Takva Haber editörü İslam devletine gidecek biri için IŞİD’in sınır emirinden yardım istediği ortaya çıktı.
Takva Haber editörü İslam devletine gidecek biri için IŞİD’in sınır emirinden yardım istiyor, sınır emiriyse polis ile istihbaratın kişisel bir konuda kendileriyle düştüğü anlaşmazlığın haber yapılmasını talep ediyor.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17 Kasım 2014’te verdiği iletişimin tespiti kararı uyarınca yapılan telefon dinlemelerine göre, Takvahaber.com editörü Kilis-Elbeyli üzerinden İslam devletine geçmek isteyenler için IŞİD sınır emirinden yardım istiyor.
IŞİD’in Kilis-Elbeyli’de üslenmiş sınır emiri İlhami Balı’nın, ya da şerri adıyla Ebu Bekir’in, Takvahaber.com, Takvahaber.net ve Enfalmedya.com internet sitelerinde editörlük yapmış, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 96 kişinin yargılandığı davanın da sanıklarından Abdülkadir Polat’la yaptığı iki telefon görüşmesi pek çok bilinmeyene ışık tutuyor.
Görüşmelerden hem örgütün Türkiye’deki propaganda ağının çalışma biçimi hem bu yayınları yapan kişilerin örgütle olan ilişkilerinin Suriye’ye insan göndermeye aracılık etmeye varacak kadar yakın olduğu hem de polis ve istihbarat güçlerinin Kilis-Elbeyli’deki IŞİD faaliyetlerinin ne derece bilincinde olduğu anlaşılıyor. Görüşme tutanaklarına göre, eşi İslam devletine giden bir polis memuru, çocukları kendisine iade edilmediği takdirde IŞİD’in sınır emirine, “Çocuklarım gelmezse size burada nefes aldırmayız” diyor. IŞİD’in sınır emiri Balı, bu durumun Takvahaber.com’da yayımlanmasını sitenin editöründen istiyor.
TAKVAHABER.COM ARACILIK YAPIYOR
O dönemde Takvahaber.com’un editörlüğünü yapan Abdülkadir Polat ile IŞİD’in Elbeyli’deki sınır emiri İlhami Balı arasında geçen 6 Ocak 2015 tarihli konuşmaların ilki saat 18:00 sularında gerçekleşiyor. Bu konuşmada kendini internet haber sitesi editörü olarak tanıtan Polat, Takvahaber.com ekibinin Suriye’ye geçmek isteyen pek çok kişiye aracılık ettiğini açıkça söylüyor.
Abdülkadir: Akhi sen Takva Haberi biliyor musun, Takva Haber?
İlhami Balı: Biliyorum.
Abdülkadir: Ha, ben orada editörüm.
İlhami Balı: Anladım abi. Allahualem [Sanırım] beni karıştırıyorsunuz, ben Antep’te çalışıyorum abi. Geçen yine Takva Haberden bir abi aradı, “Kardeşleri neden almıyorsunuz” falan dedi. Dedim, “Abi kardeşler nerede?” “Urfa’da” dedi. Dedim, “Ben Urfa’da değilim.” Anladın?
Abdülkadir: Anladım. Antep’ten olmuyor mu?
İlhami Balı: Antep’ten oluyor ancak sizin Takva Haberdeki abiler Allahualem Urfa’ya gönderiyor. Ben anlamadım yani.
Abdülkadir: Yok abi yok, bu başka. Şimdi bu bir tane bacı var burada, anladın mı? Eşi bunun PKK’lı, o da Müslüman oldu. Onu aldık, oraya göndermek lazım.
İlhami Balı: Anladım abi.
Abdülkadir: O yüzden ben seni aradım.
ONAY GELMEDEN HABER YAPILMIYOR
İslam devleti topraklarına geçmek isteyen bir kadın için aracılık isteyen Polat’a, sınır emiri Balı konuşmanın devamında bir konuda haber yapması için ricada bulunuyor. Polat, haberin konusunu bile dinlemeden, “Direkt haber yapamayız, sorarız. ‘Haber yap’ derlerse yaparız” yanıtını veriyor ve sitede çıkan haberlerin daha üst bir mevkiinin gözetimi altında yayımlandığının sinyalini veriyor:
İlhami Balı: Ben size bir şey söyleyeyim, o haber olur mu bilmiyorum. Olursa haber yapın yani.
Abdülkadir: Direkt haber yapmayız, sorarız. “Haber yap” derlerse yaparız. Sen söyle inşallah.
İlhami Balı: O zaman ben ilk önce sorayım, ondan sonra söyleyeyim.
Abdülkadir: Yok, biz soracağız, biz. Sen söyle inşallah hacım.
