HDP’nin Nusaybin Raporu’nda, “Dolmabahçe mutabakatına geri dönülmesi, taraflar arasındaki görüşme trafiğinin başlatılması gerekmektedir” ifadesi yer aldı.
HDP’nin “Mardin Nusaybin’de Sokağa Çıkma Yasakları Süresince Yaşananlar" başlıklı Parti Raporunun “Sonuç ve Değerlendirme” bölümünde şu ifadeler yer aldı:
“İlan edilen geçici askeri güvenlik bölgeleri, özel güvenlik bölgeleri, sokağa çıkma yasakları gibi uygulamalarla Kürt halkı sindirilmek istenmektedir. Fiziksel hasarların yanı sıra halkta derin psikolojik hasarlar oluşmuştur.
Sorun Kürtlerin geleceğinin ne olacağı sorunudur. Kürt halkı 21. yüzyıla statüsüz girmek istememektedir. 12 Eylül’ün faşizan anayasası Kürtlere bir gömlek dar gelmektedir ve Kürtler anayasal olarak da tanınmak istemektedir.
Kürt halkı 21. yüzyıla girerken demokratik ve özgürlükçü bir anayasa temelinde statü talebini özyönetim ilanları ortaya koymuştur. Devlet ise bu talebe karşı top ve tankla karşılık verince bir halk kendi öz savunmasını ortaya koymakta, ölümü göze alarak direnmektedir. Kürdistan’da yaşanan direniş aslında statü isteyen özgür bir halkın doğuş sancılarıdır.
Yaşanan çatışmaların bitmesinin yolu tahkim edilmiş bir ateşkesten geçmektedir. Dolmabahçe mutabakatına geri dönülmesi, taraflar arasındaki görüşme trafiğinin başlatılması gerekmektedir. Demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa temelinde halkın meşru taleplerinin masaya yatırılması sorunların çözümü için aciliyet gerektiren bir adım olarak önümüzde durmaktadır.”