MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2016’nın ilk röportajında yine vahim iddialarda bulundu!
MHP Genel Başkan Yardımcıs Özdağ, “Türkiye bugün, AKP’nin açılım ve yanlış politikalarının bedelini ödüyor. Çok içimizi yakan günlerden geçiyoruz. PKK şu anda zamana oynuyor. Şubat ayı sonu itibarıyla ülke genelinde terör tırmanacak” dedi…
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2016’nın ilk röportajında yine vahim iddialarda bulundu! Bugüne kadar gerek öngörüleri, gerekse ortaya attığı iddialarda yanılmayan istihbarat konularının uzman isminin gündeminde bu kez büyük kentlere yönelik terör saldırıları ve bu saldırıların perde arkası vardı. İşte o röportaj:
Ankara’da yakalanan iki canlı bomba ile diken üstünde yaşamakta olduğumuzu bir kez daha hissettik. Türkiye’de ilk defa terörün büyük şehirlere ineceğini SÖZCÜ’ye verdiğiniz röportajda siz dile getirmiştiniz. Dolayısıyla öncelikle büyükşehirlerdeki terör tehdidi ile ilgili yorumlarınız ve öngörülerinizi alabilir miyim?
Büyük şehirlere yönelik terör tehdidi hem PKK hem IŞİD’den kaynaklanıyor. IŞİD’li canlı bombaların gerçekleştirmek istediği yılbaşı katliamı engellendi. Ancak PKK’nın Sabiha Gökçen Havaalanı’na yaptığı saldırı engellenemedi. Bu saldırı, Türkiye terör tarihinin en büyük ve ses getirmesi gereken saldırılarından biridir. Gizli ve bir ölçüde otosansür ile konu baskılandı. Sabiha Gökçen saldırısı, PKK’nın ne kadar kapsamlı eylemler ile büyük şehirlere saldırmaya hazır olduğunu gösteriyor. PKK son aşamada Güneydoğu’da kent ayaklanması ve işgalleri, batıda büyük kıyımlar ile Türkiye’yi teslim olmaya zorlamayı hedefliyor. Hem IŞİD, hem PKK eylem arayışı içinde iken istihbarata büyük iş düşüyor.
“PKK DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT OLUYOR”
Yani ortada bir istihbarat zafiyeti mi var?
Yılbaşı akşamı Münih Garı’na yapılması planlanan terörist saldırının istihbaratı Irak’tan geldi. Bu tür yurtdışı istihbaratı ancak MİT elde edebilir. Türkiye bugün AKP’nin açılım ve yanlış Suriye politikalarının bedelini ödüyor. “Suriye’de Esad’ı yıkmak PKK’yı güçlendirmek anlamına gelir” dediğimizde anlamadılar. Suriye’ye demokrasi getireceklerdi şimdi Suriye’nin bile kalmadığı bir Ortadoğu oluşuyor. PKK da Suriye’nin kuzeyinde 2015’te kontrol ettiği bölgeyi yüzde 100 oranında büyüterek Türkiye için her geçen gün biraz daha büyük bir tehdit haline geliyor.
Güvenlik güçlerinin operasyonları açısından baktığınızda, bugün izlenen politika doğru mu? Güvenlik zafiyetinden de söz edilebilir mi?
AKP, 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında PKK ile mücadele etmedi. Terörle mücadele görüntüsü ile kamuoyuna yönelik psikolojik operasyon yaptı. Cizre’de 8 gün süren sokağa çıkma yasağı sonrasında operasyon bitmemesine rağmen operasyonu durdurdu. Diğer operasyonlar da başladı ama sonuç alınmadan durduruldu. 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasındaki güvenlik güçlerinin operasyonları PKK’ya eksiklerini görme ve güven artırma imkanı verdi. Polis özel harekatın donanım, silah ve mühimmatı bu operasyonlar için uygun değildi. Bu operasyonlar durduktan sonra PKK eksiklerini gidermek için çalışmalar yaparken, AKP seyretti.
“İÇİMİZİ YAKAN GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”
Peki 1 Kasım sonrasındaki operasyonlar…
1 Kasım sonrasında operasyonları, olması gerektiği gibi TSK sürdürüyor. Polis ise destek oluyor. TSK’nın donanım, silah ve teçhizatı bu mücadele için uygun. Bundan dolayı PKK çok büyük kayıp veriyor. Ancak, PKK’yı muhasara ederek, elektrik ve suyu keserek çözme gibi bir yaklaşım uygulanır ise bu da büyük yanlış olur. PKK halen ağırlığını Suriye’ye vermiş durumda. PKK-PYD, Amerikan Ordusu ile Rakka’ya operasyona hazırlanıyor. PKK-PYD, Cerablus’un güneyinden AKP’nin “güvenlikli bölge” diye nitelendirdiği bölgeye girdi bile. AKP bunu Türk Milleti’ne önce “Kesin bilgi yok”, sonra “Gidenler Arap güçleri” yalanı ile yutturmaya çalıştı. Şimdi PKK-PYD’liler Afrin veya Kürt dağı bölgesinden Azez’e ilerliyor. AKP, PKK için “girilmez” ilan ettiği bölgeye PKK’nın girişini seyrediyor ve bunu gizliyor.
