Cumhurbaşkanı Erdoğan: "O zaman bizim adımız ne oluyor biliyor musunuz? Diktatör. Niye?..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haklı olanın güçlü olduğu bir dünyada hukuk tecelli eder. Bunun arayışı içerisindeyiz. Bunu söylediğimiz için, bunu seslendirdiğimiz için birileri rahatsız oluyor. O zaman bizim adımız ne oluyor biliyor musunuz? Diktatör. Niye? Bunları söylüyoruz diye” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Uganda'nın Başkenti Kampala'da, Makerere Üniversitesi' tarafından fahri doktora unvanı tevdi edildi. Doktora tevdi töreninde konuşma yapan Erdoğan, sözlerine, “Uganda'da elliden fazla kabilenin ve onlarca dini inanışın sergilediği bir arada yaşama kültüründen oldukça etkilendiğimi ifade etmek isterim” diyerek başladı.
Türkiye ile Uganda arasındaki ticaret hacmini önemsemediğini belirten Erdoğan, “Çünkü bu ticaret hacmi çok çok küçük. Biz bunu ilerleteceğimize inanıyorum. Zira iki ülkenin şöyle toplam nüfusuna baktığımız zaman bu ticaret hacminin çok düşük olduğu ortada” şeklinde konuştu.
BÜYÜKELÇİLİK BİNASI İSTEĞİ...
Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni'den bir ricada bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Dedim ki ‘Bize şöyle büyükçe bir alan eğer tahsis ederseniz o alanda bizler de gerçekten ülkemize yakışan büyükçe bir Büyükelçilik binasını yaparız' aynı şekilde biz de sizlere Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'da öyle bir yer tahsisi yapalım sizler de orada Uganda'nın Büyükelçilik binasını yapınız diye” ifadelerini kullandı.
Halklarımızın kaynaşması şart diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bunu başarabilirsek inanıyorum ki bizler sömürgeci zihniyetlere yer vermez ve paylaşım dünyasında, dayanışma dünyasında win-win esasına dayalı olarak çalışmalarımızı sürdürürüz” diye konuştu.
"O ZAMAN BİZİM ADIMIZ NE OLUYOR; DİKTATÖR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıklıkla dile getirdiği “Dünya beşten büyüktür” vurgusunu şu ifadelerle aktardı:
“Hukuk alanında fahri doktora alıyorum ya. Öyleyse insanlar arası hukukun, ülkeler arası hukukun gereğini Uganda'dan haykırmamız lazım. Dünya 5 ülkenin, 5 daimi ülkenin iki dudağının arasına mahkum edilemez. 1. Dünya Savaşı'nın şartlarında yapılanmış bir tabloyu hala bugün insanlığa dayatamazsınız. İşte Suriye bugün problemini çözemiyorsa, daimi üyelerden bir tanesi veya iki tanesi bakıyorsunuz ‘hayır' diyor, olmuyor.
Şu anda Afrika'dan daimi üyelerin arasında bir tane üye var mı? Yok. 1 milyar 700 milyon Müslümanın olduğu bu dünyada bir tane halkı Müslüman olan ülke var mı? Yok. Bu nasıl adalet? Bu nasıl hukuk? Böyle hukuk olabilir mi? Şu andaki tablo neyi gösteriyor biliyor musunuz? Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada hukuk tecelli etmez. Tam aksine Haklı olanın güçlü olduğu bir dünyada hukuk tecelli eder. Bunun arayışı içerisindeyiz. Bunu söylediğimiz için, bunu seslendirdiğimiz için birileri rahatsız oluyor. O zaman bizim adımız ne oluyor biliyor musunuz? Diktatör. Niye? Bunları söylüyoruz diye. Evet biz bunları söylemeye devam edeceğiz. Dünyadaki hangi görsel, yazılı medya gruplarının bize saldırdığını bu konuda çok iyi biliyoruz. Her platformda yaşanan çarpıklıklar konusundaki itirazlarımızı dile getirmeyi ve reform taleplerimizi ifade etmeyi sürdüreceğiz.”
Kaynak: ANKA