Türkiye ilk defa doğrudan halkoyuyla bir cumhurbaşkanı seçecek.
Sürecin akışına ilişkin bazı temel konularda hukuki belirsizlik, en azından görüş ayrılıkları var.
Tartışmalı konulardan biri şu: Acaba cumhurbaşkanı adaylarından biri başbakan olursa ve seçilirse, başbakanlığı hangi aşamadan sonra düşer?
Cumhurbaşkanlığı görevine başlayıncaya kadar parti başkanlığını sürdürebilir mi?
Bu soruların cevabı sürecin akışına etki edeceği için önemli.
Al Jazeera'den Sibel Demirci'nin haberine göre, Başbakan Tayyip Erdoğan, seçilmesi durumunda görevi devralacağı 28 Ağustos'a kadar başbakanlık görevine devam edeceğini söyledi. "Bunun uygulamaları, her şeyi ortada. Bizim 28 Ağustos'ta burada mazbata alınır. Mazbatadan sonra yemin, yeminle beraber iş biter. Orada milletvekilliği de düşer, genel başkanlığı da düşer" ifadesini kullandı.
Erdoğan bu açıklamayı seçim öncesi katıldığı son televizyon programında, A Haber - ATV ortak yayınında yaptı. "Zaten arada 13 gün gibi bir süre var" denilmesine karşılık Erdoğan, "Zaten o ara dönem 13 gündür. Ara dönemin bir defa boşluk kabul etmesi mümkün mü?" diye konuştu.
"Vekaleten oluşmuş" sözleri üzerine Erdoğan şunları söyledi:
"Geçin Allah'ınızı severseniz. Ne vekaleti? Böyle bir şey mi olur? Bir defa bunların hepsi ülkenin kendisine yönelik sıkıntılı bir sürecin başlatılması demektir. Bu konuda birçok anayasacının değişik yaklaşımları olabilir, vardır. Ama şu anda bizim elimizde de, bizim hukukçularımızın da büyük bir kısmının, hocaların da olduğu gibi… Onlar da diyorlar ki yani mazbata alındığı gün yemin yapılır. Aynı gün ki 28'i, ondan sonra devir teslim. Tüm bu görevler o an düşer"
Tartışmanın kaynağı Anayasa’nın 101’inci maddesi. 101'inci maddede “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” hükmü yer alıyor.
Ancak madde parti ile ilişiğin ve milletvekilliğinin hangi aşamada sona ereceğini net biçimde ifade etmiyor. Tartışma da burada düğümleniyor.
‘Rejim krizine doğru gidiyoruz’
Meclis Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Erdoğan’ın seçilmesi durumunda görevi devralıncaya kadar genel başkanlık ve başbakanlık görevini sürdürüp sürdüremeyeceği yönündeki soruya Anayasa'nın 101'inci maddesini işaret ederek yanıt verdi:
“Anayasa'nın 101’nci maddesinin son fıkrası son derece açıktır. Seçilen kişinin partiyle ilişiği kesilir, milletvekilliği sona erer diyor. Yine Anayasa'ya göre parlamento dışından biri başbakan olamaz, yani başbakanlık da düşer. Ama sistemi zorlayacaklar. Anayasal krizin yaşandığı bir dönemde rejim krizine doğru gidiyoruz.”
Tarhan Erdem: Başbakanlığa devam ederse ayağa kalkmalıyız
Radikal gazetesi köşe yazarı ve KONDA Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem de Anayasa'nın 101’nci maddesine göre Erdoğan’ın seçilmesi durumunda milletvekilliği sona ereceği için başbakanlık, partisiyle ilişiği kesileceği için de genel başkanlık görevinin sona ereceği görüşünde. Erdem Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada YSK’nın seçim sonuçlarını ilân etmesinin ardından Erdoğan’ın parti toplantılarına katılmaması gerektiğini belirtti:
"Bu hükümleri bilen Sayın Erdoğan’ın kesin sonuçlar ilan edilmeden önce veya en geç kesin sonucun ilanıyla birlikte yenisi atanıncaya kadar başbakanlığa vekâlet edecek olan başbakan yardımcısının kim olacağını Cumhurbaşkanlığı makamının onayına sunması doğru ve hukuka uygun olacaktır.”
