Gazeteci, sosyolog Enver Aysever, İsmet Berkan'ın Kabataş Yalanı ile ilgili özür dilemesinin yeterli olmadığını gazeteciliği bırakması gerektiğini söyledi.
Elif KAYA | RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE
İsmet Berkan'ın özür dilemesiyle ilgili görüşlerini aldığımız Enser Aysever, belgeli bir yalanı özrün kurtarmayacağını söyledi.
İşte Enver Aysever'in "İsmet Berkan neden istifa etmeli, Kabataş Yalanı neden affedilemez?" sorumuza verdiği cevap;
Kabataş Yalanı cumhuriyet tarihinde gördüğümüz pek çok meseleyle ilintili bir yalandı. O gün bu yalandan ötürü toplumda bir infial olsaydı bu yalanı söyleyenler ve bu yalanın arkasında duranlar nasıl bir toplumsal sorumluluk üstleneceklerdi?
GAZETECİ BİLEREK HAKİKATİ ÇARPITAMAZ
Gazeteci hata yapabilir. Ama bilerek hakikati çarpıtamaz. İkisi arasında fark var. Bir spor yazarı olarak düşünün siz bir gol pozisyonunda ofsayt olduğunu zannedersiniz. Diğeri de değil der.
Bu durduğunuz yerden bir yorum meselesidir. Hakem de yorum yapar hata yapabilir. Ama bir de şunu düşünün bilerek ve isteyerek top öteki taraftayken bu tarafa gol oldu demek yani yalan söylemek adaleti çarpıtmak adaleti bir yerden alıp bir büyük sorundur.
ORTALIK KAN GÖLÜNE DÖNSEYDİ NE OLACAKTI?
Görmediğiniz bir videoyu ben izledim çok fena diyerek bunu Twitter’a yazıp Türkiye’nin en masum direnişini bir yalanla kirletmeye kalkarsanız ben de şunu sorarım;
O gün Türkiye’de mütedeyyin çevreler kendilerine hakaret yapıldığını düşünüp insanlar birbirine düşseydi ortalık kan gölüne dönseydi acaba İsmet Berkan’ın kusura bakmasını anneler kabul edecek miydi? O zaman anneler benim evlatlarım ne oldu diyecekti.
HAYATI BOYUNCA BİR CÜMLE DAHİ YAZMAMALI
Gazeteci kamu gözcüsüdür. Hakikatleri söylemekle yükümlüdür. Hakikat yerine yalan bir durum yaratıp yeni bir hakikat yaratmaya çalışıp toplumsal infiale neden oldular. O yüzden İsmet Berkan’ın özür dilemesi değil istifa etmesi gerekiyor. Ve uzunca bir süre hayatı boyunca bir cümle dahi yazmaması gerekir.
GENEL YAYIN YÖNETMENLERİ PATRONLARI DA SORUMLUDUR
Diğer bir nokta bana göre yazdığı gazetenin genel yayın yönetmenleri, patronları da bu sorumluluğun bir parçası oluyor. İster Zaman olsun, ister Yeni Şafak olsun, Sözcü olsun, Cumhuriyet olsun…
En azından okurlarına şunu vaad ediyorlar; ‘Biz size hakikati söyleyeceğiz’ diyorlar. Onun okuru da hakikati görebileceğini varsayarak o gazeteyi alıyor. Bugün artık gerçeğin çarpıtıldığı belgelendi. Avukat Fidel Okan söyledi. İsmet özür diledi. Demek ki bu bir yalan.
SADECE ÖZÜR DİLEYEREK KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
2 tane gerçekle karşı karşıyayız. İlki Kabataş’ta ısrarcı olan havuz medyası yalancılığa ortaktır. Aslında onlarında normalde özür dileyip vazgeçmeleri gerekir. Ama diğeri bu yalana bilerek ve isteyerek ortak olan, görmediği bir videoyu gördüm diyen bir insanın sadece özür diliyorum diyerek kurtarması mümkün değil.
TAKSİCİLİK YA DA TOSTÇULUK YAPABİLİR
Başka bir iş yapabilir. Tostçu açabilir. Taksicilik yapabilir. Bunlarda saygın mesleklerdir. Ama gazetecilik yapamaz. Mesela şu olabilir; bir insan HDP’nin bu seçimlerde yüzde 15 alacağını söyleyebilir. Bu bir tahmindir. Ama siz bir bilimsel metotla araştırma yapıp da aslında bir siyasi patinin yüzde 5 alacağını bilip yüzde 30 alacağını söylerseniz bilime aykırı davranmış olursunuz. Burada da belgeli bir yalancılık söz konusudur.
ÇOCUKLARI İÇİN...
İsmet Berkan’ın en doğru yapacağı şey; "ben bu yalandan dolayı okurlarımdan ve Türkiye’den özür dileyerek istifa ediyorum" olmalı. En azından çocukları 'babam özür dilemesini bilen bir insandı, istifa etti' diyebilmeliler.
Elif KAYA | KARSIGAZETE.COM.TR