Başbakan Ahmet Davutoğlu, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Ekonomik kalkınma için siyasi istikrara ihtiyacımız var.

Sivil toplum da demokrasiye sahip çıkacak. Önümüzdeki 4 yıl size istikrarı garanti ediyoruz. Bize oy vermeyenlerin de iktidarıyız. Bize çok radikal sözler söyleyenleri de dinleyeceğiz.

Kutuplaştırıcı bir dilden kaçınalım. Kim hesap vermeyen bir gücün arkasına saklanamaz.

Bizleri gerektiğinde eleştireceksiniz. Aynı sivil toplumdan 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta E-Muhtıra zamanında da aynı yüksek sesle seçilmişlerin yanında yer almasını bekliyoruz.

64. Hükümeti takdim ederken reform hükümeti diye takdim ettim. Reformdan neyi kaset ettik? İktidara geldiğimizde ekonomisi felç olmuş, istikrarı unutmuş bir Türkiye vardı.

O ümitsiz ülkeden sayın Cuhmurbaşkanımızın önderliğinden aydınlık bir ülke gerçeği gördük. Bu kadar desteğin sebebi 13 yılda yapılan reformlardır.

2008 yılından itibaren daralan dünya ekonomisine rağmen ekonomil olarak büyüdük.

Reform tarih gibi bir zorunluluktur. Reform anlamından gerçekleştirdiğimiz hususlar ortadadır.

Gelecek hafta içerisinde 3, 6 ve 12 aylık bir takvim açıklaycağız.

4 yıllık hedeflerimizi milletimizle paylaşacağız. Vaatlerimizi tek tek yerine getireceğiz.

Asgari ücret görüşmeleri başladı. Asgari ücret 1300 lira olacak. KOBİ'lere ve işverenlerimize yük oluşmasın diye bir planlama yaptık bunu da açıklayacağız.

Yatırım ortamının iyleştirilmesi için elimizden geleni yapacağız.

Başbakan yardımcılığımızı 5'e çıkardık. Reformlardan sorumlu olacak.

Eğitim alanında yapacağımız refromlara devam edeceğiz.

İş dünyasından beklentimiz yatırımların çoğaltılması ve genç istihdamın artmasıknı istiyoruz.

İleriki günlerde inşallah stratejik işbirliği toplantısı için Bağdat'a gideceğim.

Türkiye - AB ilişkileri son zirve ile ilk defa yapısal bir zemin kazandı. Vize muafşyeti en geç Ekim ayında hayata geçecek.

Mülteciler olmasaydı da vize muafiyeti kararlaştırılmıştı.Türkiye - AB ilişkileri yepyeni ufka doğru ilerliyor.

Rusya ile istemediğimiz bir krizin içine girdik. Türkiye ile Rusya arasındaki bir meseleden kaynaklanmadı.

Sınır güvenliğimizi korumak, ilişkiler kadar önemli.