Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, ‘Milli Damar örgütü devleti ele geçirdi’ diyen Hanefi Avcı, savcı Tekin Küçük’ün daveti üzerine, konuyla ilgili ifade vermek üzere savcılığa gitti.

HANEFİ AVCI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU

Polis eski Şefi Hanefi Avcı’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu’na “Milli Damar” adı verilen bir örgüt ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.

Avcı, savcılığa yaptığı suç duyurusunda savcılığa örgütün yönetici ve üyelerini, yapısını, işleyişini ve amaçlarını anlatan 7 sayfalık bir dilekçe sunmuştu.

Dilekçede, söz konusu örgütün amaçları doğrultusunda hedefine koyduğu kişileri tasfiye etmek, etkisiz hale getirmek için asılsız ihbar ve suç uydurma methodlarını kullandığı bunun daha önce Fethullah Gülen cemaati mensubu olanların izlediği yönteme benzediği anlatılmıştı.

Savcı ise, örgüt yöneticiliği ile suçlanan TEM Daire Başkanına “örgütü araştırın” yazısı göndermişti.

Soruşturma sonrasında Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu savcısı Tekin Küçük, şikayete konu örgütle ilgili TEM Daire Başkanlığına araştırma yapılması için talimat yazdı. Ancak TEM Daire Başkanı da dilekçe ekinde örgüt yöneticisi olarak savcılığa bildirilen isimler arasında yer alıyordu. Söz konusu durum sonrasında TEM Daireden “böyle bir örgüt yoktur” şeklinde bir sonuca ulaşıldığı belirtildi. Kendisinin adının da örgüt yöneticisi olarak geçtiği dosyada TEM Dairenin savcılığa gönderdiği cevap yazısı kuşku uyandırmıştı.

Savcının “Milli Damar” adı altındaki yeni paralel devlet yapılanması hakkında araştırma yapın talimatına yönelik, “örgüt yoktur” yanıtı veren TEM Dairenin soruşturmayı kapatmaya çalıştığı, bilgileri gizlediği, kapsamlı araştırma yapmadığı iddia edilmişti.

“Milli Damar” Yeni Paralel Devlet Yapılanmasında adı örgüt yöneticisi olarak yer alan İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in de devletin gizli bilgilerine erişme imkanının olduğu, bu bilgileri istediği şekilde örgüt adına kullanma riskinin de bulunduğu ancak şikayete rağmen uzun süre soruşturmanın gizlendiği ve önlem alınması için hiçbir girişimde bulunulmadığı öne sürüldü.

'KADROLAŞMAYA İLİŞKİN PERSONEL DAİRE BAŞKANI ROL OYNUYOR'

Adı örgüt yönetici olarak geçen bir diğer isim ise Personel Daire Başkanı Eyüp Kınacı oldu. Örgüt üyelerinin personel ve istihbarat daire başkanlığına yerleştirilmesinde aktif rol oynadığı, örgütün emniyet teşkilatına hakimiyeti ve kadrolaşması konusunda kilit rol üstlendikleri bildirildi. Bütün bunlara rağmen emniyet teşkilatında üst düzey birçok emniyet müdürünün durumdan bilgi sahibi olmasına rağmen, herhangi bir direnç gösteremedikleri de söylendi.

ÖRGÜTÜN MEDYA AYAĞI

Milli Damar örgütünün sadece emniyetteki üst düzey isimlerden oluşmadığı, bunun yargı, medya ve bürokrasi ayağının da bulunduğu bildirildi. Milli Damar adına medyada faaliyet gösteren ve yönetici pozisyonunda Alper Tan’ın olduğu, onun talimatlarıyla diğer medya çalışanlarının harekete geçtikleri, kamuoyu oluşturdukları, Alper Tan’ın gizli toplantılar tertip ederek, örgüt faaliyetlerini yaygınlaştırmaya çalıştığı emniyet kaynaklarınca iddia edildi.

CUMHURBAŞKANINA EN YAKIN İSİMLERDEN BİRİ

Milli Damar örgütünün devletin en kritik noktalarında görev alabildiğine dikkat çekildi. Bunlar arasında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık gibi önemli devlet kurumlarının olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanına en yakın isimlerden birinin örgüt yöneticisi olduğu, örgüt adına bazı kararları Cumhurbaşkanlığındaki nüfuzunu kullanarak aldığı, örgüte destek ve koruma sağladığı öne sürüldü.

