İngiltere London West End’de 10 yıldır kapalı gişe oynayan Shakespeare’in Bütün Eserleri (Hafif Kısaltmış) ilk kez Türkiye’de sahnelendi.
RÖPORTAJ | GÜLİZAR ŞAHİN
Tiyatrokeyfi’nin ikinci projesi olan oyunda tiyatro hakkında hiçbir şey bilmeyen 3 kişinin Shakespeare’in eserlerini 1 saatte oynama çabaları konu ediliyor. Biz de Tiyatro Keyfi'nin kurucusu ve oyunun yönetmeni Kemal Başar ve oyunun başarılı oyuncuları Mesut Yılmaz, Kerem Musligil ve Kemal Erdural ile konustuk.
Tiyatro Keyfi nasıl bir birikimden sonra kuruldu?
Tiyatro oyunculuğuna ara verip tamamen yönetmenlik yaptığımdan beri yani en az 15 yıldır devlet yardımı almayan, özgür bir tiyatro kurmayı planlıyordum. Avrupa’da Romeo ve Juliet gibi, Hamlet gibi, Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü gibi pek çok oyun yönettim, birçok festivalin danışmanlığını yaptım, ciddi tiyatro insanlarıyla halen sürekli iletişim halindeyim. Yani Avrupa tiyatrosundaki çağdaş akımların farkındayım, içindeyim. Oyunlarımızı bizim kültürümüzden, çoğu kez orta oyunundan yola çıkan bir yapıyla kurmak ve bu minimalist yapıyla görkemli dekorların kurulduğu, yüzlerce kişinin yer aldığı prodüksiyonları marifetmiş gibi yapan ödenekli tiyatrolarla başa çıkmak ve nitelikli çağdaş tiyatro örnekleri vermek, başlıca hedefimiz. Henüz yeni kurulduk, birkaç senede başaracağız, bundan eminim. Bunun yanı sıra konservatuarlar dahil her tiyatro okulunda verilen taklitçi, öğrencinin eğitmenin gödterdiğini yapmaya çalıştığı ve onu ne kadar iyi taklit ederse o kadar başarılı sayıldığı, pek çok tanınmış tiyatrocunun birlikte, kendine göre tiyatro anlattığı harcıalem, bireysel yaratıcılığı, öğrencinin kendini tanımasına, birey olarak varolmasına sekte vuran tiyatro eğitimine de karşıyız. Bizde eğitimler tiyatronun gelişmiş olduğu ülkelerdeki gibi tek bir eğitmenin atölyeleri şeklinde... O eğitmene kendi seçtiği, dallarında yetkin isimler eşlik ediyor. Reha Özcan ve Kemal Başar Oyunculuk Atölyelerimize ciddi sayıda başvuru var, bundan mutluyuz. Başka tiyatro insanlarının atölyeleri de sırada… İlgilenenlerin adresine bir e.posta atması yeterli.
Shakespare'nin Bütün Eserleri- Hafif Kısaltılmış oyunu fikri nasıl gelişti ve gerçekleşti?
Eser Londra’da 10 seneyi aşkındır kapalı gişe oynuyor. Ben de Londra’da seyrettiğimde hayran kalmıştım. Tiyatroyu kuracağım belli olduğunda ilk eserlerimizden Rain Man’le birlikte onun da telifini aldım. Ciddi bir dramaturji çalışması yapıp bize uygun hale getirdim metni öncelikle. Kapitalizmin hüküm sürdüğü dünyada bugünün gençleri genellikle kolaycı, her şey hemen, az emek sarfederek olsun istiyorlar. Bunu tiyatro dünyasında da görüyoruz. Yalapşap işler, hemen ünlü olmak, çok kazanmak isteyen, emeğin değerini bilmeyen gençler… Orijinal metinde üç kendini bilmez oyuncu Shakespeare’in bütün eserlerinin skeçlerini yapıyor. Ben daha ileri gittim, eseri bugünün kolaycılığına bir eleştiri olarak yorumladım. Metinde orijinaline gore ciddi değişiklikler, yer değiştirmeler vs. var. Seyircinin büyük ilgisi beni sevindiriyor.
Shakespare oyunlarına ilginiz nasıl başladı?
