BURCU ORAL EVREN | ÖZEL HABER | KARŞI GAZETE
İMAM NİKAHI İLE PEŞKEŞ ÇEKTİKLERİ KADINLARI, NEYDEN KORUYORLAR?
Yataklı vagonda eşiyle birlikte seyahat etmek isteyen vatandaşa ‘Eşiniz dahi olsa bilet veremeyiz’ denildi.
Karşı Gazete'ye konuşan kadın hareketi temsilcilerinden
Avukat Hülya Gülbahar, kuşetli (yataklı) vagonlarda kadın-erkek birlikte yolculuk yapılmasının yasaklandığı açıklaması yapan Ankara Gar Müdürlüğü aleyhine dava açılması için meslek odalarını göreve çağırdı.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise Anayasa Mahkemesi'nin birkaç gün önce verdiği; 'resmi nikah zorunlu değil' kararını hatırlatarak
"imam nikahı ile erkeklere peşkeş çektikleri kadınların, eşleriyle seyahat etmesine bile tahammül edemiyorlar. Acaba nasıl bir kafa karışıklığı yaşıyorlar?" diye sordu.
Canan Güllü - Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı:
"TÜRKİYE, ARTIK LAİK BİR ÜLKE DEĞİL!"
"Artık Türkiye'de laiklik ilkesi yoktur... Türkiye artık laik bir ülke değil... Zaten biliyorduk da bir de 'dini nikah için resmi nikah zorunlu değildir' kararı veren Anayasa Mahkemesi de kararı ile bunu ortaya koydu. Mahkeme bize açıkça dedi ki
'siz algılamakta zorluk çekiyorsunuz, biz en iyisi kararı yazalım'
"KADINI SADECE 'CİNSEL BİRLİKTELİKTE' KORUYAN ANLAYIŞ HAKİM"
Kadınlar için ortada artık bir güvence yok.
'Kadınlar korunmaya muhtaç' gibi algı yaratıp, ama sonuçta kadınları korumayan uygulamalara imza atıyorlar.
Daha doğrusu sadece kadını
'cinsel birliktelikte' koruyan ve bunu da sadece erkeğin isteği ve talebi doğrultusunda yapan bir anlayış hakim.
Eğer bu ülkede kadın- erkek eşitliği, toplumsal cinsiyet eşitliği, Anayasa 10. Madde varsa, nasıl böyle uygulamalara gidiliyor, aklımız karışıyor!
Türkiye'de kim kimi koruyacak, yasaları kim çıkaracak, yasaları kim/ nasıl uygulayacak...
Binlerce yanıtlanmayı bekleyen soru var. Aklımız karışıyor gerçekten, bu ülkenin laik olmadığını anladım da, ne yapmayı amaçlıyorlar onu anlamadım!
BU NEYİN KAFASI?
- Bir kadın, kocasıyla yolculuk yapamayacak mı?
- Tek başına yolculuk yapamayacak mı?
- Niye Anayasa Mahkemesi'nin 'imam nikahı' kararı ile kadınları, erkeklere peşkeş çektiniz?
- Devlet neyin peşinde? Neyin kafa karışıklığını yaşıyor?"
Avukat Hülya Gülbahar- Eşitlik İzleme Kadın Grubu Temsilcisi:
"KAMUSAL ALANDA KADINI, EŞİ İLE BİRLİKTE BİLE GÖRMEK İSTEMİYORLAR!"
”Artık bu tür uygulamalara mantıklı gerekçe bulmakta zorlanıyoruz...
TCDD'nin uygulaması; Hükümet'in 200 milyon nüfuslu Türkiye hedefi ile çelişen bir açıklama! Bu işin şakası tabii ama artık bunları ciddiye almakta zorlanıyorum!
İşin aslı; kamusal alanlarda kadınlarla erkeklerin birlikte görünmelerinin -resmi nikahı eş bile olsalar- engellenmeye çalışıldığı bir Türkiye'de yaşıyoruz.
Her türlü bahaneyi kullanarak
( hırsızlık, gasp, cinsel taciz) belediye otobüsleri gibi kamusal araçlarda, kadınlara pembe otobüs gibi uygulamaları yerel yönetimlerde hayata geçiren zihniyetin vardığı son nokta; trenlerde -bırakalım açık alanları kapalı, kilitli alanlarda-
bile evli çiftlerin birlikte olmamasına kadar vardırılmış durumda.
"ANAYASA MAHKEMESİ, 'İMAM NİKAHI' KARARINA AÇIKLAMA GETİRSİN!"
'Eşitlik' adı altında; evlilik görünümlü, çocuk cinsel istismarını, erkek çok evliliğini, erkeklerin hiçbir Devlet otoritesi karışmadan kadınlarla evlenip,
'boş ol' deyip, terk edebilme özgürlüğünü savunan Anayasa Mahkemesi, bu uygulamanın hangi eşitlik kuralı ile ilgisi olabileceği de kamuoyuna açıklamak zorunda.
"RESMİ NİKAHI OLMAYAN SUBAYLARA NİYE MESLEKTEN MEN CEZASI VERİLİYOR?"
'Nikah olmaksızın bir kadınla yaşayan ordu mensubu subayların yaşam tarzları, iffetsiz ve aykırı olup, meslekten men edilmeleri gerekir' kararı veren Anayasa Mahkemesi; kadınlar ve kız çocukları söz konusu olduğunda
'Nikâhsız çiftlere ceza yok ama resmi nikahtan önce dini nikah yaptıranlara ceza var. Bu durum eşitlik ilkesine aykırı' diyebiliyor!
Peki bu Anayasa Mahkemesi, resmi nikahı olmayan subaylara kendi eliyle verdiği bu cezayı, hangi eşitlik ilkesi ile açıklıyor?
"TCDD'NİN UYGULAMASI TÜM ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRI!"
Trenlerdeki bu son uygulama da en temel hak ve özgürlüklere aykırı bir uygulamadır. Aile konusundaki tüm uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Öncelikle ilgili meslek örgütlerinin bu uygulamanın hukuki dayanağını isteyip, derhal iptal davası açması gerekir.
'MESLEK ÖRGÜTLERİ BU UYGULAMAYA KARŞI DAVA AÇMALI"
Sendikalar, odalar meslek örgütleri mesela Demir Yol- İş, Ulaşım - Sen ya da Makine Mühendisleri Odası gibi birçok oda ve sendika var bu alanda çalışan...
Artık onları da görevi çağırıyoruz... Kadın- erkek eşitliği mücadelesi toplumun her kesimine yayılmalı, sadece kadın örgütleri ile sınırlı kalmamalı..."
KARSIGAZETE.COM.TR