Prof. Dr. Öner Samanlı
karsigazete.com.tr
Siyaset Bilimi Uzmanı 
Yazar Gazeteci

“SONKİŞOT” lara değindiğim bu makaleyi 15 Eylül 2015 tarihinde yazmışım.

Sonra araya gündemi daha çok meşgul eden konular girince önce bu yazımı şimdilik yedek olsun diye kenara koymuşum, sonrasında da üzerinden epey zaman geçmiş diyerek gereksiz klasörüme yollamışım.

Bugün birden aklıma düşüverdi. Sonkişot’larla ilgili o yazımda nelerden söz ettiğimi bende merak ettim. Bilgisayarımda arama yaptırınca da derler ya, şak diye ortaya çıktı.

Sanki başkasının yazdığı bir yazıymışçasına dikkatle okuyunca ne kadar önemli hususlara 15 Eylül 2015 de değindiğimi ve gelecek felaket günlerini işaret ettiğimi anladım.
 
Şimdi o yazımı hiçbir satırına ve kelimesine dokunmadan, 13 Kasım 2015 tarihi itibarıyla sizlerle paylaşıyorum.

Okuyun ve ne kadar haksız yahut da haklı olduğuma lütfen karar verin!..

Saygılarımla.

Ankara 13.11.2015
 

SONKİŞOT’LARI BİLİR MİSİNİZ?
 

7 Haziran 2015 seçimlerinin sonrası defalarca makalelerimi yazdığım köşelerimde dillendirdim.

“Millet hızla büyük bir felakete sürükleniyor!”

Özgürce yaşayacağımızdan, basın özgürlüğünden, sendikal haklarınızdan ve nice güzelliklerin güzel kalabileceğinden endişeliyim.

İki kelimeyle; Geleceğimizden endişeliyim!..

Hırsızların, arsızların, yolsuzların hükmettiği ve hukukun üstünlüğünün yok olduğu toplumlarda siyasi erk hâkim gücünü hızla arttırıyorsa ve bu gücün artmasına da diğer muhalif siyasiler seyirci kalıyorsa, bilerek ya da bilmeyerek destek veriyorlarsa vay o ülkenin yönetilen garibanlarının hallerine.

Ülkenin bugün içerisinde bulunduğu hali, muhalif olanların yıllarca eleştiri yağmuruna tuttukları “tek partili rejim” iktidarındaki CEHAPE’nin sözüm ona faşizan yönetiminin devede kulağının misalidir.

Donkişot adlı bir hayalî kahraman, yel değirmenlerinin kendine, çevresine ve köyünün ahalisine zarar vermemesi için, o yel değirmenlerine saldırıyordu.

Donkişot’un mücadelesindeki amacı, daha korunaklı bir yaşamı kendisine, çevresine ve ahalisine layık görmesidir. Bu nedenle ama kudretli, ama saçma, ama faşizan güç deparları ile bu saldırıları yapmıştır.

O saf yürekli, samimi bir halk kahramanıdır!

O kesinlikle istikşafi görüşmeler içerisinde yer alacak kadar da salak değildir!

O Donkişot’tur!...

Donkişot olmanın kararlılığında bir eylemin sonuçla, kahramanıdır.
…..
..
7 Haziran sonrası Türkiye seçmenlerinin vermiş olduğu sandık sonuçları mesajı gayet nettir.

CEHAPE, MEHAPE, HADEPE’ye bir araya geleceksiniz!

“Ulusal Kurtuluş Mutabakat Hükumeti” kuracaksınız!

Sonrasında da, Aksaray’dan başlayarak, AKEPE’nin tüm uzantılarının içerisine dalacaksınız, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edeceksiniz!..

Yolsuzlukların dosyalarını açacak ve yolsuzluk yapanların yargılanmalarını sağlayacaksınız!..

Yıllardır sözde şehit diye beşer, onar ölümlü âleme göçen ülkemiz masum vatandaşlarının hesaplarını soracaksınız!..

Rant vurgunlarının, haksız kazanç sağlayanların, vatanı üç beş akçeye satanların ipliğini pazara çıkartıp milletin önüne koyacaksınız!..

Ve bunlar gibi nice diğer aymazlıklar ile var olan, Cumhuriyetimizin temel değerlerine tecavüzkâr olmuş 13 küsur yıllık devri iktidardan bu aymazlıklarının hesaplarını soracaksınız!.. 
….
..
Uyanıklar ordusu, benim tabirimle açılımı Al Kaç Emekçiyi Perişan Et, Partisinin reisi ve kurmayları 07 Haziran 2015 sonrasında birkaç günü bocalamayla ve şaşkınlıkla geçirdikten sonra hemen yedek planlarını uygulamaya koymuşlardır.

CEHAPE ile MEHAPE’yi hatta HADEPE’yi kamuoyundaki kulis faaliyetleriyle birbirlerinden uzaklaştırmaya, düşmanlaştırmaya başarmışlardır.

Sonrası hasattır. TBMM Başkanlığı azınlık olan AKEPE’nin eline altın tepside teslim edilmiştir.

Donkişot’un geçen süreçlerin sonrasında kemikleri sızlatılarak “Sonkişot”luk var edilmiştir.

Ohhhh, iyi ki şu “SONKİŞOT”lar varda hala iktidardayız, rüyamızda görmek bile mucize olurdu diyenler ise bu duruma kahkahalarıyla gülmektedirler.
……
..
Arapça kökenli az bilindik bir kelimenin gündeme getirilerek, “İstikşafi” görüşmelerle AKEPE + CEHAPE hükumetinin kurulması senaryolarıyla, muhalefet partileri zamanı tüketme sürecine sürüklenmişlerdir.

Yığınla aydını, gazeteciyi, ilim ve bilim adamını, düşünürü, sendikacıyı bünyesinde barındıran CEHAPE’nin tamı tamına 2 ay boyunca suya götürülüp de Davutoğlu tarafından sudan susuz getirilişi sürecinin sonucunda, başta reisin memnun edilişi ve sonrasında da, yolsuz bakanların arsızların, hırsızların, demokrasi düşmanlarının soluklanışı süreçlerine gelinmiştir.

Sahi bu kadar eylemde gamsızların ve umursamazların bir araya gelmiş olduğu CEHAPE ile mi, ana muhalefette olunacak ve ülke seçmeninin istemleri gerçekleştirilecektir?

Durumu algılamak olası değildir.

İstikşafi durumdan benim türettiğim kelime ile *İstiknafiyete ulaşılmıştır.

CEHAPE’liler de durumu inkâr etmeyerek “kandırıldık” diyebilmişlerdir.

Bilinen sözdür; “Siyaset bir ütme sanatıdır.”

AKEPE’lilerin ortak eylemleri de ütmektir.

İşte ütülen ve ütülenen CEHAPE ile müsebbip olan MEHAPE sayesinde bir erken felaket seçim süreci önümüze konulmuştur.

Sonuç; Sonkişot’luğun daniskasının da ötesindedir…

Bu seçimde kesinlikle üten AKEPE olacaktır!
 
YENİ BİR SEÇİMİN, BİRİNCİ KAYBEDENİ “MEHAPE”, İKİNCİ KAYBEDENİ İSE, “HADEPE” OLACAKTIR!..

MEHAPE; eğer yapılacak olası bir seçimde 50 milletvekili çıkartabilirse geçeceğim ayna karşısına ve kendi yüzüme sizlerden önce ben tüküreceğim!

MEHAPE’liler şu günlerde bana çok kızıyorlar ve ben bunun farkındayım.
Şayet durum benim söylediğim gibi olursa, beni ödüllendirip “Hocam siz ne ileri görüşlü adammışsınız diyerek elimi öpecekler mi?

Devleti Osmaniye Bahçe’ye gönderebilecekler mi?

Hiç MEHAPE’li olmadım ama, Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, inançlıyım!..

Arsızlığım hırsızlığım, yolsuzluğum da yok.

Öyle el işareti yapan olmasam da, vatan toprağım, bayrağım, Atatürk’üm için canımı çekinmeden veririm.

Durum böyle olunca “hocam sen bu işi biliyorsun” diyerek “gel başımıza geç bizleri derle topla” diyebilirler mi?

Sonkişot’lar hızla yol alırlarken inşallah tahmininde yanılan ben olurum!..
TBMM’ye, CEHAPE ve MEHAPE’nin milletvekili sayılarını ikiye katlayarak girmelerini istiyorum ama kendi hayallerimle kendimi kandıramıyorum.

İnsan herkese yalan söyler ve kandırdığını sanabilir ama kendisini ve “Yüce Sevgili”yi kandıramaz!..

MEHAPE, görünen inatçı tutumlarıyla geçimsiz bir çocuğun davranışlarını sergilemektedir.

Geçen 13 yılda AKEPE’nin elinin güçlenmesinde birinci parti hep MEHAPE olmuştur.

Meclis başkanlığı desteğinde, sınır ötesi harekâtta hükumete destek verme politikalarında muhalefetin iktidarı hezeyandan heyecana sürükleyişinde başarıyla yer alabilmiş bir fevkaladenin fevkinde yanlışlıkları partisidir.

Olası bir “Ulusal Kurtuluş Mutabakat Hükumeti”nin kurulmaması ve AKEPE’den hesap sorulmamasında tüm kıvrak rollerini başarıyla yerine getiren de MEHAPE’dir.

Geçen yıllar sonrasında,  MEHAPE’deki hâkim zihniyetin değişmemiş, çağdaşlaşmamış, kinciliğinden arınmamış olduğu, acı bir gerçek olarak fark edilmelidir!..

Sinameki bir genel başkan ve onun yörüngesindeki nice ilim ve bilim adamının, yılların vekillerinin suskunlukları da milletçe şaşkınlıkla izlenmektedir.

Düşünsel gelişim yerine bedensel gelişimleri hızlanmışlar parti yönetiminde hâkimiyetlerini sürdürmektedirler.

Bu zihniyetle de hırsızlara, arsızlara, yolsuzlara, hukuksuzlara soluk aldırılır olunmuştur.

Millet adamı fena döver bunu muhalefet partileri arasında en çok fark etmesi gereken de MEHAPE’dir!

Sonuçla; AKEPE’nin siyaseten başarılı olmasının en büyük destekçileri muhalefet partileridir!

Bu nedenle de, erken seçim sarmalından sonraki olası AKEPE zaferini seyredersek biliniz ki sizler; önümüze getirilen felaketin en Sonkişot’ları olarak hiç ama hiç, unutulmayacaksınız !...

Her gün ülkenin insanları sözde şehit olarak toprağa giderken sizler bu gidişatın sorumlusu kendiniz olduğunuzu bile kabullenmeyerek nasıl kafalarınızı yastığınıza koyup da rahatlıkla uyuyabileceksiniz?

Sizler yaşayan son, Sonkişot’larsınız!...
….
..
EY; CEHAPE + MEHAPE + HADEPE!..

AKEPE, ülkeyi kargaşaya sürüklediği ve bu kargaşaya hız verdirdiği bir süreçte yeni bir seçim dayatmasına başvurmaktan kata çekinmemiştir.

Devletin tüm kademeleri hükumetiyle elindedir. Sistemin merkezindedir. Kararlarında otoritedir. Yeni bir seçimle de kesinlikle önceki hatasını öteleyecektir.

Hazırladığı büyük planlarına güvenmektedir. Bu hususta da, daha önce “SEÇSİS” seçim sistemindeki yapılabilecek hilelerin olasılıklarına değinmiştim o yazının bulunup okunması da seçmenden çok seçilmek isteyenlere gerekmektedir!

1) Bu kargaşa ortamında sokağa çıkmanın bile korku verdiği doğu illerinde, ilçelerinde vatandaş seçime gitmeyip oy kullanmayacak ve HADEPE’nin Kürt oyları azalacaktır. Bundan da nemalananın AKEPE olacağı kesindir!

2) Böylece istediği oy sayısını yakalama planında olan AKEPE ve reisi başkanlık yolunun önündeki engelleri de yok etmiş olacaktır.

3) Tabii bu durum öyle havadan sudan kazanılmayacaktır. Sandıkta kaybeden HADEPE’ye, İmralı’daki caniye sağlanan olanak iyileştirmeleri ile moral kazandırılacaktır. Belki şartlı salınıvermesi gerçekleştirilecektir. HADEPE için daha da önemlisi Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi sağlanarak Kürtçü özerklik sağlanmış olacaktır.

Sizi gidi saftirikler.

Reisin söylemiyle; CEHAPE’liler, MEHAPE’liler…

Diğeri zaten yan ceplerinde…

Sizi gidiler.

Sizi gidi Sonkişotlar!..

İSTANBUL – 15.09.2015

....
..

Not: Bazı okurlarımdan gelen epostalardan anladığım kadarıyla; “Hocam siyaset bilimi uzmanı, doğru ve dürüst birisi olarak siz ve sizin gibileri CHP, MHP gibi partilerin başında, yönetiminde görmek istiyoruz” diyenlere yanıtım ise şöyledir;

Nezaketinize ve layık görmelerinize teşekkür ederim. 
Ancak biliniz ki: **“Kaymakçıların yakınına kaynakçıları yanaştırmazlar.”
* İstiknafi: Birinin ötekini keten pereye getirmesi.
**  Kaymakçıların yakınına kaynakçıları yanaştırmazlar. (Şiirci Çocuk Sözü)
...
..
SONUCUN SONUCU:

Değerli okurlarım demek ki bu günlere gelinirken sadece objektif ve bilinçli bir siyasetin odağında olunmalıymış. Bunları bilmiş olmakla biz ne müneccimiz ne de sihirbaz. Tek bildiğimiz "Bilinçli Vatansever Siyaset"...