Çay toplayan Yargıtay Başkanı'na misyon hatırlatması

Yüksek yargı üyelerinin görevine son veren kanunla ilgili Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'e mektup gönderen Yargıtay Eski Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez, Yargıtay'ın kuruluş gerekçesini hatırlattı.
Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görevine son veren kanuna yüksek yargının tepkisi artarak devam ediyor. Meclis'te kabul edilen ve yargıya adeta darbe vuran kanundeğişikliğine Yargıtay üyeleri, tarihinde ilk kez cübbeleriyle sokağa çıkıp, Yargıtay binasının önünde açıklama yaparak tepki gösterdi. Üyeler, Anayasa'ya aykırı kanunun geri çekilmesini istedi. Yargıtay'ın eski Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez ise, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'e mektup gönderdi.

HER İKTİDAR KENDİ YARGISINI OLUŞTURACAK

Mektupta, kanun değişikliğinin anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile kuvvetler ayrılığı,mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik teminatı ve doğal hakimlik gibi ilkelere ciddi aykırılıklar içerdiğini vurguladı. Evrensel hukuk kurallarının hiçe sayılarak her şeyinkanunla yapılabileceğini düşünmenin kuvvetler ayrılığı ilkesine büyük bir darbeoluşturacağını kaydeden Boşgelmez, “Zaten kanun yapma gücünü elinde bulunduran yürütmeyi daha da sorumsuz hale getirecektir. Yargı denetiminden rahatsız olan veparlamento gücünü elinde bulunduran tüm iktidarların her defasında kendi yüksek yargısını oluşturmaları olağan hale gelecektir” dedi.

PADİŞAH ABDÜLAZİZ'İN ARZUSU

Boşgelmez, Yargıtay Başkanı'na 6 Mart 1868 tarihinde “Divan-ı Ahkâm-ı Adliye” adıyla kurulan Yargıtay'ın kuruluşuna dair kanunun gerekçesini hatırlattı. Yargıtay'ın köklü ve gelenekleri olan bir kurum olduğuna dikkat çeken Boşgelmez, Divan'ın(yargıtay'ın) kuruluşuna ilişkin gerekçeden alıntı yaptı. Gerekçede, “Hem devlet ve ülkece, hem kişilerin hakları ve güvenlikleri bakımından, en çok gerekli bulunan yeniliklerden biri dahi,hukuk işlerinin mülki işlerden ve yürütme ile görevli hükümetten ayrılmasıdır. Bu önemli işin de bir an önce yoluna konulması adalete değer veren Padişahın en büyük arzusudur” ifadelerine dikkat çekti.

GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİ

Yüce Divan'ın kuruluş ve işleyişiyle ilgili tüzüğün başlangıcında adalet işlerinin yürütme ile görevli hükümetten ayrılmasının önemine vurgu yapıldığını hatırlatan Boşgelmez, tüzükteki şu cümlelere yer verdi: “Devlet ve milletin durumunun düzelmesi ve halkın haklarının güven altına alınması konusunda Padişahın çabalarının hayırlı sonuçlarından olmak üzere adalet işlerinin yürütme ile görevli hükümetten büsbütün ayrılması yolu ile yargılama ve duruşmalarda kul haklarının bir kat daha güvenliğe kavuşturulması, yani yürütme ile görevli hükümetin bu türlü işlere karışma yetkisinden adalet ve hakkaniyetin gereği gibi yürümesi için çıkabilecek engellerin doğmasının önlenmesi Padişah katında doğru ve uygun görülmüş bulunduğundan dolayı çıkarılan İrade ile kanuni davalar için en büyük mahkeme olarak Divan-ı Ahkamı Adliye kurulmuştur” denilmiştir.”

KAZANILMIŞ HAK İLKESİNE TERS

Boşgelmez mektubunu şöyle sürdürdü: “Görülüyor ki; Anayasal ve uluslararası hukukilkeleriyle bire bir örtüşen bu temel düzenlemeler üzerine bir yüksek yargı emanetimize verilmiştir. Türk milleti adına egemenlik yetkisini kullanan yasama ya da yürütme, aynı yetkiyi bağımsız mahkemeler eliyle ifa eden yargıyı zayıflatma, bağımsızlığına müdahale etme, bağımlı hale getirme, kararlarını etkisiz kılma, baskı altına alma gibi yöntemlerle egemenlik hak ve yetkisinin kullanımında zafiyet oluşturamaz. 

KANUN YOLU İLE YAPILAMAZ

Yüksek hakimlik teminatı altındaki Yargıtay üyelerinin tümünün görevlerine son verilerek, bir kısmının HSYK tarafından ilk derece mahkemelerine atanmasına fırsat veren düzenleme kanun yolu ile yapılamaz. Anayasa değişikliği ile yapılsa dahi kazanılmış hak ilkesine ters düşecektir. Bu tasarının yasalaşması ülkemiz için hem ulusal hem de uluslararası boyutta ciddi sıkıntılar getirecektir.”

ÜYELER AZİL OLUNAMAZLAR

düzenlemeye göre kuruluşta benimsenen ilkelerden birinin “üyeler, görevlerinden çekilmedikçe(istifa etmedikçe) veya daha büyük bir memurluğa atanmadıkça yahut yargılama sonunda suçlu olduklarına hüküm verilmedikçe, görevlerinden atılamazlar(azil olunamazlar” şeklinde olduğunu ifade etti. Divan'ın işleyişine ilişkin kurallardan birinin de Divan'ın duruşma ve hükümlerine, yürütme ile görevli kişilerden hiç birisinin karışamayacağı ve etkileyemeyeceği olduğuna dikkat çeken Boşgelmez, yürütmenin görevinin yalnız işlerin görevli yerlere gönderilmesi için davaların ayırt edilmesi ile Divan hüküm ve kararlarının yerine getirilmesi ile ödevli olduğu hükmünün altını çizdi.

Kaynak: Metin Aslan - Özgür Düşünce

    :

    :

    :

    :

    "Çay toplayan Yargıtay Başkanı'na misyon hatırlatması" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete