"Bakur (Kuzey)" belgeselinin
34. İstanbul Film Festivali'ndaki gösteriminin
Kültür Bakanlığı baskısı sonucu iptal edildiği iddiaları üzerine yazılı bir açıklama yapan Bakanlık, festivali suçladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada; "Söz konusu yazı festival yönetimine yeni gönderilmemiş olup, ilgili mevzuatın hükümlerinin hatırlatıldığı 9 Ocak 2014 tarihinde gönderilen genel bir bilgilendirme yazısıdır" ifadelerine yer verildi.
İşte, o açıklama:
Bakur/Kuzey adlı filmin İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen festivalden çıkarılmasına Bakanlığımız tarafından karar verildiğine dair yapılan açıklamalara ve bunun sonucunda yapılan haberlere ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Açıklamada; Bakanlığımızın İKSV’ye gönderdiği söylenen yazısına atıfla filmin kayıt-tescil belgesi olmadığından gösteriminin iptal edilerek sansür uygulandığı bildirilmektedir. Ancak söz konusu yazı festival yönetimine yeni gönderilmemiş olup, ilgili mevzuatın hükümlerinin hatırlatıldığı 9 Ocak 2014 tarihinde gönderilen genel bir bilgilendirme yazısıdır.
Festival yönetiminin eski tarihli genel bir yazıyı yeni gönderilmiş gibi lanse etmesi, kabul edilemez ve maksatlı bir tutumdur. Festival yönetiminin tüm bilgi ve tecrübesine rağmen gerçekleştirdiği eksik uygulamaların neticesinde gelinen noktanın tamamen yönetim zafiyeti ve sorumluluk anlayışıyla bağdaşmayan bir durum olduğu açıktır.
Hal böyle iken festival yönetiminin mevcut noksanlıkları ve yanlış uygulamalarını saklayarak, sanki Bakanlık sansür uyguluyormuş gibi bir anlayışa sevk edecek açıklamalarda bulunması bu sorumsuzluğu daha da pekiştirmektedir.
Özgürlük ancak yasaların uygulanmasıyla teminat altına alınabilecek en önemli değerdir ve istisnasız tüm kişi ve kuruluşlara sorumluluk yüklemektedir.
Ayrıca filmle ilgili yapılan haberlerde “ PKK belgeseli” nitelemesinin kullanılmasının da işaret ettiği gibi ortada terör örgütü propagandasının söz konusu olması hiçbir şekilde temel demokratik değerlerle ve düşünce özgürlüğünün evrensel kriterleriyle bağdaşmayan bir durumdur. Bu noktada da “PKK belgeseli” nitelemesinin işaret ettiği gibi, terör örgütü propagandası konusu da söz konusu vakfı ve festival yönetimini ilgilendirmektedir.
Tüm bunların öncesinde ise gerek festival yönetimince gerekse de filmin yapımcıları tarafından filmin gösterimi için yerine getirmekle yükümlü oldukları yasal sürecin hiçbir şekilde başlatılmadığı hatta yok sayıldığı da açıktır.
Noksanlıkları gizleyerek, yanlışlıklar silsilesi olarak devam eden bu süreçte Bakanlığımızı sansür uygulayan bir kurum olarak göstermeye çalışmak en hafif ifadeyle yalan beyandır.
Bu itibarla, aksine iddialar gerçekle bağdaşmamaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.