Muratpaşa İlçesi’ndeki Mehmetçik İlkokulu’nda okuyan 10 yaşındaki R.E.G., başka bir mahalleye taşındığı için babası Rıfkı G. ile birlikte okul servisi kayıtlarının yapıldığı yere gitti. Bir önceki yıl servis şoförlüğü yapan İ.A’yı gören çocuk, babasına aynı servise binmek istemediğini söyledi. Nedenini soran babasına R.E.G., "Servis şoförü bizi korkutuyor, dövüyor, hakaret ediyor, küfür ediyor" karşılığını verdi. Bunun üzerine oğlundan neler yaşadığını öğrenen Rıfkı G., polise gidip servis şoförü İ.A. hakkında şikayetçi oldu.
Rıfkı G. polisteki ifadesinde, "Oğlum servis şoförünün kendilerine şiddet uyguladığını anlattı. Kafalarına cam bardakla vurduğunu, şişe fırlattığını, ayakta beklettiğini, bazen arabayı durdurup arkaya geçip çocukların ellerine sopayla vurduğunu anlattı. Bunları duyunca şok olduk. Yanımda, geçen yıl benden 1 ay sonra kızı 9 yaşındaki E.N.A.’yı aynı servise veren komşum Süleyman A. da vardı" dedi. Polis merkezinde avukat ve pedagog eşliğinde oğlunun ve Süleyman A.’nın kızı E.N.A.’nın ifadesinin alındığını kaydeden Rıfkı G., "E.N.A., oğlumun söylediklerini doğruladı. Bu okul ile mahallemiz arasında öğrenci taşıyan başka servis aracı yok. Bu yüzden çocuklarımızı kendimiz okula götürüyoruz" diye konuştu.
Polis merkezindeki işlemlerin ardından okula gidip servis şoförünün değiştirilmesini talep ettiklerini, ancak okul müdürünün konuya duyarsız kaldığını savunan Rıfkı G., şöyle konuştu:
"Okul müdürü bize ’4 ay öncesi yaşanan sorunu şimdi neden gündeme taşıyorsunuz’ gibi ifadeler kullandı. Biz bu servisten çocuğumuzu aldık ama o servisle halen 20’nin üzerinde çocuk okula gidip geliyor. Biz servis sürücüsünün uzaklaştırılmasını istedik. Ancak servisin sahibi, okul müdürünün de eski bir tanıdığıymış. ’Ben yıllardır Ali beyi tanırım’ dedi. ’İyi ama aracı kullanan Ali bey değil ki, 20 yaşlarındaki oğlu İ.A.’ dedik. Müdür bey tarafsız kaldı, ’İstediğiniz yere şikayet edebilirsiniz’ dedi.
Bununla ilgili Servisçiler Odası’na şikayette bulunduk. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne başvurduk. Başbakanlık İletişim Merkezi’ne başvurduk. İl Milli eğitim Müdürlüğü’ne de durumu bildirdik." 3’üncü sınıf öğrencisi E.N.A’nın babası Süleyman A. ise "Geçen yıl kızım servisten ağlayarak inmeye başlamıştı. Ben okulların kapanmaya yaklaşmasından dolayı ağladığını düşünüyordum. Kızıma sorunca bir şey söylemiyordu. Servis şoförüne de bu çocukların kendisine emanet olduğunu söyleyip uyardım.
Şoför şiddet uygulamadığını söylemişti. Bu sene çocuklar bu servisle şiddet gördükleri gerekçesiyle gitmek istemiyor. Biz de çocuklara şiddet uygulayan, öğrencileri okuldan soğutan bir servis sürücüsü istemiyoruz. Bizim çocuklarımız diğer çocuklara da şiddet uygulandığını söylüyor. Hatta şoför seyir halindeyken aracı durdurup, yaramazlık yaptı diye bazı çocukları indirip ’Yaya olarak gideceksin’ diyormuş. Çocuğu 50-100 metre kadar yürüttükten sonra tekrar servise alıyormuş. Zaten araçta rehber falan da yok. Sadece denetim zamanlarında göstermelik olarak rehber görevli bulunduruluyor" diye konuştu.
OKULA DAYAKLA İLGİLİ RESMİ ŞİKAYET YOK
Okul müdürü Enver Bahşi ise iki öğrenci velisiyle servisçi arasında yaşanan tartışmanın servis güzergahı nedeniyle başladığını iddia etti. Bahşi, "Bize aktarılanlara göre servisçi güzergah dışında olduğu ve evleri çok uzakta kaldığı için bu iki öğrenciyi bu sene taşımak istememiş. Biz bu iki öğrencinin sorununu çözmeye çalışırken bu kez geçen yıl yaşandığı iddia edilen dayak olayı ortaya atıldı. Bu konuda somut bir veri de yok. Bize yapılan yazılı bir şikayet de yok" dedi.
SERVİSÇİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAK
Öğrencilere şiddet uyguladığı öne sürülen servis aracının sürücüsü İ.A. ise iddiaları yalanladı. İ.A., "Bütün yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle bu işi yapıyorum. Tüm belgelerim var. Hostes bulundurmadığım iddiası da doğru değil. Bütün mesele, bu iki çocuğu bu yıl benim taşımak istemememden kaynaklandı. Bu iki öğrenci benim servis güzergahımın dışında. Çok uzak mesafede. Geçen yıl bu iki çocuğu taşıdığım için diğer çocuklar mağdur oldu. Benim aracımın kapasitesi de belli. 20 öğrenci kapasiteli aracımda boş koltuk yok. Bu iki öğrenciyi almış olsam kapasitenin üzerine çıkıp suç işlemiş olacağım. Hem kapasiteyi aşmamak, hem de güzergah dışına çıkmamak için bu iki öğrenciyi alamayacağımı söyleyince beni tehdit edip çamur atmaya kalktılar. Kendileri hakkında ticari itibarımı zedeledikleri için tazminat davası açacağım" diye konuştu.