Nokta Dergisi yöneticilerinin tutuklanması, Davutoğlu'nun balkon konuşmasının bir şovdan ibaret olduğunu gösteriyor.
Ayşegül KASAP | ÖZEL | KARŞI GAZETE
Nokta Dergisi GYY’si Cevheri Güven ve Yazı İşleri müdürü Murat Çapan'ın tutuklanması hakkında “Anayasal ve siyasi krizin daha da derinleşeceğinin işaretidir” ifadelerini kullanan CHP’li Atilla Kart, Davutoğlu’nun kendi iradesiyle hareket edemediğinin altını çizdi.
İşte Atilla Kart’ın Karşı Gazete’ye yaptığı açıklamalar…
Sayın Davutoğlu’nun balkon konuşması, söylem olarak –genel anlamda söylüyorum- güzel bir konuşma. Ama çok açık olan bir sorun var, o da şu; samimi olmak, dürüst olmak, bunları uygulamaya geçirmek, hayata geçirmek.
ERDOĞAN DA BALKONDA DEMOKRASİ DİYORDU
Sayın Recep Tayyip Erdoğan da demokrasi diyor. Demokrasiden ne anlıyoruz? Toplumsal barıştan ne anlıyoruz? Mevlana anlayışından, kültüründen ne anlıyoruz?
Bu bizim uygulamalarımızla şekillenir. Daha dün bir bugün iki… İpek Koza Grubu’na baskın ve ardından Nokta dergisi yöneticilerinin tutuklanması.
İÇ SAVAŞ TAHLİKESİNİ YILLARDIR BİZ SÖYLÜYORUZ
Ne diyor Nokta dergisi? Diyor ki; “Türkiye’de iç savaş tehlikesi var”
Bunu yıllardır biz söylüyoruz. Türkiye’nin toplumsal barışı tehdit altındadır. Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altındadır. Türkiye’nin toprak bütünlüğü tehdit altındadır.
KAYGILARINI İFADE ETMEK BİR GAZETECİNİN GÖREVİDİR
Bir gazeteci bu konudaki kaygılarını, uyarılarını yazmasından çizmesinden daha doğal ne olabilir? Bu onun görevidir. Sert ifadeler de olabilir, bunlar demokrasilerde ve AİHM kararlarında biliyorsunuz gayet normaldir makuldür, demokrasinin gereğidir.
DAVUTOĞLU KENDİ SERBEST İRADESİYLE HAREKET EDEMİYOR
Kaygımız o dur ki; AKP, mevcut olan Anayasal ve siyasi krizi daha da derinleştirecektir.
Nokta dergisi yöneticilerinin tutuklanması; Anayasal ve siyasi bir krizin kişilere yönelik temel hak ve özgürlükleri yok eden, esir alan o anlayışın daha da tırmanacağının işaretini gösterir.
Öte yandan Sayın Davutoğlu kendi serbest iradesiyle hareket eden konumda olmadığı çok aşikar.
ANAYASAL KURUMLAR ERDOĞAN’IN ÇIKARI DOĞRULTUSUNDA KULLANILIYOR
Bugün Türkiye cumhuriyetinin Anayasal kurumları, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının temel hak ve özgürlükleri Erdoğan tarafından kısıtlanmış ve kilitlenmiş durumdadır.
Bu özgürlükler, bu Anayasal kurumlar Erdoğan’ın izni ve çıkarı ölçüsünde kullanılabilecek haldedir. Bunu görelim artık. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal kurumları işlevini kaybetti, askıya alındı.
Türkiye’de sistem yok, kurum yok, kurumlar yok, kurallar yok!
MEVCUT TABLO KAOS TABLOSUDUR
Şunu çok vurgulamak isterim; Türkiye’nin müesses düzeni - Anayasa ve ceza kanundaki ifadesiyle söylüyorum. Katılırız katılmayız ayrı bir konu, artılar eksileri tartışırız.- bile iktidar eliyle tağyir tebdil ve ilga etmek durumdadır. Bu vahim tablo kaos tablosudur. Karambol tablosudur. Buradan her türlü, karartma çıkabilir. Buradan kanunsuz emir ve talimatlar yoluyla ve ihkak-ı hak bir kaos ortamı ortaya çıkar. Türkiye bu noktaya gitmek üzere şu anda.
CHP BÜNYESİNDE SÜREÇ BAŞLAYACAK
Bütün bunların yanında; CHP ana muhalefeti bihakkın yapıyor mu? O noktada maalesef CHP yönetim kademelerinde çok ciddi dirayetsizliğin, öngörüsüzlüğün, yetersizliğin ve zafiyetin olduğunu ifade ediyorum. O makamlar stajyerlik makamı değildir.
O makamlar emek vererek, hizmet üreterek, liyakatle, mücadeleyle gelinmesi gereken makamlardır. CHP bünyesinde bir taraftan da bu süreç başlayacaktır.
TÜRKİYE GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞMAK ZORUNDA
Türkiye geçmiş 13 yılı ve daha öncesi hukuk ve demokrasisiyle yüzleşmek zorundadır.
Türkiye bu yüzleşmeyi yapamadığı takdirde normalleşemez. Yalnız bu yüzleşmeyi, husumete ve intikama kapılmadan; hukukun ve demokrasinin kuralları çerçevesinde yapmalı. Bu kurallar bellidir. Amerika’yı keşfetmeye gerek yok.
HUKUKSUZLUKLARIN İÇİNDE OLANLAR HESABINI VERECEK
Geldiğimiz noktada temel sorumluluk; bir taraftan Anayasal kurumları onarmak, yeniden inşa etmek , bir taraftan da hukuk ve demokrasi yoluyla bu yüzleşmeyi yapmak. Bu ancak Türkiye’yi kucaklayacak CHP iktidarıyla mümkündür.
CHP’nin bu noktadaki eksiğini de ifade ediyorum. Ama CHP misyonuyla, potansiyel gücüyle, ortak aklıyla bu sorumluluğunu yerine getirecektir.
Elbette, bu Anayasal kurumlar onarıldığı zaman, hukuk ve demokrasi yoluyla yüzleşme süreci başladığı zaman bugün hukuksuzlukların içinde olanlar bunun hesabını hukuk ve demokrasi zemininde vereceklerdir. Bu kaçınılmaz. Zannetmesinler, bugün yapılanlar yanlarına kalacak. Hayır. Tekrar ifade ediyorum; intikama saplanmadan devri sabık yaratmadan, bunun hesabı elbette sorulacaktır.
KARSIGAZETE.COM.TR