Davutoğlu, Show TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
ERDOĞAN İLE İLİŞKİSİ
Sayın Cumhurbaşkanı ile ilişkimizi 3 boyutlu olarak size aktarayım. Birincisi şahsi, ailevi ilişkimiz. Bu benim çok özen gösterdiğim ve zedelenmesini asla istemeyeceğim bir ilişkidir. Biz Sayın Erdoğan ile yeni tanışmadık. Uzun yıllardır tanışıyoruz. Bu şahsi dostluk, hayatımın en önemli dostlukları arasındadır. Herhangi bir şekilde 3. bir kişi bu şahsi ilişkiye zarar vermesine izin vermedim, vermeyeceğim. Sayın Erdoğan'ın ilk torunları Sare Hanım'ın eline doğmuştur. Kurumsal ilişkilerde sorun olsa bile şahsi ilişki farklıdır.
İkincisi 13 yılda siyasi olarak geliştirdiğimiz ilişkidir. Beni partiye Abdullah Bey'in Başbakanlığı döneminde Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Gül birlikte davet ettiler. Ben partiye bir akademisyen olarak Irak Savaşı ortamında katkıda bulunmak için geldim. 7 yıl başdanışman olarak görev yaptım. Her an beraber olduk. 2007'de milletvekilliği teklifinde bulundular. Şahsi dostluğumuz her düzlemde iyi bir zemine oturdu. Yaptığım bütün görevlerde görevimin hakkını verdim. Geçen yıl ne ben ona ne de o bana Başbakanlık, Genel Başkanlık konusu aramızda geçmedi. Ama doğal süreç bizi bu noktaya getirdi.
'HOCACI-REİSÇİ YOK, BÜTÜN AKP BENİM EKİBİM'
Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisine gelince... Türkiye'de kurumsal olarak yönetilmesi en zor ilişkiyi yürütüyoruz. Çünkü 12 Eylül Anayasası yürütme erkinin başındaki Başbakan ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasında bir denge gözetti. Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkileri kolay yürüyen ilişkiler değildir. Bunu da en iyi bilen kişi Sayın Erdoğan'dır. Hem bizim kurucu genel başkanımız, hem de halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı. Zorluklarla karşılaşıyoruz, farklı kanaatlerimiz oluyor ama en başta saydığım iki ilişki üzerinde yürütüyoruz. Bazen farklı kanaatler beyan edilebilir. Olmalı da bunlar. Önemli olan şahsi itilaflar olmaması. Hocacı, Reisçi tabirleri tamamen üretilmiş şeylerdir. Ben hiçbir zaman siyasete böyle bakmadım. Bana ekibi yok eleştirisi yapıldı. Ben Hocacı-Reisçi yok diyorum. Bütün AK Parti benim ekibim. Ben böyle bakıyorum. Ekipçilik yapmak, partiyi fraksiyonlara böler.
'YÖNLENDİRMEYE MÜSAİT BİR SİYASETÇİ DEĞİLİM. BUNU EN İYİ SAYIN CUMHURBAŞKANI BİLİR'
Sayın Cumhurbaşkanı, benim devlet yönetiminde yönlendirilen bir siyaset adamı olmadığımı, olamayacağımı da çok iyi bilir. Böyle bir şey de zaten teklif etmez. Beni tanıyanlar nasıl böyle şeyleri bana yakıştırır diye çoğu zaman sitem de ediyorum.
BEŞİR ATALAY'IN VAN'DAN ADAY GÖSTERİLMESİ
Doğu ve Güneydoğu'da halka bu süreci, en yakından takip eden kişinin anlatmasını istedik. Sayın Atalay, Van depreminde sürekli bölgedeydi. Orası için doğru isimdir. Sayın Efkan Ala'yı Bursa'dan aday gösterdik. Bursa'da yoğun bir Erzurumlu nüfusu var. Sayın Mehdi Eker, İstanbul'daki Doğu kökenli vatandaşlarımıza hitap edebilmesini istedik.
Biz barajı kalkan olarak görmedik, görmeyiz. CHP ile yaptığımız istikşafi görüşmelerde üzerinde anlaştığımız konulardan biri de barajı indirmekti. Ben HDP'nin yanlış politikalardan bahsettiğimde, kitle HDP'nin Meclis'ten çıkarılmasına yönelik slogan attı. Ben de 'Bu bizim işimiz değil, sizin işiniz' demek istedim ve 'Onları baraj altında bırakın' dedim. Bunu orada uzun uzun anlatamadım ama söylemek istediğim buydu.