Polis memuru: ‘Çocuklarım gelmezse size nefes aldırmayız’
Balı’nın haber yapılması için Polat’a aktardığı durum ise Kilis-Elbeyli’de gerçekleştirilen IŞİD faaliyetlerinden, Emniyet ve istihbarat birimlerinin ne derece haberdar olduğunu, hatta bu operasyonlara izin verildiğini gösteriyor. Balı, polis memuru eşinden ayrılan bir kadının çocuklarıyla birlikte İslam devletine geçtiğini, burada başka biriyle evlendiğini ancak şimdi polis memurunun kendilerini tehdit ettiğini Polat’a aktarıyor. Balı durumun vahametini şu sözlerle aktarıyor: “İki günden beri biz bir tane muhacir alamıyoruz abi. İstihbarat sürekli gözümüzün önünde. Dünden beri 6-7 tane kardeşimizi aldılar. ‘Ya o iki çocuk gelir ya size adım attırmayız’ diyor.”
İlhami Balı: Şimdi bu iki tane bacı geldi buraya, iki tane çocuğunu getirdi. Bu bacının eşi polis. Bu bacı eşinden boşanmış, başka bir müslüman ile evlenmiş. O polisten olma iki çocuğunu buraya getirdi, tamam mı abi.
Abdülkadir: Tamam.
İlhami Balı: Buraya geldikten sonra o polis olan eşi Antep’te bizi şikâyet ediyor ve şu an iki günden beri biz bir tane muhacir alamıyoruz abi. İstihbarat sürekli gözümüzün önünde. Dünden beri 6-7 tane kardeşimizi aldılar. “Ya o iki çocuk gelir ya size adım attırmayız” diyor.
Abdülkadir: Peki, bacı ile çocuklar nerede?
İlhami Balı: Çocuklar bizim yanımızda.
Abdülkadir: Bacı nerede?
İlhami Balı: Bacı da kaçmış, bu tarafa [Suriye’ye] gelmiş yani işte.
Abdülkadir: Allahuekber, tamam akhi. Ben o zaman hemen kardeşlere haber uçuruyorum. Bir saate yayındayız.
İlhami Balı: Yani bu bacı Suriye’ye geçmiş, tamam mı abi.
Abdülkadir: İsim vereyim mi akhi?
İlhami Balı: İsim yok isim yok... İsmi ben de bilmiyorum. İstihbarat bize haber gönderiyor. Diyor, “O iki tane çocuğu gönderin yoksa size biz burada adım attırmayacağız.” Diyoruz ki, “Yahu, hanımınıza kızınıza sahip çıksaydınız.” Biz nereden bilelim? Günde kaç kişi geçiyor buradan yani!
Abdülkadir: Tamam inşallah, dur bakalım. Ben onu sorayım. Allah’ın izniyle bir saate haber yayında akhi. Bakabilirsin Takvahaber.com’dan.
‘Ben bakıyorum bu işe’
İlk görüşmeden 10 dakika sonra, Polat tekrar Balı’yı arıyor ve Kilis-Elbeyli üzerinden Suriye’ye gönderilecek kişi hakkında Balı’dan bilgi alıyor:
İlhami Balı: O derse, “Ebu Bekir alsın,” ben alırım inşallah, karşılarım.
Abdülkadir: Şimdi biz bindireceğiz otobüse. Gaziantep’te tekrar beni arayacak, “Ben indim” diye. Ben de o arkadaşı arayacağım “Bacı indi” diye. Çünkü öyle kesin konuştu.
İlhami Balı: Abi, bacı ne zaman yetişir Antep’e?
Abdülkadir: Şimdi burada akhi, Allah’ın izniyle bir iki-üç güne çıkar. Bilet alacağız, elbise-melbise ayarlayacağız.
İlhami Balı: Tamam, şimdi o zaten bacı Antep’e giderse beni arayacak kardeş. Çünkü ben bakıyorum bu işe.
Haber için onay geldi
Aynı konuşmada Polat, haberin yayımlanması için danıştığı kişilerden ‘olur’ aldığını da aktarıyor:
Abdülkadir: Haberi de bu arada yazıyorum. Şimdi kardeşler “Haber yap” dedi. Allah’ın izniyle yarım saat içinde yayında akhi. Tamam inşallah akhi o haber...
İlhami Balı: “Ya çocukları getirirsiniz ya da biz size nefes aldırmayacağız” diyor.
Abdülkadir: Tamam inşallah akhi, ben o haberi yapayım Allah’ın izniyle. Seni haberdar edeceğim. Selamünaleyküm.
İlhami Balı: İsim neydi abi?
Abdülkadir: Benim ismim Abdülkadir.
İlhami Balı: Ben duydum, biri beni aradı bana dedi, “Ben Abdülkadir tarafından, beni alır mısınız” diye 2-3 gün önce...
Abdülkadir: Tamam doğru demiş akhi. Ara sıra yapıyoruz böyle biliyorsun.
İlhami Balı: Anladım abi tamam inşallah.
İstanbul’daki davada serbest bırakıldı
Abdülkadir Polat, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden IŞİD davasının da sanıkları arasında. Polat, iddianamede çoğunlukla yayın yoluyla örgüt propagandasıyapmak ile suçlanıyor. Ancak Balı’yla yaptığı görüşmeler, Polat’ın faaliyetlerinin yalnızca propagandayla sınırlı kalmadığını, İslam Devletine gitmek isteyen kişilere aracılık ettiğini gösteriyor. Polat, İstanbul’daki davada tahliye edilmişti.
Kaynak: birgun.net / Doğu Eroğlu