şişeden çıkartmışlardır.
Bu durumdan en çok mutlu olan da AKP olmuştur.
12 Eylül yasalarıyla 1 Kasım 2015 seçimlerinin yapıldığı Türkiye'mizde umarız her şey seçim öncesi gibi olmaz.