Almanya’nın ‘Ermeni soykırımı‘nı tanıdığı oylamada tek çekimser oyu kullanan Alman vekil Oliver Wittke, tasarı nedeniyle Türkiye kökenli vekillerin baskı gördüğünü belirtti.
Alman Federal Meclisi, geçtiğimiz haftaki oturumda bir çekimser, bir ret oyuna karşılık neredeyse oybirliğiyle ‘Ermeni soykırımı’nı tanımıştı.
'AKILLICA OLMAYAN BİR ADIM'
Oylamada tek çekimser oyu kullanan Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) üyesi Wittke, tasarıda verdiği oyun gerekçesini şöyle açıkladı: “Oylamayı, akıllıca olmayan bir adım olarak değerlendiriyorum. Alman Meclisi’ndeki oylamanın şu andaki duruma bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Bununla Türkiye-Ermenistan ve Türkiye-Almanya arasındaki ilişkileri kastediyorum. 100 sene önce meydana gelmiş bir olayla ilgili tarihsel yargıya Türkiye ve Ermenistan arasında varılmalıdır.”
'TÜRKİYE VE ERMENİSTAN ARASINDADIR'
Yine de 1915’te yaşananları ‘soykırım’ olarak nitelendirmekten kaçınan Wittke, “Bunu, sadece büyük bir katliam ve tehcir olarak tanımlayabilirim. Bu sorunun yanıtı iki ülke tarafından temin edilen katılımlarla kurulacak bir komisyonca aranmalıdır” dedi.
'TÜRK VE ALMAN VEKİLLER BASKI GÖRDÜ'
Oylama öncesi baskı görmediğini ancak birkaç e-posta ve mektup aldığını kaydeden Wittke’ye göre, Türkiye kökenli parlamenterler büyük baskı altındaydı. Vekillere hem Ermeni hem de Türkler tarafından çeşitli baskılar yöneltiğini anlatan Wittke, “Partimde, benim kullandığım oyu eleştiren kişiler oldu ancak bu eleştirilerle hayatımı sürdürebilirim. Ben, Alman halkının seçtiği bağımsız bir milletvekili olarak, istediğim şekilde oy kullanabilirim. Ben kişisel olarak kendimi baskı altında hissetmedim ancak özellikle Türk kökenli milletvekilllerinin ve bazı Alman vekillerin baskı altına alındığını söyleyebilirim. Mektup ve birçok e-posta aldım ancak baskı altında değildim.” diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN TEPKİSİ SERT OLMADI'
Wittke, Türkiye’nin Almanya’nın ‘soykırım’ demesinin ardından tepkisinin de korktuğu kadar sert olmadığını görünce rahatladığını söyledi.
Alman vekil şöyle konuştu: “Bu Türkiye’ye bağlı bir durum. Türkiye’nin Berlin büyükelçisini çağırması, ilişkilerde bozulma olduğuna bir işaret olabilir ancak Türkiye’nin tepkisinin beklenen kadar sert olmadığını görünce rahatladım. Bu oylama Türkiye’ye karşı yürütülen bir oylama değildi. 100 sene önce meydana gelmiş, direkt olarak Türkiye ile bağlantısı olmayan bir oylama olduğunu düşünüyorum.”
Kaynak: Milliyet Gazetesi / İlker SEZER