CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, kendisiyle birlikte 11 partili milletvekiliyle Uşak İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek partililere seslendi. İnce, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Reza Zarrab ve yargıya yüklendi.
CHP’li Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Manisa milletvekilleri Tur Yıldız Biçer ve Mazlum Nurlu, Isparta Milletvekili İrfan Bakır, Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Denizli Milletvekili Melike Basmacı, Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu ve Uşak Milletvekili Özkan Yalım’la birlikte CHP Uşak İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerle bir araya gelen milletvekilleri, ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. CHP’li Muharrem İnce, yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı ve Reza Zarrab’ın yerel ve milli mahkemede yargılanmaları gerektiğini söyledi.
MEZARA KADAR CHP’LİYİM
CHP’nin içinde 15 yaşından 52 yaşına kadar hayatının geçtiğini vurgulayan İnce, “Pazara kadar değil, mezara kadar CHP’liyim. Bir derdimiz var o da CHP’yi iktidar yapmak. Bu diktatörden, soygun ve yağma düzeninden kurtulmak. Kilis’in üzerine bombalar düşüyor, Kilis halkı gazete ilanıyla hükümet ararken onlar fetih hazırlığındalar. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet’ten fazla Tayyip Erdoğan’ın resmi var. Ya İstanbul’u sen mi yoksa Fatih mi fethetti? Fatih, İstanbul’a atla girdi, sen bir kere ata bindin düştün. Fatih gemileri karadan yürüttü. Senin oğlanlar da gemileri iyi yürütüyor. Tek benzerliğiniz bu, başka bir benzerlik yok. 23 Nisan geliyor kutlamalar yasak neden şehitler var. Düğünü olunca ne oluyor şehitler unutuluyor. Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı 8 şehit varken, nikah şahitliğinde sırada bekliyor. Kimin yanında Anayasa’da laiklik olmamalıdır diyen Meclis Başkanı’nın yanında. Meclis başkanı ‘laiklik Anayasa’da olmamalıdır’ dedi. Türkiye’nin savcıları ayağa kalkmadı, kılını kıpırdatmadı. Biz Cumhuriyeti ve laikliği korumak, Atatürk’e yapılan hakaretleri engellemek için 20 milletvekili olarak bu konuda suç duyurusunda bulunduk” dedi.
“O CAHİL ADAM”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren İnce, “Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 Türk devletinin amblemini ve yıldızlarını görmeyip tarihi 1919’dan başlatmak isteyenler var diyor ya, o cahil bir adam. Duşakabin oğullarını merdivenlere dizip tarih anlatan, diploması tartışmalı cahil adam var ya onun üniversite değil, lise diploması da tartışılır. Türkiye bu haramzadelerden kurtulacak, kurtulmalıdır. Düşük profilli başbakan seçeceklermiş. Ahmet Davutoğlu yüksek profilli miydi ki düşük profillisini aradılar. Teşkilat geliyor oy kullanıyor. Oy kullanarak düşük profilliyi seçtiklerine göre teşkilatında mı profili düşük? Düşük profilli kafası basmayan, kendi kendine karar alamayan ve verilen emirleri yerine getiren demektir” diye konuştu.
BAŞBAKAN İÇİN YAVER YAKIŞTIRMASI
Başbakan Binali Yıldırım’ın yaver, sarayla meclis arasındaki özel kalem müdürü olduğunu söyleyen İnce, “Binali Yıldırım, meclisin bir anlamda yaveridir. Gün geçmiyor ki Türkiye’nin bunca soyulmasına rağmen konuşulan laflar ecdat, bayrak, Kuran, ezan, Filistin ağızlarında bu var. Eğer bir insan sürekli bu lafları ediyorsa bunların Türkçe meali ‘Rant, imar, plan tadilatı, gökdelen, AVM’dir. Bunları bu şekilde değerlendireceksiniz. Türkiye’de bugün en önemli sorun ise 30 yaşında İranlı bir çocuktur. Bu İranlı çocuk Türkiye hükümetini teslim almıştır. Bakanlar önüne yatmıştır. Reza Zarrab, Türkiye’de yargılanamadı, savcı kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Amerika’da tutuklandı ve savcı sordu buna; ‘Kara para aklıyorsun, Amerika’dan vergi kaçırıyorsun ve dolandırıyorsun, İran’a uygulanan ambargoyu deliyorsun.’ Türkiye’de bırakın kara parayı, bırakın altın kaçakçılığını, Reza Zarrab’ı Türkiye’de kaçak inşaattan bile yargılayamadılar. Yargılayamayan o savcıya sesleniyorum; ‘Sende hiç vicdan var mı? Türkiye’de ki o savcıya sesleniyorum, ‘Sende hiç hukuk adamlığı zerresi var mı?’ Sen bir gün o hesabı vereceksin” dedi.