Konservatuarda okumamın tek kazancı Müşfik Kenter’dir. O çoğumuzun hem babası, hem hocası gibiydi, bilge bir adamdı. “İnsan olun derdi bize, tiyatro yapılır”. Ve Shakespeare’i iyi bilmemizi isterdi. Onun o zaman bize saçma gelen “İnsan ol” cümlesini ve Shakespeare tutkusunu daha sonra anladım. Son sınıfta Hamlet çalıştırıyordu bize, o zaman “Hocam ben yönetmen olacağım ileride ve sizin için Hamlet yöneteceğim” dedim. Seneler sonra Hamlet yapacağım ve o zaman hayatta olan hocama adayacağım, “Hatırlıyor musunuz, size okulda böyle böyle demiştim” dedim. “Sen doğru dürüst bir Hamlet yap da” cevabını vermişti. Son konuşmamız… Üstüne 2 Hamlet yaptım. Biri İstanbul’da, diğeri Romanya’da, açıkhavada, Dracula’nın kalesinde; ikisini de beni ve pek çok kaybolmakta olan genci adam eden hocama adadım. Ben yine biri yurtdışında, 3 de Romeo ve Juliet yönettim. Shakespeare oyunlarına eğilince onun şiiri denen şeyin safsata olduğunun farkına vardım. Şiir, kendi dilinde şiir çünkü. Bizdeki yorumlarda baktım ki aktörler “Shakespeare’in şiiri” diye tuhaf hallere giriyorlar, onlar bu tuhaf hallere girdikçe seyirciden uzaklaşılıyor. Benim yorumlarım hep sade, insan gibi oldu. Onun yarattığı güçlü ve çelişkili karakterler, eserlerindeki ilişkiler önemlidir. Bunları iyi anlamaya çalıştım ve oyuncularıma “Hamlet’i Romeo’yu, Ophelia’yı, Juliet’i gözünüzde büyütmeyin, uzak bir yere koymayın, o karakterleri kendi içinizden çıkarın” dedim. Sonuç hep seyirci başarısı oldu, seyirci o karakterlerde, ilişkilerde bir şeyler buldu. Shakespeare kesinlikle en büyüktür, daha büyük bir tiyatro yazarı yok.
“Bu oyunun farklı olacağını düşünüyorum.” diyorsunuz. Bu oyunu sizin için farklı kılan nedir?
Benim diğer işlerimden farklı demek istemişimdir. Kimseyle bir yarışım yok, kendimden başka. Shakespeare’in Bütün Eserleri – Hafif Kısaltılmış’ın farklılığı hiçbir dogmaya, öğretiye bağlı kalmamam.
Bu oyuna seyirci neden gelmeli?
Dekorsuz, neredeyse özel kostümsüz, yalın bir ışık ve magazin ünlüsü olmayan oyuncularla da iyi tiyatro yapılabileceğini, büyüklüğün oyuncu sayısından, inip kalkan koca demirlerden, sahneye giren attan, çıkan kamyondan değil yaratıcılıktan geldiğini göstermek için. Çok iyi oyuncularla çalıştım. İkisi öğrencimdir, gururluyum.
Tiyatro Keyfi'nin ne gibi projeleri var?
Tiyatro Keyfi Rain Man ve Shakespeare’in Bütün Eserleri – Hafif Kısaltılmış’tan sonra Romen Kültür Enstitüsü ve Tony Bulandra Tiyatrosu’nun katkısıyla, Valentin Codoiu’nun tasarımını yaptığı şahane kuklalarla oyuncularımızın birlikte oynadığı Romeo ve Juliet’in prömiyerini Romanya’da, Uluslararası Babel Tiyatro Festivali’nde gerçekleştirdi. MC Ranin’in yönettiği eserimizin oyuncularını oraya götürdük, provalar da Romanya’da yapıldı. Romeo ve Juliet Ekim sonundan itibaren garajistanbul’da Türk seyircisiyle buluşacak. Savaş Başar’ın ölümünün 30. yılı anısına, Emrah Serbes’in öyküleriyle Öykülerden Oyunlar’ın da provalarındayız. Tayfun Dinçer yönetiyor. Kasım ayında prömiyer yapacak. Aralık ayında da Milan Richter’in yazdığı Marilyn Monroe’nun Kısa ve Mutsuz Hayatı’nın dünya prömiyerini yapmak üzere provalara başlıyoruz. Müzikalin prömiyerini Garajistanbul’da, Şubat gibi yaparız. Ben yönetiyorum.
Sizin döneminizde karman çorman bir imamhatip okulu karmaşası yoktu. Eğitim birliğinin bozulmasından sonra bugünkü durumu nasıl görüyorsunuz? Bunun sanata ne gibi yansımaları olabilir?
