Bülent Arınç’ın geçtiğimiz hafta CNN Türk’te yaptığı “Dolmabahçe görüşmeleri” açıklaması AKP içerisinde deprem etkisi yarattı. Arınç’ın açıklamaları sonrası ilk tepki Erdoğan’a yakın gazetecilerden gelmiş ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘abi’ diye hitap ettiği eski yol arkadaşını “dürüst davranmamakla” suçlamıştı. Bülent Arınç suçlamalar karşısında ikinci bir açıklama yapmış ve  “Sizin yükünüzü paylaşmaya, her türlü zorlukta yardımcı olmaya ve gizli açık tehlikelerden de korumaya çalıştım. Siz de lütfen bu sevgi ve dava arkadaşlığı adına, en azından geçmiş günlerin hatırına nefsinize uyarak samimiyetsiz kişilerin tahriki ile hareket etmeyin. Bu ifadelerim, kesinlikle zatımla ilgili değil, milletim adına bir ricadır” sözleriyle yanıt vermişti.

Bülent Arınç’ın Taha Akyol’a yaptığı açıklamalar AKP içerisinde deprem etkisi yarattı.

Arınç’ın açıklamalarına, partinin ‘eski’ ağır toplarından Hüseyin Çelik, Sadulllah Ergin ve Suat Kılıç gibi isimler twitterden paylaşarak destek vermişlerdi. AKP’de yaşanan bu tartışmalara Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar da katıldı. Tayyar, Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarını Melih Gökçek’in televizyonu Beyaz TV’de değerlendirdi. “Son Söz” programında konuşan Şamil Tayyar, Arınç’ın kendisini AKP’de 3′lü bir yapının parçası olarak gördüğünü ve ‘dışlandıktan sdnra’ intikam peşinde koştuğunu savundu.

“ARINÇ İNTİKAM PEŞİNDE”

Tayyar, Arınç’ın “Erdoğan mı Gül mü aday olacak” tartışması sürerken Meclis’te yapılan bir toplantıda “Erdoğan olacaksa olsun. Olmayacaksa mutlaka Gül’ün aday olması gerekiyor. Gül de olmuyorsa ben olmalıyım” dediğini aktardı.

Tayyar iddialarını şöyle sürdürdü; “Aradan geçen sürede ne oldu. Erdoğan başbakan ve cumhurbaşkanı; Gül de başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Arınç ise ne başbakan ne de cumhurbaşkanı oldu. Hatta son cumhurbaşkanlığı seçiminde de Tayyip Bey’in adaylığı konuşulurken kendisi de adaylık duygusunu besleyen birisiydi. Bunu zaman zaman espri yollu dışa vurdu. Olmadı. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi. Sonrasında AK Parti’de genel başkanlık için yeni bir görev doğdu. O tarihte kendisine bir görev bekledi. ‘Madem sen cumhurbaşkanı oldun başbakanlık artık benim görevim’ dedi. Sayın Erdoğan, Davutoğlu’ndan yana bir tercih yaptı. Erdoğan’la ilk ciddi kırılmanın buradan kaynaklandığını düşünüyorum. Başbakanlık genel başkanlık görevini kendisine vermediği için burada bir duygusal kopuş yaşadığını düşünüyorum. Sonra Arınç görev alamayınca Cumhurbaşkanı’ndan artık intikam alma duygusuyla hareket etmeye başladı”