Torunlar GYO, 10 işçinin yaşamını yitirdiği kazada, ölen arkadaşlarının parçalanmış cesetlerinin küreklerle çuvala doldurulduğunu gören işçi Ercan Kılaguz'a ‘itibarı zedelemek’ suçlamasını yöneltti.

Kılaguz hakkında 18 bin TL tazminat istemi ile dava açıldı.

Torunlar GYO tarafından Eski Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yapılan residans inşaatında 10 işçi asansörün 32. kattan düşmesi sonucundu yaşamını yitirmişti. 10 işçinin yaşamını yitirdiği kazanın ardından, asansörün defalarca arızalandığı ancak tamir edilmediği ortaya çıktı. 

Cumhuriyet gazetesinde yer alan Erk Acarer'in haberine göre, facia sonrası, yürütülen soruşturmayla birlikte 11 kişi gözaltına alınıp 4’ü tutuklandı. Ne var ki bu kişiler arasında, şirket yetkilileri yoktu. Tutuklananlar, proje sorumluları ve teknikerlerdi. Ancak bir süre sonra onlar da serbest bırakıldı. Böylece Torunlar GYO faciasında tutuklu sanık kalmadı.

PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYOR

Torunlar’da animak oparötörü olarak çalışan Kılaguz’un, birkaç yayın organında röportajları yayımlandı.

Kazadan bu yana, “ölen arkadaşlarının parçalanmış cesetlerinin küreklerle çuvala doldurulduğuna şahit olduğu için” psikolojik tedavi gören emekçiye, verdiği röportojlar ile çıkan haberlerden dolayı “ticare itibarı zedelemek ve marka değerini düşürmek” suçlamalarıyla dava açıldı. 

Şirket, mağdur işçiden, 3 bin TL maddi ve 15 bin TL manevi olmak kaydıyla 18 bin TL’lik tazminat talep ediyor.

BİZE 'KONUŞMAYIN' DEDİLER

Kendisinden 18 bin TL tazminat istenen Ercan Kılaguz şunları söyledi:

"10 arkadaşımızın canını aldılar. Bize de kısaca ‘konuşmayın, olayın üstünü kapatalım’ dediler. İnsan canı bu kadar ucuz değil. Korkmadık, hâlâ da korkmuyoruz. ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ diye bir deyim vardır. Bunlarınki de o hesap.

Biz şirkete tazminat davası açtık. Bu onun bedelidir. Hiç utanmaları da kalmamış! Şirketten kıdem, ihbar ve fazla mesai ücreti olarak 18 bin TL para ödediler. Bu parayı geri istiyorlar.”

DAİRE SATIŞLARI ÖNEMLİ!

Ercan Kılaguz’un suçlandığı iddianamedeki bazı bölümler özetle şöyle:

“Davalı tarafından aleyhte başlatılan bu karalama kampanyası, Müvekkil şirketlerin ticari itibarının zedelenmesine ve dolayısıyla kişilik haklarının ihlaline sebebiyet vermiştir.

Bu durum daire satışlarında da azalmaya neden olmuş ve bu bağlamda şirket maddi zarar uğramıştır.”

Kaynak: Erk Acarer / Cumhuriyet