Yer Haseki Hastanesi...
Hastanın kalbi durmuş.
Doktorlar, hemşireler ve
hasta bakıcılar seferber olmuş
durumdalar.
Adını yakınlarından duyuyoruz.
Ahmet'miş. Doktorlar bir yandan
şokla hayata döndürmeye çalışıyor,
diğer yandan; "Ahmet amca beni
duyabiliyor musun" diye bağırıyor.
Hasta yakınları perişan...
"Babamız ölüyor" diye
feryat ediyorlar.
Dua ediyoruz bir an önce
Ahmet amca hayata dönsün
diye...
25 dakika sonra hasta
hayata dönüyor.
Doktor müjdeyi veriyor
yakınlarına.
Acı gözyaşları sevince
dönüşüyor.
O da ne?
Son işlemler yapılırken,
elektrikler gidiyor.
Jeneratör devreye girecek.
Ama nerede?
Ahmet amca 5 dakika
geçmeden fenalaşıyor.
Elektrik bir geliyor,
bir gidiyor.
10 dakika içinde en az
5 sefer gitti...
***
Aldığımız duyumlara göre
jenaratör hemen devreye girecek
durumda değilmiş. Bir görevlinin
bunu yapması gerekiyormuş.
Sonra geldi elektrik.
Ahmet amcayı alıp götürdü
teleferik.
Allah rahmet eylesin...
***
Saglıkta reform... !
AKP İktidarının en çok
başvurduğu masalların
başında geliyor.
Ne masalmış ki,
2015 yılında bir hastanede
elektrik gidiyor.
***
Eğer bu hasta bu şekilde
Belçika'da ölseydi,
Sağlık Bakanı derhal istifa
ederdi.
Japonya'da olsaydı,,
biz 'öyle yapsın' demiyoruz...
Yapması gereken derhal
istifa etmesi ve sağlıkta
reformun bir masal olduğunu
anlatması...
***
Bir iki hafta evvel de,
"Sağlık Bakanlığı Göreve
Lütfen" başlığıyla bir yazı
yazmıştık.
"Hurşit kendin söyle
kendin işit" misali olmuş.
O konu da çözüme
kavuşmamış.
Müezzinoğlu haklıymış!
Eğer Başkan seçseydik,
bunlar yaşanmazdı...