Kemal Kurumahmut | RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE
Ankara kulislerinden ses getirecek yazılar kaleme alan
Yeniçağ yazarı Ahmet Takan “İkinci Oslo skandalı!..” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Takan’ın aktardığına göre
Hakan Fidan Aralık 2014’te
İmralı’ya giderek
Öcalan ile yüzyüze görüştü ve özerkliği de içeren bir takım yasal düzenlemeler yapılması konusunda Öcalan’a teminat verdi. Bunun karşılığında Öcalan ise; Haziran 2015 seçimlerinin huzur içinde geçmesine müsaade(!) edecek.
Takan’ın henüz hükümet kanadından yalanlanmayan yazısı ardından Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı durumu
Prof. Dr. Ümit Özdağ’a sorduk.
İşte Özdağ’ın alternatifleriyle birlikte dile getirdiği değerlendirmeleri...
SUSARAK ÖLDÜRÜLEN YAZILAR
Ahmet Takan yorum yazmıyor, Ahmet Takan bilgi yazıyor. Her yazısında önemli birgiler veriyor. Yarınki yazımda Ahmet Takan’ın yazılarını değerlendiren bir paragraf da yazdım.
Marx’ın “susarak öldürmek” diye bir kavramı vardır. Takan’ın yazıları susarak öldürülen yazılar. Halbuki her yazısında büyük bir sansasyon çıkması. Tabii demokratik bir ülkede. Öyle bir ülkede olmadığımız için ne yazık ki bu yazılar, bilgiler tartışılmıyor bile.
TÜRKİYENİN ÖNÜNDE 1 TANE PKK YOK
Takan’ın bugünkü yazdığının da geçerli senaryolardan birisi olduğunu düşünüyorum. Ama Türkiyenin önünde sadece bu senaryolar yok. Çünkü Türkiye’nin önünde 1 tane PKK yok. Türkiye’nin önünde, Öcalan çevresinde örgütlenmiş bir PKK ile Cemil Bayık çevresinde örgütlenmiş bir PKK var. Kandil ve İmralı diye ayırmak bile doğru değil. Öcalan ve Bayık diye ayırmak lazım. Mesela Karayılan Öcalan’a yakın. Yine Selahattin Demirtaş; yumuşak falan gösteriliyor ama eğer son kertede sağa-sola sıçramazsa bence Bayık’a daha yakın duruyor.
SEÇİMLERE PARTİ OLARAK GİRMEK CEMİL BAYIK’IN ÇATIŞMA PROJESİ
2015 seçimlerine parti olarak girme projesi Öcalan’ın değil Bayık’ın projesidir. Çünkü yüzde 10 barajını aşıp aşamayacakları kesin değil. Bayık bunu istiyor. Çünkü burada kaybederek yeniden bir çatışma zemini oluşması için Diyarbakır’a geri dönecekler.
ÖCALAN, DEMİRTAŞ’I BAĞIMSIZ ADAY LİSTESİNE ALMAYACAK
Diğer taraftan parti olarak değil de bağımsız adaylar olarak girerlerse o zaman Öcalan adayları belirleyecek ve Selahattin Demirtaş bağımsız aday olamayacak. Öcalan onu bağımsız adaylar içerisinde göstermeyecek. Yani aslında orada da kendi içlerinde çok sert bir çatışma olduğunu düşünüyorum.
İKİNCİ SENARYO: İLKBAHARDA PKK AYAKLANMASI
Bir; Bayık grubu eğer 12. Kongrede etkisizleştirilmezse, iki; IŞİD’in Suriye’deki baskısı üzerlerinden kalkarsa –ki büyük ölçüde kalkma yoluna girdi- ilkbahar da bir ayaklanmayı deneyecekti PKK. Bu da size ikinci senaryo…
Üçüncü senaryo ise hükümetin daha doğrusu Erdoğan’ın PKK’ya yönelik bir hazırlık içerisinde olduğudur. Askeri müdahale anlamında bir baskı hazırlığı. Böyle bir müdahale seçim öncesi de muhtemel. Yine Ahmet Takan’ın yazmış olduğu İçişleri’nde yapılan toplantı, son güvenlik paketi buna işaret ediyor. Ama aynı zamanda bunlar oalsı bir PKK ayaklanmasına karşı hazırlık anlamında, aktif değil reaktif bir çalışama da olabilir.
ÖCALAN SADECE İÇERDE OLDUĞU İÇİN UZLAŞMA TARAFTARI
Şu anda PKK’da iki çizgi var. Birincisi hemen bağımsızlıkçı Bayık çizgisi, diğeri ise önce özerkli sonra bağımsızlık diyen Öcalan’ın çizgisi. Yani Öcalan’ın bağımsızlıktan vazgeçtiğini düşünmek bir hayal. Sadece Öcalan şu an hapiste olduğundan mümkün olduğu kadar kısa zaman içerisinde dışarıya çıkmanın planını yapıyor. Dışarı çıktıktan sonra Cemil Bayık’tan daha az savaşçı olmaz, belki de daha fazla savaşçı olur. Şu an ılımlı görünmeye, uzlaşmaya çalışıyor.
RÖPORTAJ | KARSIGAZETE.COM