Başbakanlık’ta ise önemli bir pozisyonda yer alan bir kişinin olduğu, örgüt koordinasyonunu buradaki konumunu kullanarak yaptığı ve özellikle bilgi kirliliği oluşturmak konusunda aktif rol aldığı söylendi.

İSİMLER KAPALI ZARFTA

Hanefi Avcı’nın kapalı zarf içerisinde savcılığa sunduğu belgede onlarca örgüt yöneticisi ve üyesinin bulunduğu, üst düzey birçok emniyet müdürünün tanık olarak isminin yazıldığı öğrenildi. Şu anda devletin bu örgütün kontrolüne girdiği, birçok muhalif isme KÖZ grubu, FETÖ üyesi iddiası ile operasyon yapmaya hazırlandıkları, bunun alt yapısını oluşturmak için kumpas hazırladıkları belirtildi. Geçmişte, Gülen cemaati tarafından uygulanan yöntemlerin aynısını Milli Damar isimli örgütün de uygulamaya başladığı, yurt dışında ve Anadolu’nun herhangi bir köyünde gönderilen ihbar mektupları, mailler ile komplo başlangıçları oluşturarak, örgüt üyesi hakim ve savcılarla iş birliği içerisinde kumpas kurdukları kişilerle ilgili teknik takip kararları aldıkları, bu şekilde kişilerin özel yaşamına ilişkin bilgileri elde edip, bunları suiistimal ettikleri yakın bir gelecekte de birçok kurum, kişi ve kuruluşa yargısal operasyonlara da başlanacağının dilekçede yer aldığı emniyet kaynaklarınca ifade edildi.

MUHALİFLERİ TASFİYE OPERASYONUNUN ALT YAPISINI OLUŞTURDU İDDİASI

Örgütün ayrıca 7 Haziran Seçimleri sonrasına göre, plan yaptıkları Hanefi Avcı, Emin Arslan gibi birçok ismi KÖZ grubu olarak fişledikleri ve operasyonun alt yapısını tamamladıkları, toplamda 200 kişiye operasyon kararı aldıkları, son anda listenin Cumhurbaşkanlığına ulaşmasından sonra Cumhurbaşkanlığının listede olan bazı isimlerin kamuoyu tarafından yanlış anlaşılabileceği düşüncesi ile tepki gösterildiği bu nedenle operasyonun ertelendiği iddia edildi.

GİZLİ TANIKLAR

Emniyette İstihbarat, Personel ve TEM daire birimlerinde çalışan birçok üst rütbeli emniyet müdürünün de kendi daire başkanları ile ilgili gizli tanık olarak savcıya ifade vermeye hazırlandığı, bu anlamda örgütün çökertilmesi, tüm unsurları ile ortaya çıkartılması için KOM Daire Başkanlığının da ayrı gizli bir çalışma yürüttüğü emniyet kaynaklarınca bildirildi.

TEM DAİRE BAŞKANINDAN KOM DAİRE BAŞKANINA OPERASYON

TEM Daire Başkanının KOM Daire başkanı hakkında KÖZ grubunun üst düzey yöneticisi olduğuna yönelik, kendi birimlerine gönderttiği ihbar ve şikayet mektuplarını uzun süre beklettiği, bunu Milli Damar örgütü adına koz olarak kullanmaya çalıştığı söylendi. Ancak 200 kişilik liste düştükten sonra, bunu erteledikleri öne sürüldü.

SABAH İSTİHBARAT ŞEFİ DE ŞİKAYETÇİ OLDU

Hanefi Avcı’nın yanı sıra gazeteci Abdurahman Şimşek’in de bazı adli soruşturmalarda Milli Damar örgütünün yapısı ile ilgili bilgi verdiği, örgüt toplantılarının düzenlendiği mekanlara ilişkin bazı bilgileri soruşturma dosyalarına aktardığı söylendi. Milli Damar örgütünün de Abdurahman Şimşek’i KÖZ’ün medyadaki ayağı olarak fişledikleri bildirildi.

EMNİYET VE BÜROKRASİ KARIŞTI
 
Hanefi Avcı’nın şikayeti  sonrası, emniyet ve bürokraside hareketlendi. Yeni örgütün kimlerden oluştuğu, örgüt üye ve yöneticilerin kim olduğu konusunda tedirginlik ve merak uyandırdığı aktarıldı.

Kaynak: Arzu Yıldız | haberdar.com