Erhan Tanrıkulu'nun PKK'li olduğu iddiasını ortaya atan Ağrı Valisi Musa Işın, ortaya çıkan bir belge ile yalanlandı.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde evine giderken karakol önündeki polislerin aracını taraması sonucu yaşamını yitiren yerel müzisyen
Erhan Tanrıkulu'nun PKK'li olduğu iddiasını ortaya atan Ağrı Valisi Musa Işın, ortaya çıkan bir belge ile yalanlandı. Denetimli serbestlik kapsamında haftanın 3 günü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek imza verdiği ortaya çıkan Tanrıkulu'nun, aynı zamanda De
netimli Serbestlik Müdürlüğü ve müftülük arasında imzalanan protokol kapsamında bir köy camisinde çalıştığı öğrenildi.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçe merkezinde 27 Ağustos akşamı Uluyol Polis Karakolu önünden geçerken polislerce aracının taranması sonucu hayatını kaybeden yerel müzisyen 28 yaşındaki Erhan Tanrıkulu'yla ilgili
"Ağrı'da polise ateş açan bir terörist ölü ele geçirildi" açıklaması yapan Ağrı Valiliği ve Anadolu Ajansı, bu kez de belgeli bir şekilde yalanlandı. Ağrı Valisi Musa Işın’ın,
Anadolu Ajansı kanalıyla PKK'li ilan ettiği Tanrıkulu'nun, daha önce yattığı cezaevinden denetimli serbestlik kararıyla tahliye edildiği ve haftanın 3 günü emniyete giderek imza attığı ortaya çıktı. Doğubayazıt Emniyet Müdürlüğü'ne giderek imza veren Tanrıkulu'nun ayrıca
Doğubayazıt Denetim Serbestlik Müdürlüğü ve Doğubayazıt Müftülüğü arasında imzalanan Kamuya Yararlı İşte Çalıştırılmasına İlişkin İşbirliği Protokolü kapsamında Bulakbaşı (Kaniya Kevra) köyü camisinde belirli saatlerde çalıştırılmasının da kararlaştırıldığı öğrenildi.
'POLİS VE SAVCILAR OĞLUMU TANIYORDU'
Çocuklarının katledilmesine ve ardından valilik tarafından PKK'li ilan edilmesine tepki gösteren anne Ülkü Tanrıkulu,
"PKK'li olan haftanın 3 günü gelip emniyete imza atıyorsa neden tutuklamadınız" diyerek, katliamı meşrulaştıran Ağrı Valisi Işın'a tepki gösterdi. Oğlunun 6 buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra dört ay önce denetimli serbestlikle tahliye edildiğini söyleyen anne Tanrıkulu
"Haftanın üç günü imza atıyordu. Gidip imza attığı için savcı, polis herkes onu tanıyordu. Benim oğlumu Ağrı Valisi terörist olarak ilan etti. Oğlum PKK'li değildir. Kendi halinde biriydi. Tüm polisler onu tanımasına rağmen nasıl onu öldürdüler. Belgeler elimizde. Oğlum terörist olsaydı bu belgeleri nasıl verdiniz? Her gün imza veren Doğubayazıt Denetim Serbestlik Müdürlüğü ve Doğubayazıt Müftülüğü arasında imzalanan anlaşma ile köyde camide çalışıyordu. Bunu kim yaptıysa bilerek yaptı. Bilerek öldürdü. Bu olayın faillerinin bulunup bir an önce cezalandırılmasını istiyorum. Benim ciğerim yandı başka kimselerin ciğeri yanmasın. Barış için ölen son kişi olsun" dedi.
'BU ACI ÖLENE KADAR BİZLE YAŞAYACAK'
"Benim torunum suçlu değildi" diyen babaanne Makbule Tanrıkulu da, torunun emniyete gidip imza attığına ve evlerine 100 metre mesafedeki karakolun önünden gece gündüz gelip gittiğine dikkat çekti. Tanrıkulu, "Akşam evine gelirken markete gidip eşya almış. Fırından ekmek almış. Yolda polisler onu öldürdü. Sonra da 'terörist' diye yayın yaptılar. Herkes de onu biliyor, tanıyor. Ateş evime düştü. Genç yaşta muradına ermeden öldürdüler. Bu acı ölene kadar bizle yaşayacak. Canımızı ciğerimizi suçsuz yere yaktılar. Nice anneler yandı. Nice evler yıkıldı. Yapmayın artık insanları öldürmeyin" diye isyan etti.
Kaynak: DİHA