“MADALYA ALMAM GEREKİRKEN FEZLEKE ALDIM”
Silivri’deki savcılara bir gün siz de önde, bu koltuklarda sanık olacaksınız dediğini hatırlatan İnce, “Savcılara sanık olacaklarını söyledim ve haklı çıktım. Madalya almam gerekirken, fezleke aldım. Reza Zarrab, Türkiye’de Cumhurbaşkanının eşinin vakfına 7 milyon dolar bağış yapmış. Bu bağışı savcı ortaya çıkarmıyor ve Reza Zarrab hayırsever olduğunu belirtmek için söylüyor. Savcıya da ‘Sana 50 milyon dolar kefalet vereyim beni serbest bırak’ teklifinde bulunuyor. Savcı hayır diyerek, Reza Zarrab’a ‘Senin Türkiye’de 2013 yılında verdiğin rüşvet 150 milyon dolar. Sen bir yılda 150 milyon dolar rüşvet veriyorsun. 50 milyon dolar kefaleti öder, Türkiye’ye kaçarsın; orada da seni affederler bir daha da geri gelmezsin’ diyor. Duruma bakın duruma” dedi.
“AMERİKAN MAHKEMELERİNDEN ADALET ARAR DURUMA GELDİK”
Cumhurbaşkanının bir dönem yerli ve milli Cumhurbaşkanı ile 400 milletvekili istediğini ifade eden İnce, Erdoğan’a seslendi. “Şimdi ben sesleniyorum ona, ‘Ey Recep Tayyip Erdoğan uğraşma şu savcılarla, mahkemelerle. Ben Reza Zarrab’ın da senin de yerli ve milli mahkemede yargılanmanızı istiyorum. Düştüğümüz duruma bakın, Amerikan mahkemelerinden adalet arar duruma geldik. Genelkurmay Başkanı nikah şahitliğinde, yargının tepesindeki insanlar çay topluyor. Yargı dip yapmış, güven yüzde 20’lerin altına düşmüş onlar ben partiliyim diyen bir Cumhurbaşkanının peşinden koşuyorlar. Yazıklar olsun böyle bir yargıya yazıklar olsun. Ama hiç merak etmeyin siyasette ünlü bir söz vardır. ‘Keser döner sap döner, bir gün hesap döner’ diye, bir gün bunlar dönecek bu hesabı verecekler. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” diye konuştu.
“DOKUNULMAZLIK’TA HAYIR OYU VERDİM”
Mecliste milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda ki oylamada “hayır” oyu verdiğini dile getiren İnce, şöyle konuştu:
“Bu konularda çekinmiyorum, bir daha oylama olsa tekrar hayır oyu veririm. Bu konuda grup kararı yok ve milletvekilleri bağımsız. 600’e yakın dosyada 4 bakan, hırsızlar, rüşvetçiler, kalpazanlar, ihaleye fesat karıştıranlar ve Tayyip Erdoğan yok. Kim var ben ve arkadaşlarım var. Ben Pamukova’ya gelmişim millet gelmiş trafiği aksatmışım. Polis tutanak tutmuş, savcı da bunu ciddiye almış göndermiş. Muharrem İnce trafiği aksattı, hükümeti yıpratıcı konuşmalar yaptı diyor. Ben de ey savcı, ‘Ben hükümeti yıpratmadım, yıpratmakta istemiyorum. Doğru yaz, ben hükümeti yıkmak istiyorum’ dedim. Silivri’ye gitmişim mahkemeye bir gün sanık olacaksınız demişim olmuşlar, savcı kaçmış. Kumpas çökmüş dava düşmüş. Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Elinde Kuran, dilinde yalan, kursağında haram, meydana çıkmış Erdoğan’ demişim. Yalan mı?”
CHP’Yİ VE MHP’Yİ ELEŞTİRDİ
Dokunulmazlık oylamasında kendi partisini de eleştiren İnce, “Ben CHP’yi de MHP’yi de eleştiriyorum. Bunlar dokunulmazlık konusunda HDP ‘hayır’ diyor, biz de ‘hayır’ dersek AKP’nin elinde televizyon ve gazeteler var, bizi HDP ile yan yana koyarlar, teröre destekmiş gibi gösterirler. Onun için içime sinmese de biz ‘evet’ diyelim diye düşünüyor. Siyaset bir ilke işidir, bu doğru değildir. 2013 ve 2014’de AKP terörle mücadele kanununda değişiklikler yaptı. Önceden terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a sayın demek suçtu, şu anda sayın Öcalan demek suç değil. Çünkü AKP kanunu değiştirdi. Önceden PKK flamasını taşımak suçtu, şimdi suç değil. AKP terörle mücadele kanununda yaptığı değişikliklerle HDP’lilerin pek çoğunun dosyasını zaten düşürdü. Örnek olarak 200 dosya varsa 100’ü zaten düştü. Şimdi geriye sadece Cumhurbaşkanına hakaret davaları kalacak. Amaç terörü önlemek falan değil. HDP’li milletvekili canlı bombanın taziyesine gidiyor, Anayasa değişikliğine gerek yok ki. Getir meclise, 276 ile kaldırırsın. Yalan söylüyorlar bu millete yalan. Amaçları terör ve terörle mücadele değil, amaçları başkanlık sistemi. Başkanlığa giderken çıkıntı olacak milletvekillerini o adliyeden o adliyeye koşturacaklar. Amaçları bizi susturmak. Ben bunları gördüğüm için şahsım adına söylüyorum hayır oyu verdim” dedi.
CHP milletvekilleri parti ziyaretinin ardından, Uşak’ın Sivaslı ilçesinde devam eden 30. Altın Çilek Kültür ve Sanat Festivali’nde vatandaşlarla bir araya geldi.
Kaynak: DHA