Bu ne anlama geliyor?
Bu durum PKK’nın, AKP’nin yönettiği Türkiye’den korkmadığını gösteriyor. PKK’nın bölgeye girmesi, Türkiye için Musul’dan geri çekilişten daha küçültücü. Geçtiğimiz günlerde TBMM’de AKP’ye “PKK’nın bu bölgeye saldırısı yaklaşıyor, ne yapmayı düşünüyorsunuz” diye sormuştum. Çok içimizi yakan günlerden geçiyoruz. 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana Türkiye böyle gerilememişti. AKP’nin attığı her geri adım, savaşı daha güçlü bir şekilde ülkemizin içine taşıyor. PKK şu anda Türkiye’de zamana oynuyor. Suriye’de istediği mesafeyi kat edince Türkiye’de büyük ayaklanmayı ön görüyor. Bazı kaynaklar; Şubat 2016 sonu itibarıyla PKK’nın “kent savaşları” diye adlandırdıkları terörü tırmandıracağını ifade ediyor. Sur ve Cizre başta olmak üzere operasyonlar bir an önce başarı ile sonuçlandırılmalı.
“AKP İKİNCİ ADIMI ASLA DÜŞÜNEMİYOR*
MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, “Rusya ile yaşanan uçak krizi, AKP’nin ikinci adımı asla düşünemediğini bir kez daha gösterdi.
‘Başkanlık sevdası PKK’nın işine geldi’
Geçtiğimiz hafta yaptığınız “AKP, HDP ve Apo başkanlıkta anlaştı” şeklindeki açıklamanız, SÖZCÜ’de de manşet oldu. Şu anda ise Güneydoğu’daki özerklik tartışmaları en sıcak gündem… Bir yandan da HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a açılan özerklik soruşturması ve parti kapatmalar konuşulurken, bütün bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu anlaşma Dolmabahçe’de yapılmıştı. Ancak PKK, Öcalan’ın kabul ettiği başkanlık karşılığı özerklik modelini kabul etmedi. PKK, bölgesel koşulların ve AKP’nin Türkiye için temsil ettiği zafiyetin daha fazla taviz alma imkanı verdiğini düşündüğü için Demirtaş’a “Seni başkan yaptırmayacağız” dedirterek anlaşmayı bozdurdu. Terör örgütü, Öcalan’ın İmralı’dan bir an önce çıkmak için fazla taviz verdiğini düşündü. Aslında Cemil Bayık’ın tercihi Öcalan’ın İmralı’da ölmesi. Böylece ölü, tapınılacak ve sırtından politika yapacağı bir lideri olsun istiyor. Şimdi yaşanan süreç; AKP’nin Öcalan ile Dolmabahçe’de açıklanan anlaşmayı PKK’yı kabul etmeye zorlaması süreci… Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadele ederken, AKP’li milletvekillerinin TBMM’de ikide bir HDP’lilere “Öcalan’ı gömdünüz” diye çatmalarının nedeni de bu… PKK ise Diyarbakır’da açıkladığı 14 maddelik bildiri ile Öcalan’ın Dolmabahçe bildirisini kabul etmediğini ve etmeyeceğini gösterdi. AKP, 2002’de terörsüz bir Türkiye devralmıştı. 2016’da iç savaş tehdidi ile karşı karşıya kalmış bir hale getirdi ülkeyi…
‘Örtülü operasyonlar ile bir dış müdahale olursa iç savaş çıkar’
Bu aşamada Selahattin Demirtaş’ın “Kürdistan’ı kuracağız” şeklindeki sözlerine de dikkat çekerek sormak istiyorum; siz bir iç savaş tehdidi görüyor musunuz?
Ben birçok kez Demirtaş’ın Cemil Bayık’a çok yakın olduğunu söyledim. Demirtaş’ın saz çalmasına inananların gözü belki bu kez açılır. İç savaşa gelince; Türk Milleti sosyolojik dokusu çok sağlam ve sağduyusu çok yüksek bir millet. PKK bütün ideolojik kirletmesine rağmen halkı çatışmaya çekemiyor. Ancak batıda büyük şehirlerde yapacakları tahrikler ile halkı çatışmaya sürüklerler ise ve örtülü operasyonlar ile dış müdahale olur ise iç savaş çıkar. Burada kilit; örtülü operasyonlar ile dış müdahaledir. Suriye iç savaşı, Türkiye’ye yönelik dış müdahale imkanlarını artırıyor. MHP bir çok kez Suriye politikasını değiştirmesi için AKP’yi uyarırken, bu konuları hep göz önünde tutmuştur.
Kaynak: Nil Soysal / sozcu.com.tr