Met in Akpınar, basın özgürlüğünün önemine dikkat çekti: “Sanat nasıl özgür olmak zorundaysa basın da özgür olmalıdır. Basınla uğraşılmaz, silahı kalem, düşünce olan insanla uğraşılmaz...'
Ünlü sanatçı, Türkiye'de utanılacak şeyler yapıldığını söyleyerek, "Ama bunları yapanlar utansın" dedi.
"Laik - anti laik savaşı, Türk - Kürt savaşı belki yarın karşımıza çıkacak başka bölünme projeleri oldukça önümüz çok açık değil" diye konuşan Akpınar, yapılması gerekenin işlemekte olan parlamenter sistemin onarılması olduğuna dikkat çekti. Akpınar, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın başkanlıkta - ne olacağı çok belli olmayan bir başkanlıkta - ısrar etmesi, buna karşın HDP’nin de özerlik gibi yönetim şekillerinde ısrar etmesi bizi zorlayacak gibi duruyor. Bence doğru yol parlamenter sistemi ihya etmektir" diye konuştu.
BAŞKANLIK TARTIŞILIYORSA...
Son dönemde gündeme damgasını vuran HDP'nin "özyönetim" açıklamalarını da değerlendiren Akpınar şunları söyledi:
“Özyönetim yanlış bir şey mi? Değil. Bu ülkede başkanlık sistemi önerilip tartışılabiliyorsa özerklik sistemi de önerilebilmeli ve tartışılabilmeli parlamentoda. Tartışıldıktan sonra karara bağlanmalı. HDP’nin yanlışı da, baştan ilan etmesi oldu. ‘Ben böyle yapıyorum, istersen gel istersen gelme, gelmezsen orada kavga çıkarırım’ tarzında konuştu. Böyle olmaz. Bu tavır yanlış.”
Röportaj'da diikat çeken diğer başlıklar
'Tutuklu gazeteciler kahramandır'
- Can Dündar ile Erdem Gül için ne söylemek istersiniz?
Sanat nasıl özgür olmak zorundaysa basın da mutlaka özgür olmalıdır. Basınla uğraşılmaz, silahı kalem, düşünce olan insanla uğraşılmaz. Yaprağın üzerine yazar yine gönderir. Onlar birer kahramandır. Sürekli içeride kalmayacaklar elbet. Herkesin bildiği ama kimsenin uygulamadığı bir durum var. Tutuklama işlemi hukukta belli nedenle yapılır. Savcı iddianamesini hazırlar ancak Türk milleti adına hakim karar verir, savcı karar vermez. Artık polis bile karar veriyor, alıyor, götürüp tutukluyor.
'Yılbaşı Türk geleneğidir'
- Çaycuma ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü okullara gönderdiği yazıda yılbaşı etkinliğinin kutlanmamasını istedi. Yılbaşı yasakları da geliyor diyebilir miyiz?
Yeni yıl, Orta Asya geleneğidir çünkü Türk mitolojisine baktığınız zaman orada yeni yılı kutlarlar, çünkü orada güneşle gecenin bir kavgası vardır. Güneşle gecenin kavgasını 21 Aralık’ta güneş kazanır. Günler uzamaya başlar, onun kutlamasıdır bu. Yeni yıl o zaman gelir. Doğayla ağaçla kutlarlar. Ağacın dibine birbirini mutlu edecek yiyecekler koyarlar, bugün konulan hediyeler gibi... Ağacı, süslerler çaputla, boncukla. Yılbaşı Türk geleneğidir aslında. Yılbaşını kurup da yılbaşını kutlayanlara kızmasınlar. İsteyen namazını kılsın, duasını etsin, portakalını yesin. İsteyen tombalasını oynasın. Buna kimsenin bir şey diyeceği yok. Bırak biri de sokakta bağırsın, şampanyasını içsin. Biri kırmızı don giysin biri de uzun evliya donuyla sevişsin ne yapayım canım.
Kaynak: cumhuriyet.com.tr / Ceren Çıplak