Hemen hemen her çıkışıyla toplumu karpuz gibi ortadan ikiye ayıran Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kez sert kayaya çarptı.
BBC Türkçe’den Rengin Arslan, Zeytinburnu ve AKP’nin kalelerinden sayılan Üsküdar’da AKP seçmenleriyle konuştu.
Arslan’ın Zeytinburnu’nda konuştuğu emekli Mustafa Yılmaz, “Vatandaş olmalarını istemiyorum. AK Parti’ye de oy veriyorum ama istemiyorum bunu. Ben emekliyim. Bana versin ucuz krediyle evi. Ama benim memleketimde, Amasya-Suluova’da 125 bin lira bir ev TOKİ’de. Versin onu da biz alalım, ucuz ucuz” dedi.
Suriyelileri kendi vatanlarından kaçmak, ülkelerini savunmamak ile eleştiren Mustafa Yılmaz, “Suriyeliler kendi vatanını koruyamamış, kaçıp gelmiş. Bizim askerlerimiz yok mu? 20 yaşında gençlerimiz ölüyor” şeklinde konuştu.
ÜLKELERİ İÇİN SAVAŞMADILAR
Arslan mülakatında konuştuğu pek çok kimsenin, Suriyelilerin ülkeleri için savaşmadıklarını, Türkiye’nin sınırlarının ise savaşılarak çizildiğini söyleyerek bu iki durum arasında bir kıyaslama yaptığını belirtti.
Görüşlerini “baştakilere yakın” olarak tarif eden öğretmen Habip şöyle özetliyor: “Savaştan kaçmış bir millete bu kadar şerefli bir vatanın vatandaşlığını vermek çok da doğru bir şey değil.”
Bir şirkette çalışan 23 yaşındaki Savaş da benzer bir tepkiyi dile getiriyor: “Sonuçta ülkeleri var. Gitsinler ülkelerini alsınlar geriye. Bir savaş var ama, liderleri yüzünden. Biz zamanında bu ülkeyi kolay mı almışız. Savaşmışız, almışız.”
Oy kullandığı iki seçimde de Erdoğan’ı desteklediğini söyleyen Savaş, kendisi için aynı zamanda kültürel farklılıkların önemli olduğunu belirtiyor. Vatandaşlık verilmesini istememesinin bir nedeni de bu: “Çok rahatsızım. Her yerde kavga ve gürültü. Saldırganlar. Denize neyle gireceklerini bilmiyorlar, parklara bile çıkamıyoruz artık. Kültürleri, her şeyleri farklı.”
ÖNCE KENDİ ÜLKEMİN FAKİR FUKARASI KALKINSIN
Arslan’ın Üsküdar’da konuştuğu, soyadının yazılmasını istemeyen Nuriye Hanım, “Önce kendi ülkemin fakir fukarası kalkınsın isterim. Milletin çocuğu var, üniversite mezunu. Hepsi işsiz” dedi.
Kendi işinin sahibi Betül Okulu, kültürel veya ilkesel olarak Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasına karşı çıkmıyor. Ancak “Bizim kalifiye elamanlarımızda sıkıntılar var. Vatandaşlık verilmesini makul bulmuyorum, bence yersiz. Biz kendi kendimize bir şeyleri halletmedik ki biz onlara niye vatandaşlık veriyoruz” diye özetledi.
VATANDAŞLIK VERİLMESİNİ SAVUNAN DA VAR
AKP’ye oy veren seçmenler arasında Suriyelilere vatandaşlık verilmesi gerektiğini savunanlar da var.
Rizeli Mehmet Arslan, “Müslüman vatandaşların kırılmasına gönlümüz razı değil. Vatandaşlık verilse iyi olur. Hepsi gelsin, biz hepsini kucaklarız. Vatandaşlık istiyorlarsa, kabul ediyorlarsa vatandaş yapılsınlar” dedi.
Kendisi de bir göçmen olan 28 yaşındaki Mehmet Ali de, Suriyelilere vatandaşlık ve konut verilmesinin zaten yapılması gereken şeyler olduğunu söyledi.
Almanya’nın geçen yaz ayındaki göçmen akını karşısında benzer adımları attığını iddia eden Mehmet Ali, Türkiye’nin Suriyelilere en az onlar kadar destek olacak güçte olduğunu söylüyor.
Başından beri Erdoğan’ı desteklediğini söyleyen Mehmet Ali, özellikle kalifiye Suriyelilerin Türkiye’ye değer katacaklarına inanıyor:
Mehmet Ali, “Onlar da Türkiye için faydalı olabilir. Almanya’ya gelen Suriyelilere de ev verildi. Herkese maaş verildi. Devlet onlara maaş bağladı. Hem kirası ödeniyor hem de 450 euro para veriliyor. Onlar da bizim gibi can. Türkiye maaş vermiyor ama ev vereyim diyor. Almanya yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz; Avrupa yapabilirse biz de yapabiliriz” dedi.
Kaynak: Rengin Arslan / BBC Türkçe