Nizip’te 8-12 yaş arasındaki 30 çocuğa 5 lira karşılığında cinsel istismarda bulunan Erdal E., 108 yıl hapse mahkum edildi. Erdal E., kamp yöneticileriyle çalışanlarının da tecavüz skandalının içinde olduğunu söyledi.
Gaziantep’in Nizip İlçesi’nde Suriyeli mültecilerin kaldığı AFAD’a bağlı mülteci kampında 30 erkek çocuğun cinsel istismara uğradığı davada karar çıktı. Karar duruşmasında tecavüzcü Erdal E., 108 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dördüncü duruşmasında Erdal E., kamp yöneticileriyle çalışanlarının da tecavüz olayının içinde olduğunu söyledi.
AFAD kampında temizlik görevlisi olarak çalışan Erdal E.’, mahkemeye sunduğu dilekçede okuma yazma bilmediğinden kendisinin kurban seçildiğini, kamptaki çok sayıda çalışan ve yöneticinin de tecavüz skandalının içinde olduğunu, gerekirse isimleri açıklayabileceğini kaydetti.
AİLE BAKANLIĞI GİZLEMEYE ÇALIŞTI
Nizip’teki cinsel istismar tıpkı Karaman’ndaki tecavüz skandalı gibi hem bakanlık hem de yetkililer tarafından örtbas edilmeye çalışılmıştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın geçtiğimiz Eylül ayında bir çocuğun şikayetiyle olaydan haberdar olduğu, ancak harekete geçmediği ortaya çıkmıştı. AFAD da kendi kontrolündeki kampta yaşananları örtbas etmeye çalışmış, BirGün’ün skandalı ortaya çıkarmasının ardından olayı doğrularken, “haberlerin art niyetli” olduğunu iddia etmişti.
MERKEL'E ÖRNEK KAMP DİYE GÖSTERDİLER
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda ziyaret ettiği Antep’in yaklaşık 14 bin kişilik Nizip Mülteci Kampı’nda yaklaşık 30 erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunulmuştu. Haziran ayında başlayan istismar Ağustos’a kadar üç ay boyunca sürdü. Olay bir çocuğun durumu ailesine anlatması ve ailenin şikayetçi olmasıyla ortaya çıkmıştı. Erdal E., 2 Eylül’de gözaltına alınmış, 4 Eylül’de ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte 30 erkek çocuktan 8’inin ailesi şikâyetçi olmuştu. Diğer aileler ise ülkelerine geri gönderilecekler korkusuyla şikayetçi olmamıştı.
TECAVÜZÜ KABUL ETTİ
Erdal E., hakkında hazırlanan iddianamede üç ay boyunca süren skandalda, Erdal E.’nin 8 ile 12 yaş arasındaki çocukları 1.5 ile 5 lira arasında değişen ücret karşılığında kandırarak kampın tuvaletlerinde cinsel istismarda bulunduğu belirtilmişti. Erdal E., hem savcılık hem de mahkemedeki ifadesinde olayı kabul ederken, cinsel istismarın çocukların rızasıyla gerçekleştiğini ve sadece bir çocuğa istismarda bulunduğunu iddia etmişti.
AV. ÖNDER ALKURT: 'NEDEN KİMSENİN KAMPA SOKULMADIĞI ANLAŞILDI'
108 yıl alan AFAD kampı tacizcisi başka şüphelilere de dikkat çekip, 'yalnız değilim' dedi. Avukatlar, 'derhal dava yeniden açılıp soruşturma genişletilmeli' diye konuştu
Çocukların istismar edildiği Nizip AFAD kampı davasına müdahil olmak isteyen ancak bu talebi kabul edilmeyen Antep Barosu avukatlarından Önder Alkurt, sanığın 'bir tek suçlu ben değilim, bu işin içinde yöneticiler de var' sözlerini değerlendirdi.
Alkurt özetle şunları söyledi:
"Söz konusu sanığın mahkemeye sunmuş olduğu dilekçede istismar suçlarının AFAD yöneticileri ve kamp çalışanları tarafından işlendiğini söylemesi açık bir itiraf niteliğindedir. Bu, bize ayını zamanda vekillerin ve basının kampa neden alınmadığını açık ve net bir şekilde anlatmaktadır. Durum, şüpheli olabilecek kamp yöneticisi ve çalışanlarının yaşananları kapatmaya çalışmak istemelerinin açık bir göstergesidir."
'SAVCI BİR AN ÖNCE SORUŞTURMAYI GENİŞLETMELİ'
Avukat Önder Alkurt bundan sonra yasal olarak yapılması gerekenler konusunda da bilgi verdi: "Ceza muhakemesi kanununun 160. maddesi; 'Cumhuriyet Savcıları, bir suçun işlendiğini öğrendiği taktirde hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar" demektedir. Buna göre, bu dosyada da amir metniyle derhal işlem yapılarak, sanık Erdal E.'nin cezaevinden getirtip ifadesinin alınması, soruşturmanın başlatılması gerekir."
'YENİ ÇOCUKLAR MI KAYBOLSUN?'
Avukat Alkurt bunlar yapılmadığında doğabilecek sonuçlara da şu sözlerle dikkat çekti: "Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı derhal işlem yapmadığı taktirde, hem sanığın baskı altına alınması hem de onun itirafları doğrultusunda ortaya çıkan yeni şüphelilerin, soruşturmanın akıbetini zarara uğratmak için müdahaleler yapmaları ve delilleri gizleyebilecekleri ortadadır. Ortada kayıp olan 3 çocuk vardır. Savcılık, kanunun gereğini yerine getirmezse mağdur başka çocukların da ortadan kaybolmaları mümkündür."
Kaynak: Erk Acarer - BirGün