Ben düşündüğünüz kadar yaşlı değilim. J Burada problem gerici kafada diye düşünüyorum. İnsanın yaratıcılığına karşı kitleler var. Yaratıcılığı Tanrıya mahsus diye düşünüp hem Tanrıyı yücelteceğiz diye Tanrının yarattığı insanı küçümsüyorlar, hem sanatı hiçe sayıyorlar. Bu uygulama, böyle düşünenlerin çoğalmasına yarar ancak. Bütün ileri uygarlıklar bilim, sanat ve sporda da ileridirler. Yatırımı imam hatip okullarına değil, bilim, sanat ve spora yapmak gerekmez mi? Herkesin inancı kendine. İnanç ölçer icat edildi de biz mi bilmiyoruz? Kimin daha inançlı olduğunu kim bilebilir? Kul değil, birey yetiştirmek gerekli ki özgür bireyler bu ülkeyi ileri götürsün, güçlü bir Türkiye’de yaşayalım, dünyanın her tarafında göğsümüzü gere gere “Ben Türk’üm” diyebilelim. Bilim adamlarıyla, onların büyük buluşları, büyük sanatçıları, büyük sanat eserleri, başarılı sporcularıyla övünebilir insan ancak; otoyolları, birbirini ezen yüksek binalarıyla değil.
PEKİ OYUNCULAR NE DÜŞÜNÜYOR?
Kemal Erdurak
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Shakespeare' in Bütün Eserleri-Hafif Kısaltılmış adlı oyunumuz bir Shakespeare kolajı değil.."nasıl yani?" diye soran tiyatrocu arkadaşlara oyunumuzun Shakespeare' in oyunlarını anlatma derdinde olan ama Shakespeare kolajı olmayan, kendi içinde bütünlüğü olan bambaşka bir oyun olduğunu izah etmekle başlıyorum. Gelin bakın çok eğleneceksiniz diyorum..sağlam bir kurgusu olsa da tam anlamıyla bir tiyatro eseri de diyemeyiz.. Çünkü yiyip içmek oyunculara istediğini söylemek de serbest.. Terbiye sınırları içinde tabi :) yani biraz stand up biraz doğaçlama da var işin içinde.. Oyuncu ve seyirci birlikte eğleniyoruz aslında...samimi sıcak renkli matrak bir oyun..öyle dekor falan da kullanmıyoruz..biraz kostüm biraz aksesuar seyirci ve biz..iki kırmızı perde biraz heves işte...
Mesut Yılmaz
Öncelikle şunu belirtmeliyim Shakespeare’nin Bütün Eserleri -Hafif Kısaltılmış-,alışılmış Tiyatro kalıplarının dışında bir oyun. Oyuncuların oyundan önce seyircileri karşılamaları,onlarla birlikte oyun öncesi sohbet etmeleri seyircilerimize farklı bir oyun izleyeceksiniz dedirtiyor. 2 sezondur tanıştığımız,hayatlarına dokunduğumuz bir çok seryircimiz -misafirimiz- oldu.Hepsinin mutlu olduğunu görmek,bizi mutlu etmeye yetiyor. Bu motivasyonla her oyuna ilk oyunmuş gibi çıkıyoruz muhtemelen sevinçli heycanlarımız da bundandır. Biz mutlu olduğumuz bir oyunu oynuyoruz,sizler geliyorsunuz bizleri mutlu ediyorsunuz,bizler sizleri mutlu ediyoruz ve bir bakmışız 2 sezon geçirmişiz bir de verilen 3 ödül var,daha ne olsun ki. Bizler her hafta sizlerin heycanıyla yaşıyoruz ve yaşamaya,sizleri mutlu etmeye devam edeceğiz.
Kerem Muslugil
Shakespeare’nin Bütün Eserleri -Hafif Kısaltılmış- herkesin eğlendiği bir oyun oldu diyerek söze başlasam yanış olmaz.Nasıl mı yada neden? Sahnede oynarken gülen seyirciyi görmek çok normal ama gülen oyun arkadaşları alıştığım birşey değildi. Karşımda oynayan arkadaşlarımın gözlerinin içinin gülmesi yer yer gözleri de aşıp baya kahkaha atmaları sanırım oyunun en büyük başarısıdır.Biz hep eğleniyorduk baktık seyirci bizden de çok eğleniyor o zaman doğru bir iş yaptığımızı anladık. Seyircilerin oyun sırasında bize tabiri caizse canlarının kaynaması bizi çok mutlu ediyor. Oyun sırasında bir çok defa “ayyyy canım” gibi tepkiler aldığımızda boyunlarına sarılmamak için kendimizi zor tutuyoruz,hatta benim sarılmışlığımda vardır. Hülasa vakti olan,eğlenmek isteyen,biraz da olsa günlük sıkıntılardan kurtulmak isteyen herkesi bekliyoruz.
RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE