Türkiye, freni patlamış kamyon gibi…

Alabildiğine Ortadoğu bataklığına girmeye çalışıyor…

Son sürat uçuruma gidiyor…

Bir tutam siyasi ikbal için koca ülke yardan atılmak isteniyor…

Siyasi iktidarın ülkeyi nereye götürmeye çalıştığını yıllarca anlattık…

Hala da anlatmaya çalışıyoruz…

Karşı karşıya olduğumuz zihniyetin ne kadar karanlık olduğu belli…

Ama o karanlığı yıllardır aşamadık…

Peki aşamadığımız o karanlık kim?

Yani yıllardır kimi yenemiyoruz?

Ya da kime yeniliyoruz?

Mesela ünlü yazar William Shakespeare'in İngiliz olmadığını ve gerçek adının “Şeyh Pir” olduğunu söyleyen bir zihniyeti yenemiyoruz…

Mesela ülkeyi ayakta tutacak olanların okumamış cahil kesim olduğunu söyleyen bir rektör yardımcısı Profesöre boyun eğiyoruz…

Mesela milletin parasıyla beslenen TRT’nin, “namaz kılmayan hayvandır” diyen profesörü ekrana çıkarmasına mani olamıyoruz…

Mesela çocuklara tecavüz sonrası “Hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” diyen bakana yeniliyoruz…

Mesela “kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek” diyen bakanların bizi yönetmesini engelleyemiyoruz…

Mesela canlı bomba için “kendini patlatmadan tutuklayamayız” diyen başbakanı koltuğundan indiremedik…

Mesela bilgisayarı siber saldırıya karşı sirkeli su sıkarak koruyan zihniyeti yenemiyoruz…

Örnek o kadar çok ki…

“Madenciler güzel öldüler” dediler…

“İş kazaları medeniyet göstergesidir” dediler…

“Alkol içmeyin üzüm yiyin” dediler…

“İktidara geldiğimizden beri ineklerin sütü arttı” dediler…

Dediler de dediler…

Konuştukça sandıkları doldurdular…

Bizse “gö….nün kılıyım” diyenleri ikna edemediğimiz için yenildikçe yeniliyoruz…

 
BUGÜN GÜNLERDEN…
 
BUGÜN GÜNLERDEN DÜNYA, “AKLIN BUYRUĞUNA GİRMEDEN, YAŞAMIN KÖTÜLÜKLERİNE KARŞI BAŞARI KAZANILMAZ” DİYENLERİN GÜNÜ OLSUN…