Kongre’de Ahmet Davutoğlu’nun aday olmayacağı, Başbakanlık ve parti liderliğini de Saray’ın işaret edeceği bir isme devredeceği Ankara kulislerinde konuşulmaya başlandı. Peki Davutoğlu’nun önce AKP’deki yetkilerinin tırpanlanması, ardından da Başbakanlık koltuğunu bırakmasına yol açan gelişme ne oldu? Bunun için, son dönemde özellikle Dış politikada yaşananlara bakmak gerekiyor. Özellikle de ABD ile ilişkilere…

DAVUTOĞLU, OBAMA’DAN SARAY’IN ALAMADIĞI RANDEVUYU ALDI
KOLTUĞU KAYBETTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mart ayında Nükleer zirve için gittiği ABD seyahati, özellikle de ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesi çok konuşulmuştu. Erdoğan ziyaret öncesinde Obama’dan ikili görüşme için randevu istemiş, ancak Beyaz Saray’dan bu randevu gelmemişti.

Ankara’nın ısrarları sonucunda önce Obama’nın Erdoğan ile “gayrı resmi düzeyde görüşeceği” açıklandı. Ancak Türkiye’nin, özellikle de Saray’ın bastırması sonucunda son anda “gayrı resmi” görüşme Beyaz Saray’a alındı. Böylece, resmi görüşme niteliğinde olmasa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Beyaz Saray’da Obama ile başbaşa görüşme” fotoğrafı verilmiş oldu.

Erdoğan’ın çok uğraşarak aldığı, resmi mi gayrı resmi olduğu belli olmayan görüşmeden sadece bir ay sonra, Başbakan Davutoğlu’nun ABD’ye gitmesi sözkonusu oldu. Ve Obama, Erdoğan’a zorlamayla verdiği randevuyu, Davutoğlu’na hemen verdi. Davutoğlu’nun Obama ile görüşeceğinin açıklanmasının hemen ardından ise Ankara’da “düğmeye basıldı.” Önce AKP’de genel başkan Davutoğlu’nun yetkileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın Parti yönetimi eliyle tırpanlandı.  Ardından, Davutoğlu’nun ABD seyahatinin “ertelendiği” açıklandı. Ancak Amerikan kaynakları, Obama görüşmesinin ABD tarafından değil, “Ankara tarafından” iptal edildiğini sızdırdılar. Son olarak da “Pelikan bildirisi” ile, Davutoğlu görevden ayrılmaya zorlandı.

AB ZİRVELERİ DE ETKİLİ OLDU

Davutoğlu’nun görevden ayrılmaya zorlanmasındaki bir başka etken ise, AB ile ilişkiler. Davutoğlu’nun kişisel çabasıyla varılan Suriyeli mülteciler anlaşmasında AB’nin Türkiye’ye vaaddettiklerinden biri de,  yılda iki kez Türkiye – AB zirve toplantısı yapılmasıydı. Bu zirvelerden üç tanesi yapıldı ve hepsine de Türkiye’de “icraatin başı” sıfatıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da son yaptığı açıklamalarda, sadece Suriyeli mülteciler anlaşmasını değil, AB zirvelerini de hedef aldı. “fotoğraf için bunlara gerek yok” diyerek, AB zirvelerinde çekilen liderler fotoğrafını işaret etti ve eleştirdi.

Kaynak: Zeynep Gürcanlı | Sözcü