Atalay Filiz (29), 3 yıl önce Ankara’da işlediği çifte cinayetin ardından kayıplara karışmıştı. Firari olduğu dönemde Tuzla’da tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’nın eşinin işlettiği çay bahçesinde çalıştı. Kendi iddiasına göre, gerçek kimliğini öğrenen Kayıkçı’yı 27 Mayıs’ta öldürdükten sonra yine ortadan kaybolmaya çalıştı. Ancak ilk cinayetin ardından yaptığını bu kez yapamadı. Gazete ve televizyon haberlerine çıktığında tüm Türkiye adını öğrenmişti. 17 günlük firarının ardından ise İzmir’de yakalandı. Son günlerini arazide geçirdiği için oldukça yorgun ve bitkindi.

GECE 1’DE KOĞUŞA ALINDI

Aynı gün İzmir’den İstanbul’a getirilirken araçta uyuyakaldı. İstanbul’a getirilince hemen sorgu süreci başladı. Polis tarafından sabaha kadar sorgulandı. Önceki sabah ise İstanbul Anadolu Adliyesi’ne götürüldü. Burada adliyenin nezarethanesinde uyumaya çalıştı ancak başaramadı. Mahkeme tutuklanmasına karar verince, polisler tarafından üzerinde çelik yelekle Silivri Cezaevi’ne getirildi. Detaylı üst araması ve diğer işlemlerin tamamlanması saat 01.00’i buldu. Atalay Filiz tek kişilik karantina koğuşuna alındı.

Tek kişilik karantina koğuşuna koyulan Filiz’in, kendisini koğuşa getiren görevlilere, “Uzun zamandan beri ilk kez yatakta yatacağım” dediği öne sürüldü.

BİR SÜRE KARANTİNADA

Karantina koğuşuna konulunca su içen Filiz daha sonra hemen yatağına yattı. Atalay Filiz geceyi uyuyarak geçirse de çok erken saatte uyandı.

Sabah kahvaltısını getiren görevliye, okuyacak bir şeyleri nereden bulabileceğini sordu. Atalay Filiz’in karantina koğuşundaki günleri birkaç hafta sürecek. Bu sürede sürekli gözetim altında olacak. Cezaevi idaresi daha sonra Atalay Filiz’i suç tipi ile sosyal ve fiziksel özelliklerine göre tek kişilik ya da 3 kişilik bir odaya nakledecek. Eğer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırsa cezasını hücrede geçirecek.

‘GAZETELERDEN ŞİFRELİ MESAJ ALIYORDUM’

Atalay Filiz, savcılık ve Anadolu Adalet Sarayı 8’inci Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki savunmasında gazetelerden ‘şifreli mesaj’ aldığını söyledi: “11 yaşımdan beri gazete okuyorum. Her gazetenin üzerine1 saat düşünürüm. Gazetelerin bana verdiği mesajları anlamaya çalışırım. Bu mesajlara göre de hareket ederim. Küçükken param vardı. İhtiyacım olmamasına rağmen bu mesajlar doğrultusunda çikolata ve gofret çalıyordum.” Filiz, Göktuğ Demirarslan ve sevgilisini de casusluk yaptıkları gerekçesiyle öldürmesi gerektiğinin emredildiği yönünde şifreli mesajlar aldığını söyledi. Öğretmeni de gazetelerdeki ‘kimliğini açığa çıkarırsa öldür’ mesajıyla öldürdüğünü iddia etti.

Kaynak: Burcu Purtul Uçar / Hürriyet Gazetesi