Sanat anlayışınız ve eserleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yapıtlarımda bilinçaltı yaşamdan gelen duygular ile doğa kaynaklı geometrik unsurlar ritim ve dinamizm kurguluyorum. Resimlerim lirizm barındırmakla beraber var olan nesnelerin soyutlanma sürecini aktarıyor. Bir dönem çalışmalarımda günlük yaşamsal izlenimlerimi vitray tarzında ele aldım. Fikir mekân ilişkisini kurarken ışığa ve renge önem kazandırdım. Bu dönem çalışmalarım desen ağırlıklı olup doğa resimlerini ve özellikle sualtı dalışlarında etkilendiğim ve pozitif enerji aldığım deniz ve balıkları yüzeye aktardım. Bir dönem çalışmalarımda duvar boyamaları üzerinde minyatür resimleri çalıştım. Minyatür tadında denemelerim resimlerimde görülmektedir.
Kendinizi hangi akıma daha uygun görüyorsunuz? Beğendiğiniz sanatçılar kimler ve neden?
Son sergim de lirizm ile beraber minyatür etkileri barınmakta. Özellikle Klimt ve Egon Schile resimleri beni etkilemektedir. Daha çok kendimi soyut resme yakın hissediyorum.
Bu aralar çok üzerinde düşündüğüm bir konu var. Çağdaş sanat nedir? Her şey sanat mıdır? Ülkemizde çağdaş sanat hak ettiği yerde mi?
Bana göre “güncel sanat” bugün sadece zamanımızda üretilen sanat anlamına gelmiyor. Hatta bu, bugünün güncel sanatı, güncel olduğu kabul edilenin kendini gösterme yolunu —şimdiyi sunma eylemini— açımlar, diye düşünüyorum. Bu anlamda, güncel sanat, yönünü geleceğe çevirmiş olan modern sanattan ve Modern projenin üzerine tarihsel düşünme olan post-modern sanattan farklıdır. Güncel sanat, geleceğe ve geçmişe kıyasla, bugüne ayrıcalık tanır. 1800’li yıllarda modern sanat başladığını biliyoruz. 1970’lerden sonra hatta 1980’lerde “çağdaş sanat” Türkiye’ye, çok sonradan, koş-yakala-getir çabasıyla ulaşan bir kalıptan ibarettir de denilebilir. Çağdaş sanat, Contemporary’nin karşılığı olamaz gibime geliyor. Çünkü inanıyorum ki derinden derine insanlara, bireysel haklara, inançlara karşı otoriter modern devlet refleksi taşıyan, yenilikten, hayal kurmaktan, yapıkırıcılıktan, hata yapmaktan, özgür düşünceden ürken bir sanatçı fikri olamaz. Doğal olarak her şeyin sanat olmadığını düşünmekteyim. Sanatçı tanımına bakarsak, özgün ruhsal dalgalanmaları olabilen, derin, nevrotik, hatta gizemli, tutkulu, alışılagelmedik, olağanüstü yetenekli, bireysel hassasiyeti olan, bağımsız ve karşıt düşünceleri hatta duruşu olan kadın veya erkektir. Bu bağlamda bu kadar özelliği olan sanatçının yaptığı eserinin özel olduğunu ve her şeyin sanat olmadığını, olamayacağını göstermektedir. Son dönemlerde Türkiye'de genç sanatçılara imkân verildiğini düşünüyorum. Galerilerin gayretini ve çevremden edindiğim izlenimler hocalarımla sohbetlerimde bunu gözlemlemekteyiz. Türkiye'de Çağdaş Sanat hak ettiği yerde elbette değil; geç gelmekle beraber özgür ortamlarda sanatın olabileceğini, büyüyebileceğini düşünüyorum. İyi gelişmeler olacağını umut ediyorum…
KATILDIĞI SERGİLER
1991 Beyoğlu O.E. Moda Tasarımı Karma Sergi
1994 Minyatür Karma Sergi -M.Ü. Atatürk Eğ. Fak.
1996 İzmit Sanat Sokağı - Karma Sergi
1996 Ahmet Şimşek Sergi Salonu-Marmara Üni. Karma Sergi
1998 Vakıfbank -Feneryolu Karma Sergi
1997 Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi-Karma Sergi
1999 Kâğıthane Belediyesi -Karma Sergi
2002 Şişli Belediyesi - Esentepe Galerisi -Karma Sergi
2009 Caddebostan Kültür Merkezi -Karma Sergi
2009 Kadıköy Belediyesi- Karma Sergi
2010 Halis Kurtça Kültür Merkezi Karma Sergi
2011 Harbiye Askeri Müze- Karma Sergi
2012 Kadıköy Belediyesi- Karma Sergi
2014 Prof. Türkan Saylan Kültür Merkezi- Karma Sergi
2014 Düş Yolcusu Sanat Pazarı
RÖPORTAJ | KARSIGAZETE.COM