TOKİ, kaçak kısımları olduğu gerekçesiyle devletin geçen yıl el koyduğu Uluğbey Akademisi ve Kongre Merkezi’ni öğrenci yurdu yapacak. Cemaate ait olduğu iddia edilen ve kaba inşaatları tamamlanmış olan Akademi, İstanbul’un en büyük yurdu olacak. Maltepe Başıbüyük Mahallesi, 15679 ada, 6 parselde bulunan Uluğbey Akademisi ve Kongre Merkezi’nin yarım kalan inşaatlarının öğrenci yurdu yapılması için ihale açıldı. İstanbul’un merkezine yaklaşık 16 kilometre uzaklıkta bulunan söz konusu inşaatlar, 4 bin 100 öğrencinin kalabileceği yurda dönüştürülecek.

Geçen ay sonunda onay verilen tamamlama inşaatı ihalesi 4 Eylül 2015 tarihinde yapılacak.İhale şartnamesine göre söz konusu eksik işler 240 günde tamamlanacak. Kent merkezine biraz uzakta kalan söz konusu yurt, 3 bin 500 öğrenci kapasiteli İstanbul’un en eski ve ünlü yurdu Topkapı’daki Atatürk Öğrenci Sitesi’nden(AÖS) daha fazla öğrenci barındıracak. KİPTAŞ söz konusu araziyi 2010 yılında, kongre merkezi yapma karşılığında Sema Eğitim İşletmeleri’ne tahsis etti. Sema Eğitim İşletmeleri de 2011 yılında inşaatların yapımına başladı. Uluğbey Akademisi ve Kongre Merkezi adını alan inşaat, fazla kat çıktığı gerekçesiyle çevredeki vatandaşlar tarafından şikayet edildi. Ancak inşaatın yapımı, 17/25 Aralık soruşturmasından sonra başlatılan “Paralel Yapı” operasyonlarına kadar devam etti. İlk önce Sabah gazetesi konuyu 2 Mart 2014 tarihinde, “Gülen’in Dikenleri” başlığı ile haberleştirdi. Aynı gazete 5 Haziran 2014 tarihinde de, KİPTAŞ’in inşaatı mühürlediğini manşet haber yaptı.

KİPTAŞ, sözleşmeyi feshetti ve araziyi üzerindeki yarım kalmış inşaatlarla birlikte, öğrenci yurdu yapılmak üzere YURTKUR’a devretti. İsmet Yıldırım’ın savunması KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, söz konusu el koyma olayından sonra hakkında çıkan, emlak zengini olduğu iddiaları üzerine Sabah gazetesine şu açıklamayı yapmıştı: “Bu göreve başlamadan önce inşaat sektöründe yıllarca ticari faaliyette bulundum. Babam 1972'den beri müteahhitlik yapar. Bu faaliyetler nedeniyle çoğunluğu kat karşılığı sözleşmelere dayalı olarak 10'dan fazla taşınmaz edinmeye hak kazandım. Bu taşınmazları genel müdürlük görevimden önce edindim. Mal beyanımda hepsi sabittir. Görevimi kullanılarak elde edilmiş bir varlık söz konusu değildir. Hesabını veremeyeceğim tek kuruş yoktur."

Kaynak: Mehmet Demirkaya/Yurt Gazetesi