ABD Merkez Bankası’nın (FED) uzun süreli faiz artırım beklentisi gelişmekte olan ekonomileri olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Bu süreçte, ekonomisindeki yapısal sorunlar nedeniyle en kırılgan ülkelerin başında gelen Türkiye için kriz çanları çalıyor. Ekonomide en kötü senaryonun henüz yaşanmadığını belirten Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, “Bıçak sırtındaki dengeler tümden bozuldu. Asıl büyük deprem riski, FED faiz artırımının beklendiği önümüzdeki dönemde. Ekonomide, etkileri uzun yıllar sürecek ağır bir kriz adeta “geliyorum” diyor. Bu yaşananlar daha iyi günlerimiz” değerlendirmesinde bulundu.
Oran, seçim hükümetini uyararak, “7 Haziran’da iktidarı yitiren yetkisiz AKP hükümetinin ‘Erdoğan’ı başkan yapana kadar seçimlere devam’ inadıyla büyüttüğü siyasi belirsizlik, ekonomiyi vurdu. Kurulan seçim hükümetinin ilk icraatı, dolardaki hızlı yükselişle gelirleri kar gibi eriyen işçi, memur, emekli gibi dar ve sabit gelirli kesimi rahatlatmak olmalıdır” dedi.
ÜLKE İFLASIN EŞİĞİNE GELEBİLİR
FED’in faiz artırımına gitmesinin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden sermaye kaçışı anlamına gediğine dikkat çeken Oran şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye risk primi en yüksek 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye’nin önümüzdeki 1 yıl içinde kısa vadeli dış borçlarını çevirmek ve cari açığını finanse etmek için yaklaşık 220-230 milyar dolarlık dış kaynağa ihtiyacı var. FED’in faiz artırımına gitmesi durumunda dış sermaye hareketlerinin tamamen aleyhe dönmesi kaçınılmaz. Bu faktör, Türkiye’nin borç çevirememe riskini artırıyor. Bu senaryoda Türkiye’nin; dış yükümlülüklerini yerine getiremediği için bir süre önce iflasını ilan eden Arjantin’in durumuna düşme tehlikesi de bulunuyor.”
MERKEZ BANKASI’NIN GÜCÜ YETMEZ
Eylül-Aralık döneminde 3 önemli kredi kuruluşunun Türkiye değerlendirmelerini yayınlayacağını hatırlatan Oran şöyle devam etti: “FED kararı açıklanana kadar piyasalarda oynaklık devam edecek, ekonomik dengelerde bozulma artacaktır. FED’in faiz artırması, reyting kuruluşlarından birinin not indirmesi durumunda ise Türkiye ekonomisinde asıl büyük deprem yaşanacak. O zaman Merkez Bankası, kurda yaşanacak aşırı yükselişi frenleme çabasıyla, bu günlerde yapmadığı faiz artırımını kat kat fazlasıyla yapmak zorunda kalacak.”
Oran’a göre, Merkez Bankası kullanılabilir rezervleri, kurda yaşanacak aşırı yükselişi bastıracak güçte değildir. Banka, dolardaki mevcut tırmanışı frenlemek için programlı döviz ihalelerindeki satış limitini 30 milyon dolardan 70 milyon dolara çıkarsa da büyük savaşa hazırlık için faiz silahını en kötü senaryoya sakladı.
Umut Oran’a göre;
* FED, faiz artırdığında Türkiye ekonomisinde dengeler tümden alt üst olacak, mevcut olumsuz koşullar kat kat ağırlaşacak.
* 3 TL’yi aştıktan sonra kısmen gerileyen ve halen 2.93 TL olan doların, bu kez 3 TL’nin çok üzerindeki seviyelere yükselmesi muhtemel.
* FED sonrası dövizde yaşanacak güçlü bir yükseliş dalgası, enflasyonu azdıracak, faizleri aşırı yükseltecek, yatırımları tümden durduracak, tüketim talebini daraltacak, işsizliği patlatacak.
* Bu senaryoda, ne yazık ki döviz açığı bulunan şirketlerde yaprak dökümü yaşanabilir ve binlerce insan işsiz kalabilir.
Kaynak: Sözcü