Kemal KURUMAHMUT | ÖZEL HABER | KARŞI GAZETE

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu arasındaki fikir ayrılığı sonunda köprüler atıldı. Erdoğan “Kendi kararı” dese de Davutoğlu “Benim iradem dışında” diyerek Başbakanlık koltuğunu bırakmak zorunda kaldı.

YANLIŞ BİLGİLERLE DAVUTOĞLU’NA YÜKLENDİ

İkilinin birçok konuda ters düştüğü ortadaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu fikir çatışmalarında yeri geldiği zaman Başbakan’ı sert bir dille eleştirmekten de geri durmadı. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerine yönelik vizelerin kalkması konusundaki eleştirisinde bariz yanlış bilgiler vermekten kaçınmadı. Başbakan Davutoğlu’na hatalı bilgilerle yüklendikçe yüklendi.

ERDOĞAN DAVUTOĞLU’NUN BAŞARISINDAN ŞİMDİ Mİ RAHATSIZ OLDU?

Erdoğan 28 Nisan’da yaptığı konuşmada, üstü kapalı olarak birkaç kere Davutoğlu’nu sert bir şekilde eleştirdi. Konuşmasının bir bölümünde; Davutoğlu’nun iki ay önce AB ile göç konusunda yaptığı anlaşmada varılan Haziran’da vizelerin kalkması konusunda “bu konu benim Başbakanlığım dönemimde Ankara Palas’ta açıklanmıştı zaten. 2016 Ekim’de vizenin kalkacağı o gün açıklanmıştı. Koşul moşul diye de bir şey yok. Ankara’da imzalar atılmıştı. Bu yılın ekim ayında da yürürlüğe girecekti. Şimdi bunu Haziran'a yani 4 ay önceye çekmenin bir kazanımmış gibi sunulmasını anlayamıyorum. Bu tür küçük şeylerin büyük kazanımmış gibi sunulmasına üzülüyorum” demişti. Erdoğan’ın bu son cümlesi direk Başbakan’a yönelik olarak algılandı. Erdoğan, Davutoğlu’nu küçük hesapların peşinde koşmakla suçlamış ve vize kazanımını kendisine mal etmesinden duyduğu rahatsızlığı açık açık dile getirmişti. 

“VİZE” GERÇEĞİ

Peki, gerçekler Erdoğan’ın söylediği gibi miydi? Cumhurbaşkanı’nın kendisini haklıymış gibi göstermek için verdiği o 'yanlış' bilgiler arşivlere bakıldığında rahatlıkla görülebiliyor. Öncelikle Erdoğan kendi Başbakanlığı döneminde imzalanan anlaşmada vizelerin kalkması için koşul öne sürülmediğini söyledi. Ama işin aslı hiç de öyle değil. Vizelerin kalkması için AB’nin Türkiye’den yerine getirmesini istediği koşullar aynen o anlaşmada da vardı. AB o zaman da Türkiye'den aynı 72 kriterin sağlanmasını istiyordu. Anlaşmanın ekinde de koşullar ayrıntılı olarak izah ediliyor. Hatta bu anlaşmadan sonra AB yetkilileri Türkiye’ye çok sayıda ziyaret yapıp, bu koşulların yerine getirilip getirilmediğini kontrol ettiler ve bununla ilgili raporlar hazırladılar. Erdoğan, ben zaten vize işini halletmiştim dese de kendi döneminde yapılan anlaşmada vizelerin kalkacağına dair net bir taahhüt bile yok. Zaten anlaşmanın adı da vize muafiyeti ya da vizelerin kalkması falan değil, “Vize Serbestisi Diyaloğu”ydu.  Ancak Erdoğan zor durumda kalacağına aldırmadan verdiği yanlış bilgilerle Başbakan Davutoğlu’nu eleştirdi. 

DAVUTOĞLU’NUN BAŞARISINA TAHAMMÜLSÜZLÜK

Dahası Erdoğan, vizelerin 2016’nın Ekim ayında kalkacak olmasının kendi döneminde yapılan anlaşma ile zaten açıklandığını öne sürdü. Burada da somut bir yanlış var. O zamanki, yani 16 Aralık 2013’te yapılan anlaşmada vizelerin Ekim 2016’da değil, en erken Ekim 2017’de kalkacağı açıklanmıştı. Aslında vizelerin Ekim 2017’de kalkması da pratikte mümkün değildi. Türkiye şartları yerine getirdiği takdirde, AB tarafından vizelerin kalkması için gerekli çalışmalara Ekim 2017’de başlanacağı açıklanmıştı. Yani Davutoğlu, Erdoğan’ın dediği gibi 4 ay değil, aslında 16 ay öne çekiyordu vizelerin kalkma tarihini.

ESKİ VİZE ANLAŞMASINDA DA DAVUTOĞLU İMZASI

Erdoğan bu açıklamalarıyla vize konusunda asıl başarının Davutoğlu’nun değil, kendisinin olduğunu söylemek istiyordu. İşin diğer bir ilginç yanı ise o günkü anlaşmayı da Erdoğan değil Davutoğlu imzalamıştı.

Kemal KURUMAHMUT | ÖZEL HABER | KARSIGAZETE.COM.TR