AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, çözüm sürecini başlattıktan sonra siyasi iradenin talimatı ile devlet yetkililerinin Abdullah Öcalan ile çözüm için görüşmeye devam ettiğini söyledi. Ensarioğlu, "Bugün de bütün dünya benzer örneklerinde de çatışmalar başladığında açık görüşmeler biter gizli görüşmeler devam eder" dedi.

Diyarbakır'da bulunan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayında soruşturma neticelenmeden, bütün delil ve detayları ile sonuca bağlanmadan her hangi bir hüküm vermenin soruşturmanın geleceği açısından sakıncalı olacağını söyledi. Ensarioğlu, şöyle dedi:

"Tahir Elçi önemli bir hukuk adamı ve Diyarbakır'da itibar edilen bir sivil toplum adamıydı. Siyasi aidiyeti ne olursa olsun, herkesin saygı duyduğu, itibar ettiği bir insandı. Barış adamıydı, ölümü herkesi üzdü. Olayın oluş şekline bakıldığında bir çok tesadüf bir arada olmak ile birlikte Tahir Elçi'nin kişiliğinden kaynaklı geçmişte herkesi eleştirebilir, devleti de, hükümeti de, PKK'yı da eleştirebilen bir şahsiyetti. Kendince hatalı gördüğü her şeyi eleştiren bir yapısı vardı. Kişiliğinden kaynaklı her hangi bir suikast, daima akıllarda bir yerde duruyor. Hiç bir ihtimali göz ardı etmemek lazım. Bütün ihtimalleri değerlendirerek bu olayın üzerine gitmek lazım. Çünkü, toplum nezdinde hiç bir şüpheye yer bırakmamak lazım. Böylesine önemli bir ölüm hadisesi toplum vicdanında ve zihninde hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşmamsı gerekir."

"BUNLAR TAMAMEN TESADÜF GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA"

Galip Ensarioğlu, 9 savcı ve Ankara'dan gelen müfettişlerin idari yönden de olmak üzere her yönden olayı araştırdıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Basın açıklaması yaptığı yerde hendekler var, arkasında insanlar var, basın açıklamasına 100 metre mesafede tam basın açıklaması bittikten sonra insanlar dağıldıktan sonra kendisi yaşlı bir kadın sonra yaşlı bir adam ile sohbet ediyor. Ve orada bir 5-10 dakika fazladan kalıyor. O esnada 2 polisin şehit edilmesi ve PKK'lı 2 kişinin o sokağa kendilerini hendeklerin arkasına atarak kendilerini daha güvenli yere atmak için oradan geçmelerini insan bir tesadüf olarak düşünüyor. Orada bir basın açıklaması olduğunu bilmelerinden dolayı oraya girmiş olmaları çok zor bir ihtimal. Orada polislerin bulunması ve çatışmanın tekrar olması, bunlar tamamen bir tesadüf gibi görünüyor. Ama hiç bir ihtimal göz ardı edilmemeli. Orada Tahir Elçi'nin kişiliğinden kaynaklı bir kuşku zihinlerde kalmamalı. 3 defa keşfe gidildi. Birinde sabah 06.00'da gidildi. Belki en çok delil o zaman toplanabildi. 83 noktada delil tespit edildi, 43 nüve elde edildi. Bunların hepsi değerlendirilecek. Kamera görüntüleri incelenecek. Bunlar uzmanlarca değerlendirilecek, bizler bir kaç dakikalık görüntülere bakarak bir şey diyemeyiz."

"ÖCALAN İLE GİZLİ GÖRÜŞMELER DEVAM EDER"

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, devletin Abdullah Öcalan ile görüştüğüne ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Abdullah Öcalan ile daha Kandil'deyken Özal döneminde görüşülüyordu. Daha sonra da görüşülüyordu ve yakalandıktan sonra da askerler görüşüyordu, devletin ilgili birimleri görüşüyordu. Bizim çözüm sürecini başlattıktan sonra siyasi iradenin talimatı ile devlet yetkilileri görüşmeye çözüm için görüşmeye devam etti" dedi.

Bugün de bütün dünya benzer örneklerinde de çatışmalar başladığında açık görüşmelerin bitirilip gizli görüşmelere devam edildiğini belirten Ensarioğlu, şunları söyledi:

"Çünkü, neticede bu örgütün lideri Öcalan'dır. Şiddet bir şekilde son bulacaksa ve bu işler bitecekse ki, Öcalan da olumlu katkı sunmak istediğini her defasında söylüyor ve bugünü kadar çözüm sürecine dair olumlu katkısı devlet tarafından hep alınmıştır. Bu anlamda olumlu bir katkısı olacaksa devlet bu katkıyı almaktan imtina etmez ve bu görüşmeler kesilmez ve devletin resmi birimleri tarafından devam eder. Ama, bugün için açık bir görüşmenin bir diyalogun katkısı olamayacaksa bu görüşmeler kesilmiştir. Yani çözüm süreci buzdolabında derken bugün yaşanan şiddet, hendek, öz yönetim ilanları, ateşkesin bozulması ve farklı bir takım sebeplerden dolayı artık Öcalan'ın açık diyalogunun bir katkısı olmayacağı kanaatiyle bu görüşmeler kesilmiştir ama devletin ilgili birimleri görüşmeye devam eder."

"HER ZAMAN ÖCALAN'IN DEDİĞİ OLMUYOR"

İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın yaşanan sürece müdahale etmesine devletin ve hükümetin neden izin vermediği ve HDP heyeti ile görüşmesinin kısa sürede ön görülüp görüşmediği ile ilgili soru üzerine Ensarioğlu, şöyle konuştu:

"Kandil, Öcalan ile görüşülmesini ister ama Öcalan her zaman Kandil'e tavsiyelerde bulundu. Güçlerini Türkiye sınırlarının dışına çekmesi ve silahlı mücadele döneminin bittiği çok net bir şekilde ifade etti. Peki Kandil, silahlı mücadeleyi bitirdi mi? Bugün yaşadıklarımız nedir, ne ile tarif ediliyor? Yani her zaman Öcalan'ın dediği olmuyor. Ama, adamlar Öcalan'ın dediğini yapmıyorum deyip bunu yapmıyor. Çeşitli bahanelerle 'Devlet Öcalan'ı araçsallaştırıyor', 'Öcalan'ı biz kullandırtmayız' gibi ifadelerle asıl yapmak istediklerini Öcalan'a karşı çıkıyormuş gibi değil de, devletin Öcalan'ı araçlaştırmasına karşı çıkıyormuş gibi bir pozisyon ile ifade ediyorlar. Ama, dediğinin tam tersini yapıyorlar. Bu işler satranç gibidir. Bu işler, çok doğru gördüğünüz hamleyi uygun gördüğünüz zamanda atarsınız. 

Öcalan'ın bugün diyalogu, tavsiyesi karşı tarafta eğer hiç bir şey ifade etmeyecekse siz Öcalan'ın pozisyonunu da boşa düşürmüş olursunuz onu ifade ediyorum. HDP heyetinin Öcalan ile görüşmesi tamamen bugünkü şiddetin, ne şekil seyredeceğini bağlı. Bu ölümler, hendekler, öz yönetim ilanları, çatışmalar bu tür şiddet olayları bunun zeminini mümkün kılmıyor. Yani bunu 'Öcalan ile görüşelim, her gün adam öldürüp bombalayalım, öz yönetim ilan edelim, Öcalan la da görüşelim çözüm olsun', Yani sizin bir kere çözüm niyeti, iradesi ve tavrını ortaya koymanız gerekir ve ondan sonra da bu sözü söylemeniz gerekir."

Kaynak: DHA