Görmez'den tartışma yaratacak sözler!

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: "Allah bizleri peygamberlerin makamında istihdam ediyor."
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kastamonu'da din görevlilerine seslenirken, “Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Allah yeryüzünde yarattığı her kuluna bir vazife veriyor. Bir yerde istihdam ediyor. Allah bizleri Peygamberlerin makamında istihdam ediyor” dedi. Görmez, Diyanet teşkilatının milletin dini ve manevi hayatını daima ayakta tutmak için, milleti tarih sahnesinde sürekli kılmak için “canhıraş” bir şekilde çalıştığını belirtti.

Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığının, “Kuran'ı Kerim Tilavetinde Yapılan Yaygın Hatalar ve Ekoller Arası İhtilaflar” başlığı altında düzenlediği “Tecvit Çalıştayı”nın açılış programına katılmak üzere Kastamonu'ya giden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bölgede görev yapan din görevlileriyle bir araya geldi.

Diyanet teşkilatının kurulduğundan bugüne milletin dini ve manevi hayatını ayakta tutmak için çalışan bir kurum olduğunu kaydeden Başkan Görmez, “Diyanet teşkilatı, milletimizin dini ve manevi hayatını daima ayakta tutmak için, milletimizi tarih sahnesinde sürekli kılmak için canhıraş bir şekilde çalışan bir kurumdur. Bu toplumun manevi dinamiklerini ayakta tutan, bu topluma tarih sahnesinde süreklilik kazandıran en önemli müessesede çalışıyorsunuz. Her birimize çok büyük görevler düşüyor. Allah bu görevleri hakkıyla ifa edenlerden eylesin” diye konuştu.

Diyanet’teki görev tanımlarının değiştiğini vurgulayan Başkan Görmez, 2 bin 500’den fazla din görevlisine hitaben yaptığı konuşmada şu hususların altını çizdi;

-“ALLAH BİZLERİ PEYGAMBERLERİN MAKAMINDA İSTİHDAM EDİYOR”-

Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Allah yeryüzünde yarattığı her kuluna bir vazife veriyor. Bir yerde istihdam ediyor. Allah bizleri Peygamberlerin makamında istihdam ediyor. Bizi minberde kitabının öğretiminde istihdam ediyor. Ne kadar şükretsek azdır. Allah üstümüze yüklediği vazifeleri hakkıyla ifa etmeyi bizlere nasip eylesin. Dünyamız zor süreçlerden geçiyor. İslam dini, tarihinin en zor sürecinden geçiyor. Müslümanlar, İslam coğrafyası tarihinin en zor zamanlarını yaşıyor. Böyle bir dünyada dünyanın umudunu bağladığı bir ülkede sizler milletimizin dini ve manevi hayatına hizmet ediyorsunuz. Bu görevleri hakkıyla ifa etmemiz için dua etmemiz gerekiyor.

-“MİLLETİN DİNİ VE MANEVİ HAYATINI AYAKTA TUTMAK BİZİM ASLİ GÖREVİMİZDİR”-

Diyanet’teki görevler ikiye ayrılır. Biri asli görevler, diğeri tali görevler. İdarecilik görevleri dahil masa başı görevler tali görevlerdir. Bizim asli görevimiz mihrap görevidir. Bizim asli görevimiz, minber görevidir. Milletin dini ve manevi hayatını ayakta tutmak bizim asli görevimizdir. Biz bu asli görevlerimizi yerine getirdiğimizde hem Allah’a hem de millete karşı olan görevlerimizi yerine getirmiş oluruz. Biz görev tanımlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. On sene önceki görev tanımlarımızla bugünkü görev tanımlarımız değişmiştir. Hayat değişiyor, toplum değişiyor, tüm görev tanımlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.

-“İMAM, SADECE NAMAZ KILDIRMA GÖREVLİSİ DEĞİL, MAHALLESİNİN, KÖYÜNÜN DİNİ VE MANEVİ HAYATINI AYAKTA TUTAN KİŞİDİR”-

İmam-Hatip kavramı son derece önemli bir kavramdır. İmamlık mesleği sadece namaz kıldırma görevi değil, mahallesinden, köyünden sorumlu olan, onların derdini bilen, mahallesinin köyünün dini ve manevi hayatını ayakta tutan kişidir. Bir imam mahallesinin, köyünün bütün sakinlerinin haritası önünde olarak hepsinden haberdar olmalıdır. Mahallesindeki tüm gençlerden, hastalardan, bağımlılardan, varsa mahkumlardan, o mahallede yaşayan ailelerden hepsinden haberdar olmalıdır. Mahallesindeki hastayı ilk ziyaret eden o mahallenin imamı olmalıdır. Aralarında sorun olan aileleri o mahallenin imamı barıştırmalıdır. Asıl din hizmeti budur.

-“BİZİM GÖREVİMİZ, İSLAM’I CAMİYE HAPSETMEK DEĞİL, SOKAKTA, PAZARDA, EVDE HER YERDE YAŞANIR KILMAKTIR”-

Tıpkı insanlar gibi şehirlerin de ruhu vardır. Ruh bedeni terk ettiği zaman nasıl ki beden bir cenazeden ibaret kalır. Şehirlerin ruhu da şehirleri terk ettiği zaman şehirler kuru binalardan ibaret kalır ve o şehirler yaşanmaz hale gelir. Şehirlerin ruhunu ayakta tutan ise manevi hayattır, ilmi, kültürel hayat o şehrin ruhunu ayakta tutar. O şehrin ruhu aynı zamanda o şehirde yaşayan insanlara ruh üfler, hayat verir. Onları tarih sahnesinde sürekli kılar. Milleti millet kılan değerleri ayakta tutandır o ruh. Bizlerin görevi bu ruhu diri tutmaktır. Bizim görevimiz, sadece dini, İslam’ı camiye hapsetmek değil, sokakta, pazarda, evde her yerde yaşanır kılmaktır.

-“DİYANET, ARTIK SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL…”-

Diyanet İşleri Başkanlığı, artık sadece Türkiye’nin değil, gönül coğrafyamızdaki bütün Müslüman kardeşlerimizin, Afrika’daki Müslüman kardeşlerimizin, Latin Amerika’daki, Pasifik Asya’daki, Rusya’daki Müslüman kardeşlerimizin Diyanetidir. Hizmetlerinizi planlarken bütün bu dünyaları da hesaba katarak planlayacaksınız. Bütün bu dünyalardaki Müslümanları, mazlumları, mağdurları düşünerek planlayacaksınız.

    :

    :

    :

    :

    "Görmez'den tartışma yaratacak sözler!" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete