Eski TBMM Başkanvekili Meral Akşener’in basın toplantısında yaptığı “kongre çağrısıyla”, Devlet Bahçeli ile genel başkanlık yarışına girmek isteyen önemli muhalif isimler boy göstermiş oldu.

Muhalif hareketleri yakından takip eden genel merkezdeki kanaat ise, “Bahçeli’nin eyvallahı bile yok” noktasında. Bahçeli ise bu çıkışları, “beyhude” olarak nitelendiriyor.

Muhalif kanatta, MHP Genel Merkezi’nin kongre için delgelerden toplanacak imzaların geçersiz sayılmasını sağlayabileceği ve bazı isimleri markaja alarak imzasını geri çektirebileceği düşüncesi hakim.

Bu durumda gerekli olan 247 imzanın çok üzerinde bir imza toplanması sağlanacak.

Bu kapsamda imzaların 350’nin üzerinde tutulmasına gayret gösterilecek. Muhalif kanatta imzaların 500’e ulaşması halinde genel merkezin tüm savunma dayanaklarının sarsılacağını ve partide çözülme olacağı inancı da hakim.
 


DİSİPLİN VE İHRAÇ HAMLESİ 

Muhalif kanat, koordineli çıkışlarla mesafe almaya çalışırken, Bahçeli’nin eli oldukça güçlü. Öncelikle MHP parti tüzüğü Bahçeli için en büyük koz.

Muhalifler, 247 delegenin imzasını almış olsa dahi ilk aşamada, “tüzük kongresini” toplamak zorunda. Tüzük kongresini toplamak için de Bahçeli’nin etkili olduğu MHP MYK’sından karar çıkması zorunlu.

Bu aşamalar atlatılarak istenilen tüzük değişikliği yapılsa bile genel başkanı seçiminin yapılacağı kurultay yine genel merkezin inisiyatifinde olacak.

Genel Merkez’deki ortak görüş, muhalif isimlerin tüzük kurultayını toplama aşamasına dahi gelemeyeceği yönünde. Genel merkez stratejisinin önemli adımlarından biri de kongre için imzaların toplanması halinde önce bazı imzaların sahte ve geçersiz olduğu iddiasını gündeme getirmek olacak.

İmzaların gerçekliğinin anlaşılması için yargı yoluna başvurulması halinde süreç en az bir yıl uzatılmış olacak. Delegeler tek tek markaja alınarak önce imza vermemeleri sağlanacak.

İmza vermişlerse de ikna edilerek çekmeleri istenecek. Kongrenin toplanmasının gündeme gelmesi halinde ise parti içtüzüğündeki hükümler doğrultusunda kongre isteyen Akşener, Aydın ve Oğan hakkında parti politikalarına uymadıkları gerekçeleriyle ihraç istemiyle disiplin süreci başlatılacak.

Kongre öncesinde ihraçlar hayata geçirilecek ve böylece liderlik yarışına girecek olan isimler daha tüzük kongresi dahi toplanmadan safdışı bırakılmış olacak.

Bahçeli, “Dava boyası sürüp Türk düşmanlarının ekmeğine yağ süren iç ve dış odaklara tahammülümüz olmayacak” diyerek bu hamlenin işaretini vermiş oldu.

"VIZILTI BUNLAR"

Bahçeli, bu muhalif çıkışların bazılarının doğrudan “Saray” yönlendirmesiyle hareket ettiğini düşünürken, hiçbirinin başarılı olacağına inanmıyor.

“Beyhude çıkışlar bunlar” diyerek hiçbir adaya “eyvallahı” olmadığını gösteren Bahçeli, yine de ipleri gevşek tutarak süreci tesadüflere bırakma niyetinde değil.

“Teslim edilecek, işgale bırakılacak, ve ardından da silinmesi seyredilecek bir parti yoktur” diyen Bahçeli, sahneyi kimseye bırakmayacak.

Genel merkezde, muhalif çıkışlar için, “vızıltı” nitelendirmesi yapılırken, belli güçleri arkasına alan bu isilerin Bahçeli’yi devremeyecekleri, MHP’ye zarar vermekten başka bir iş yapmadıkları düşüncesi hakim.

Kaynak: Önder Yılmaz | Milliyet