Üniversite Konseyleri Derneği'nden TÜBİTAK'ın "yerlilik" ve "kültürel uyum" kriteriyle 50 bin kitabı toplatacağı ve satışını durduracağı haberlerine sert tepki gösteren
TÜBİTAK'ın
"yerlilik" ve "kültürel uyum" kriteriyle 50 bin kitabı piyasadan toplatması ve satışını durdurması haberlerine Üniversite Konseyleri Derneği'nden (ÜKD) sert tepki geldi.
ÜKD,
"Dünya TÜBİTAK'a Düz mü Gözüküyor?" başlıklı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "TÜBİTAK, AKP iktidarı boyunca ciddi müdahalelerin hedefi haline gelmiş ve bugün itibariyle iktidarın aygıtlarından birine dönüşmüş durumdadır. AKP'nin siyasi alanda gerçekleştirdiği operasyon, TÜBİTAK eliyle
"ilim" ve araştırma-geliştirme alanında yürütülmekte, gericileştirme ve piyasalaştırmaya hizmet etmektedir" denildi.
Üniversite Konseyleri Derneği'nden yapılan açıklama şöyle:
DÜNYA TÜBİTAK'A DÜZ MÜ GÖZÜKÜYOR
TÜBİTAK’ın, bugüne kadar baskısı yapılan popüler bilim kitaplarına “yerlilik ve kültürel uyum” kriterleri getirmesinin ardından, Yayın Kurulu bu kriterlere uymadığı gerekçesiyle 50 bin kitabın toplatılmasına karar verdi. Kitapların, sakıncalı bulunduklarında imha edilecek olması ise gerici basın tarafından sevinçle karşılandı.
TÜBİTAK, AKP iktidarı boyunca ciddi müdahalelerin hedefi haline gelmiş ve bugün itibariyle iktidarın aygıtlarından birine dönüşmüş durumdadır. AKP'nin siyasi alanda gerçekleştirdiği operasyon, TÜBİTAK eliyle "ilim" ve araştırma-geliştirme alanında yürütülmekte, gericileştirme ve piyasalaştırmaya hizmet etmektedir.
EVRİM SÜRÜYOR
TÜBİTAK bu kararıyla "evrime" yeni bir savaş açtığını ilan etmektedir. Bilimsel bir kuramı "yerlilik ve kültürel" değerlere uygunluk kriteri ile değerlendirmek, kelimenin en kibar anlamıyla saçmadır.
Soruyoruz; gerici cemaatler dünya dönmüyor dediğinde Galileo’yla ilgili kitaplar toplatılacak mıdır? Ya da birileri dünya düz dediğinde yeryüzü ve dünya ile ilgili kitaplar basılmayacak mıdır? TÜBİTAK bundan sonra bilimsel yayın üretimini, cemaatlere sorarak mı belirleyecektir? Daha da önemlisi, ülkenin "kültürel" değerlerini kim belirlemektedir? Bilimin toplumla paylaşılmasında asıl değer bu ülkenin aydınlanmadan yana insanlarının sahip olduğu birikimdir.
Gericiliğin, aydınlamaya karşı açtığı savaş yeni değil. Giardano Brunoların, Galileoların engizisyon mahkemeleri tarafından cezalandırılması bilimin, aydınlanmanın ilerlemesine engel olamadığı gibi AKP'nin TÜBİTAK'ının da evrime ve bilime karşı yürüttüğü savaş nafiledir. Tarihi, TÜBİTAK onaylasa da onaylamasa da aydınlanmadan yana ilerici insanların mücadelesi yazar. TÜBİTAK'ın bu savaşı kazanma şansı yoktur çünkü dünya dönmeye devam etmekte ve evrim sürmektedir.
Kaynak: haber.sol.org