Tarhan Erdem, Erdoğan'ın seçildikten sonra 28 Ağustos'a kadar 'Başbakanlığım ve genel başkanlığım devam eder' demesi durumunda ise bunun bir anayasal krize neden olacağını söyledi. Erdem CNN Türk'te katıldığı Eğrisi Doğrusu adlı programda "Eğer bu şartlarda başbakanlığa devam ederse hepimizin ayağa kalkması gerekir. Ben ayağa kalkacağım, böyle şey olmaz" dedi.
'Önce genel başkan sonra başbakan' formülü
Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi durumunda AK Parti’de 11 Ağustos günü Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantılarının yapılması ve kongre kararı alınması bekleniyor. Ancak hükümette Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde görevi devralıncaya kadar başbakanlık ve genel başkanlık görevini sürdürme eğiliminde olduğu yolunda değerlendirmeler yapılıyor.
Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi de 7 Ağustos tarihli köşe yazısında ”AK Parti kulislerinden edindiğim izlenim, Erdoğan 28 Ağustos’ta Çankaya’da devir teslim yapmadan önce 24 Ağustos Pazar günü olağanüstü kongre toplanıp genel başkanı belirleyecek. Önce genel başkan, sonra başbakan formülü bir adım önde gözüküyor” diye yazdı.
'Maksat AKP'de sıkıntı çıkarma'
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu Al Jazeera’ye konuştu. Kuzu söz konusu Anayasa maddesinin cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçildiği döneme ait olduğunu söyledi:
"Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partiyle bağı kesilir diyor. Birileri bunu seçildiği anda gibi algılıyor. Diyelim ki öyle. Peki o seçilen kişi o anda cumhurbaşkanı mı değil mi? İki tane mi cumhurbaşkanı olacak o arada? Benim yorumum, hükmün konulma nedenine bakmak lazım. O hüküm cumhurbaşkanının tarafsız kalması için konuldu.
Cumhurbaşkanı olarak icraat yapmayan kişinin tarafsız olup olmadığını nasıl değerlendireceksiniz. Amaca uygun yorum yapmak lazım. Mazbatasını alıp yemin ettiği andan itibaren cumhurbaşkanı olarak görevine başlar. Benim yorumum böyle. Bu aradaki boşlukta MKYK toplamasına ne engel var? ABD’de başkan seçiliyor, dört ay sonra göreve başlıyor.”
Burhan Kuzu bu anayasal tartışmanın maksatlı olduğu görüşünde. Kuzu “Burada maksat başka, parti içinde sıkıntı çıkarma, tırnakla kaşıma çabası var” dedi.
Arınç’ın yorumu: Başbakanlığa vekâlet olmalı
Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde sürecin nasıl işleyeceğine lişkin bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 25 Temmuz’da katıldığı NTV canlı yayınında 28 Ağustos’a kadar Başbakanlığa vekâleten görevlendirme yapılması gerektiğini söyledi:
“Ben 15’i ile 28’i arasında başbakanlığa vekâlet durumunun olması gerektiğini düşünüyorum. O arada kongre toplanır, genel başkan seçilirse o genel başkana başbakanlığı devretmek üzere de bir yetki alınabilir.
Yani 28’inden önce olursa Sayın Gül’ün Başbakanlığa bir belirleme yapması lazım ama 13 gün içinde bütün bunların olması mümkün değil. Başbakanımız cumhurbaşkanı olarak yemin eder, göreve başlar, AK Parti’den kim genel başkan olursa ona da başbakanlık görevini verir.”
Meclis Başkanı'nın yorumu
Meclis Başkanlığı yeni hükümetin nasıl kurulacağını, vekâlet verilip verilmeyeceğini geçmişteki uygulamaları inceleyerek örnekleriyle Çankaya Köşkü’ne gönderdi. Meclis’in hazırladığı ve Çankaya Köşk’üne gönderdiği yazıda Özal’ın ve Demirel’in cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından vekalet sisteminin uygulandığı belirtildi.
Buna göre Turgut Özal’ın 31 Ekim 1989’da cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından 1 Kasım’da Cumhurbaşkanı Kenan Evren Meclis’e bir yazı göndererek, Özal’ın başbakanlığının sona erdiğini bildirdi ve yeni hükümet kuruluncaya kadar Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Bozer’in başbakanlık görevine vekâlet edeceğini duyurdu.
Meclis'in Köşk’e gönderdiği örnekler arasında 16 Mayıs 1993 tarihinde cumhurbaşkanı seçilen Demirel’in aynı gün milletvekilliği sıfatının sona erdiği ve aynı gün yemin ederek göreve başlayan Demirel’in başbakanlık görevi için Erdal İnönü’ye vekâlet verdiği de yer aldı. (EDK)